bugün

eğer bir gün bulunup da ortaya çıkacaksa dahi, hazreti isa nın gerçek bir islam peygamberi olduğunu tüm dünyaya kanıtlamak gibi bir amaca hizmet etmekten başka bir amaca edemeyeceğinden müslümanları değil, hıristiyanları daha çok ilgilendirmekte olan kitap.

yani biz zaten o kitapta geçtiği iddia edilen şeye inanıyoruz, bizim için değişen bir şey yok.
http://barnabas-incili.com/
--spoiler--
1981 yılında Şırnakın Uludere ilçesindeki bir mağarada avdan dönen köylüler bir kitap buldu

Kitabı alan Babat Aşireti Lideri Korucubaşı Hazım Babat`ın babası Ferhan Babat kime götürse kitapta ne yazıldığını çözemedi.

Kitabın papirüse yazılı iki sayfası Aramice uzmanı Hamza Hocagile götürüldü. Hocagil, kitabın Süryani alfabesiyle Aramice, yani Hz. isanın dilinde yazıldığını söyledi. Kitapın Barnabas incili olduğunu anlayan Hocagil, ilk cümleleri tercüme etti:Ben Kıbrıslı Barnabius... Tespihe layık âlemlerin Rabbinden bir bütün olarak, Ruhul Kudüsle Meşahaya vahyolunanı tıpkı isadan duyduğum gibi, sadakatle, 48 gök yılları sonunda, dördüncü nüsha olarak aynen yazıyorum.

Ve asıl hikâye bundan sonra başladı...

Varlığı özellikle Hıristiyan ve Müslüman ilahiyatçıları arasında da tartışma konusu olan Barnabas incilinin ucu Ergenekona ve Genelkurmay Başkanlığı Özel Harp Dairesine kadar uzandı... Bu iddialar, çalışmalarını ABDde sürdüren araştırmacı-yazar Aydoğan Vatandaşın önümüzdeki günlerde Timaş Yayınlarından piyasaya çıkacak olanApokrifal` (Halktan gizlenen) adlı kitabında yer alıyor.

Yıl 1981... Yer Şırnak, Uludere...

Barnabas incili`nin hikâyesi avdan dönen köylülerin Uludere yakınlarında bir mağaraya girmeleriyle başlıyor. Köpekleri mağarada kaybolan köylüler, köpeklerini aramaya başlıyor. Köpeğin sesi çok derinlerden geliyor; mağaranın içindeki bir kuyudan. Bir urgan alıp, kuyunun içine giriyorlar. Karşılaştıkları manzara ise tüyleri diken diken etmeye yetiyor. Köylüler, taştan yontma bir oda içerisinde bir lahit ve bazı eşyalarla karşılaşıyorlar.

Önce Hz. isaya ait bir madalyonu çıkarıyorlar. Lahitin kapağını açıyorlar; bir ceset ve üzerinde bir kitap. Buldukları kitap Babat Aşireti Lideri Korucubaşı Hazım Babatın babası Ferhan Babatın eline geçiyor. Ferhan Babatın kitabın tarihi değerini anlaması uzun sürmüyor ancak kime götürdüyse kitapta yazılanları çözemiyor. Papazlar dahil kimse kitabın hangi dilde yazıldığını anlamıyor.

Bu kez Babat, kitabı satmak için girişimlerde bulunuyor. Dönemin Malatya Milletvekili ismail Hakkı Şengülere bahsediyor kitaptan. Şengüler kitabı inceliyor ve kitabın önemini anlamak için iki sayfasını filolog Hamza Hocagile götürüyor...

Kayıp kitapla ilk temas

Hamza Hocagil, Aramice uzmanıydı. Aramice, Hz. isanın ilk öğütlerini verdiği dildi. Hamza Hocagil, Türkiyede bu dile vakıf birkaç kişiden biriydi. Hâlbuki Hıristiyan aleminin kabul ettiği dört incilden hiçbirinin Aramice orijinali yoktu. Tümü Grekçeden yapılan tercümelerden oluşuyordu. En eskisi de dördüncü yüzyıla aitti.

Hocagil, papirüs üzerine yazılan sayfaları inceledikten sonra, yazının Arami dilinde ve Süryani alfabesiyle kaleme alındığını tespit ediyor. Ve kitabın ilk sayfasını tercüme ediyor: Ben Kıbrıslı Barnabius... Tespihe layık âlemlerin Rabbinden bir bütün olarak, Ruhul Kudüsle Meşahaya vahyolunanı tıpkı isadan duyduğum gibi, sadakatle, 48 gök yılları sonunda, dördüncü nüsha olarak aynen yazıyorum.

Hocagil, Malatya Milletvekili Şengülere heyecan içindeBu kitap Barnabas incilidiyor. Ve Şengüler, Barnabas incilini satın almak için Ferhan Babata 280 bin doları ödemeyi kabul ediyor. Hocagile göre bu eser, iki bin yıllık kayıp otantik incildi. incil, Hz. isanın vahiy kâtibi Aziz Barnabas tarafından yazılmıştı!

incil, Özel Harp Dairesi`nin kasasında

Peki bundan sonra ne oluyor? işte Hollywood filmlerine taş çıkartacak hikâye asıl buradan sonra başlıyor. Kitabın yazarı Aydoğan Vatandaş, Hamza Hocagille görüşüyor ve sır perdesini aralıyor. Hamza Hocagil yaşananları şöyle anlatıyor:Ferhan Babatla anlaşmaya varılmıştı. Diyarbakır Milletvekili ihsan Arslanın babası Mehmet Ali Arslan ile birlikte incili teslim almaya gittik. Ancak o sırada beklenmedik bir şey oldu. incil bize teslim edilemeden jandarmanın eline geçti. iki yıl boyunca jandarma karargâhında saklı tutuldu. Daha sonra Kemal Başer Paşadan alınarak Genelkurmay Özel Harp Dairesinin eline geçti.

Hamza Hocagil, her şeye rağmen Barnabas incilinin peşini bırakmamıştı. Hocagil, dönemin başbakanı ve hemşehrisi Turgut Özala 1996 yılında konuyu açtığını söylüyor: Konuyu kendisine anlattıktan sonra beni Özel Harpçi Orgeneral Sami Karamısır Paşaya gönderdi. Önce beni epey sorguladılar, amacımın ne olduğunu anlamak istiyorlardı. Ben kitabın sadece tercüme boyutuyla ilgilendiğimi söyledim. Ardından istanbul Balmumcuda bulunan Özel Harp Karargâhında Sami Karamısır Paşa ve MiT Müsteşarlığı da yapmış olan ve hâlen hayatta olan Hayri Ündül Paşanın görevlendirmesiyle tercüme çalışmasına başladım.

Bu görevlendirmenin ardından Hamza Hocagil Ankarada bulunan, o zamanki adıyla Özel Harp Dairesi Başkanlığına gidiyor: Kitabı ilk orada gördüm. Birkaç demir kapıyı aştıktan sonra ulaşılan bir yerdeydi. Kitap, 1987 yılında Sami Karamısır Paşa ve Hayri Ündül Paşanın bilgisi dahilinde istanbul Balmumcuda bulunan Özel Harp Karargâhında tercüme etmem için bana verildi. Ben burada her gün tercüme çalışmalarını yapıyordum. Tercüme parası da bana Harp Akademileri Komutanı Nahit Şenoğul Paşa tarafından veriliyordu. Nahit Paşa daha sonra bana Harp Akademilerinde Koruyucu Envanter dersleri de verdirtti. Bu süre içerisinde incilin 19 sayfasını Özel Harp Dairesine bağlı subayların kontrolünde inceledim

On Emir`in yerini bildiriyor

Hocagil, Barnabas incilinde nelerin yazdığıyla ilgili de şunları söylüyor:Tevhitten başka bir şey yoktu. Zikrullah vardı. ibadet etmenin önemi, Allaha eş koşmama, bu arada komşulara yardımcı olma, Lut Kavmi ile ilgili bazı uyarıcı bilgiler ile ilgili ibret alınmasını öğütleyen bir kıssa vardı. Dikkatimi çeken bir şey daha vardı. Ayette,Bir peygamber gelecek, ona tabi olanlar, dolgun başaklar gibi olacak(!)diyordu.

Hocagil, Barnabas incilinin son sayfasında, Aziz Barnabasın bu incili dört nüsha olarak yazdığını ve diğer üç nüshanın da yerlerini belirttiğini söylüyor: incillerin biri israilde, diğeri Arabistan Yarımadasında diğeri ise Kuzey Irakta Süleymaniye Zaho taraflarındaydı. Orgeneral Nahit Şenoğul Paşanın verdiği Barnabas incilinin son sayfalarında Hz. Davutun kendi eliyle yazdığı Aramca Zebur ve Hz. Harunun bakır levhalara yazdığı On Emirin nerede olduğuna ilişkin bilgiler de vardı.`

Veli Küçük adı burada da karşımıza çıktı

Hocagil, Hz. Davutun Sarayında bulunan incili de tercüme ettiğini söylüyor: Bu tercümeyi Almanca ve ingilizce olarak Yunanistandaki Markos Yayıncılık için yaptım. Genelkurmaydaki incille israilde bulduğumuzun tek farkı tefsirli oluşuydu. Barnabas, Uluderede bulunan incile bazı şerhler düşmüştü. Tercüme parası olarak 15 bin dolara anlaşmıştım.

Hocagil, Markos Yayıncılıkla aracı olanın ise ismini söylüyor. Bu isim, son günlerde adını sıkça duyduğumuz Ergenekon Soruşturmasının bir numaralı sanıklarından: Aracı, Adem Taşdemirdi. Taşdemir, Ergenekonun kilit ismi Tuncay Güneyle birlikte cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak iddiasıyla gözaltına alınmış, daha sonra serbest bırakılmıştı. Taşdemirin bir özelliği de Emekli Tuğgeneral Veli Küçükün yaveri olmasıydı!Hamza Hocagilin bir başka iddiası ise Barnabas incilinin hâlâ Genelkurmay Özel Harp Dairesinde olduğu yönünde...

DÜNYAYI SARSACAK KiTAP: Apokrifal - Kayıp Kitap
Bu kitap hem Türkiyeyi hem de Hıristiyan dünyasını sarsacak: iNCiLin orjinali bulundu. israil Cumhurbaşkanı isak Rabin`in torunu Viktoria Rabin bu vesile ile müslüman oldu ve katledildi!

1981 yılında Hakkari`de köylüler tarafından bir mağarada lahit içerisinde eski bir elyazması bir kitap bulunur. Aramice uzmanı Doç. Dr. Hamza Hocagil kısa süre sonra söz konusu metnin Arami dilinde fakat Süryani alfabesiyle yazılmış bir incil metni olduğunu anlar.

Birinci yüzyıla ait otantik incilin ortaya çıkması tüm dinleri ilgilendiren bir konudur. Gerek Hz. isanın tarihselliğinin, gerekse de incilin Kuranla ne denli uyumlu olduğunun kanıtlanması çeşitli çevreleri rahatsız etmektedir. Hocagil 1983 yılında Özalın girişimleri ve Özel Harp Dairesinin kontrolünde incil`i tercüme etmeye başlar. Ancak tercüme süreci bir süre sonra durdurulur.

Ancak incilin son sayfasında Aziz Barnabasın söz konusu incili dört nüsha olarak yazdığını fark eden Hocagil, Nahit Şenoğul Paşanın yardımlarıyla bu kez diğer 3 incil`in peşine düşer. Ardından biri hariç diğer 2 incil de bulunur. Uluslar arası istihbarat örgütlerinin müdahil olduğu bu inanılmaz olaylar dizisinde olaya karışan bazı isimler hayatını kaybeder.

incillerden biri israilde bulunur. israil nüshasını bir Alman firmasının sponsorluğunda, israil Cumhurbaşkanı isak Rabinin torunu Viktoria Rabin ile birlikte çıkarır. Viktoria Rabin, incilin gerçek nüshalarını okuduğunda Müslüman olur. Fakat yaptığı kazı çalışmalarında 10 Emir ve Zeburun izini sürerken, Etiyopyalı bir zenci tarafından öldürülür. israilde bulunan incil önce Vatikana satılmak istenir. Vatikan adına incil ile igili görüşmelerde bulunan Kardinal Mario,açıklanamayan bir sebeple` hayatını kaybeder. Olaylar, gizli bir örgütün planlaması ile çok farklı boyutlar kazanır.

incil bu kez, bir yayınevi üzerinden Yunanistan`a satılır.

Olay, Kıbrısta bulunan güvenlik güçlerinin 1996 yılında Kıbrısta Aziz Barnabasın mezarını soydukları iddiası ile farklı bir boyut kazanır. Askerler mezardan ne almışlardır? KKTCde soygunu araştıran Gazeteci Kutlu Adalı, aldığı tehditlerden kısa bir süre sonra öldürülür. Kutlu Adalının eşi ilkay Adalı cinayeti Avrupa insan Hakları mahkemesine götürür ve Türkiye olayın aydınlanması için gereken özeni göstermediği gerekçesiyle mahkum olur. Adalı öldürülmeden kısa süre önce, Abdullah Çatlının Kıbrısa geldiği tespit edilir. Adalı Davasında projektörlerin çevrildiği isimlerden en ilginci de, Türk Silahlı Kuvvetleri adına iki Ergenekon zanlısını ziyaret eden Korgeneral Galip Mendidir. Şu anda Korgeneral rütbesinde olan Mendi, o sırada KKTC Sivil Savunma Teşkilat Başkanıdır.

Bugün, Aramice Uzmanı Hamza Hocagilin Genelkurmay Başkanlığı Özel Harp Dairesinde özel güvenlikli bir bölümde saklandığını iddia ettiği nüshalar açıklanırsa, dinler tarihi başta olmak üzere, tarih yeniden yazılacaktır.

Aramice uzmanı Hamza Hocagilin Barnabas incillinden yaptığı tercümenin dinler tarihini değiştirecek nitelikte olduğunu duyuyor, Kültür eski Bakanı Atilla Koçun (sevmesem de söylediği sözün hakkını vermek gerekir) kendisinden projesi için destek isteyen Aydoğan Vatandaşa "Sen Hristiyan dünyasının ayağının altındaki halıyı çekmeye çalışıyorsun. Biz bu işte olmayız" mealindeki sözlerini dikkatle okuyorsunuz.

Ayrıca köylüler tarafından bulunan mezardaki mumyanın da çok iyi korunmuş olması dikkatinizi çekiyor.

Gerçek incili anlatan bir eser olmaktan öte bilgi, belge ve açılımlar içeren kitap, malümatfuruş bir yapıya bürünmekten de imtina ile korunmuş.

inciller ile alakalı önemli bir literatüre de vakıf oluyorsunuz. Manuscript ile Versiyon arasındaki farkları algılıyor, incil`in tarih sürecinde ne tür tercüme çalışmalarına dahil edildiğini müşahede ediyorsunuz.

Vatikan bir kardinalini Viktorya'ya gönderir. incil'i 350 bin euro karşılığında satın almak istediklerini bildirir. Viktorya buna razı olmaz. Bunun üzerine ABD'de tanıştıkları Yunanlı bir yayınevi sahibi ile (Markos Yayıncılık) yayınlanmak şartı ile daha düşük bir fiyata anlaşırlar.

Hamza Bektaş Türkiye'ye döner. Kitap o gün bugün hala yayınlanmamıştır.Bir süre sonra Viktoria Rabin öldürülür.Bektaş israil gizli servisinin kendisini tehdit ettiğini söyler ama bu tehditlerden bir şey çıkmaz. Aziz Barnabas incili'nin üç nüshasını da gören Bektaş'a bir süre sonra kanser teşhisi konur. Bektaş hikayesini gazeteci Aydoğan Vatandaş'a anlatır.Bu hikaye Timaş yayınlarından APOKRiFAL adıyla Eylül 2008 tarihinde yayınlanır.
Anlatılanlar Genelkurmay Başkanlığı tarafından hala yalanlanmamıştır…
--spoiler--
son yillarda misyonerlerin sikca kullandigi bir yontemin temel unsuru sozde kutsal kitap.

bilmezler ki yarin isa aleyhisselam inse, tek rehberi kur an olacak, bunlar hala barnabas dan medet umarlar.
hz. muhammed'in müjdelendiği yasak incil, hristiyanlığın gizlenen kitabı. (tutku yayınları bastırmıştır, ilk cümle kitabın üzerinde yazanlardır)

kısaca ilk 5 bölüme maddeler halinde değinirsek ;

1. bu ilk bölümde , melek cebrail'in bakire meryem'e isa'nın doğuşunu bildirmesi

2. cebrail'in bakire Meryem'in hamileliğiyle ilgili olarak yusuf'a yaptığı hatırlatma

3. isa'nın harika doğuşu ve allah'ı öven meleklerin görünüşü

4.meleklerin isa'nın doğuşunu çobanlara bildirmesi ve çobanların da çocuğu gördükten sonra bunu ilan etmeleri

5. isa'nın sünnet olması

kitap 297 sayfadır ve sayfa başına 1-2 bölüm düşer , devamı için ; bir zahmet araştırın (lan) !
Vatikan'ın yok etmek istediği incil...

http://www.8sutun.com/Bu-...nden-sarsacak_124897.html
şöyle ki... bugün geçerli kabul edilen matta ve luka'nın incilinden daha önce yazılmıştır.
hristiyanlık aleminin ayaklarının altındaki halının çekilmesine sebep olacak gerçekleri gözler önüne seren, bu yüzden de aydoğan vatandaş önderliğinde bir heyetin muhsin yazıcıoğlu ile görüşüp sinema filmi haline getirilmesi istenen, o günlerde akp cenahından kültür bakanı atila koç un girişte yazmış olduğum cümle ile hristiyanlık alemini karşısına almak istemeyen hükumetin kaçtığı günlerde muhsin yazıcıoğlunun film yapımı için sponsor arama girişimlerine denk gelen günlerde sonu kutlu adalı cinayetinde olduğu gibi şehadetine sebep olan gizemli incil.
görsel
görsel
1981 yılında şırnak uluderede mağarada bulunmuş olan hz isanın öğrencilerinden asıl adı yusuf(joseph) olan barnabas tarafından yazıldığı iddia edilen,
teslis inancının reddedildiği,
aramice yazılmış askeriyenin elinde orjinali bulunduğu iddia edilen incil.
kesinlikle orjinaline en yakın incildir.
hakkında (bkz: aydoğan vatandaş)'ın araştırmaları olduğu kayıp gerçek incildir. hz. isa'nın diliyle, havarilerinden (bkz: aziz barnabas) tarafından aramice yazılmış olan incil kilise tarafından değiştirildiğinde tamamen yok edilmek istenmiş; fakat birden fazla kopyası hala mevcuttur.

konuya dair son aydoğan vatandaş ropörtajı için: http://www.on5yirmi5.com/...kafa-karistiriyorlar.html
muhsin yazıcıoğlunun bu incile bişekilde ulaştığı ve incil hakkında film yapmak için çalışmalar yürüttüğü sırada şehit edildiği iddia ediliyor.
--spoiler--
Hristiyan literatüründe Barnaba incili'nin adı nerede geçmişse, oraya bir muhalefet şerhi konmuş, bu incil'in, sahte ve uydurma olduğu, dolayısıyla reddedilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Hattâ bu incil'in, bir müslümanın hayal gücünün bir eseri olduğu iddia edilmiştir. Bu, iddia tarihi hiç bir dayanağı olmadan inkar amaçlı olarak ortaya atılmıştır; çünkü böyle bir kitap müslümanlar tarafından bilinmiyordu. Eğer bilinseydi pek çok eserde ondan söz edilirdi. Taberî, Mes'ûdî, Ya'kûbî, Bîrûnî, ibn Hazm, ibn Teymiyye gibi hiristiyan kaynaklarına vâkıf olan yazarlar, Hristiyanlık ve onun kutsal kitaplarından bahsederken, Barnabas incili'ne en ufak bir işarette bile bulunmamışlardır.
George Sale'in, 1734 yılında, Kur'an'ın ingilizce çevirisinde bundan bahsetmesinden önce müslümanlar, Barnabas incili'nin adını bile duymamışlardı. ibnü'n-Nedîm tarafından 995 yılında ve Hacı Halife tarafından 1657'de hazırlanan, geniş birer bibliyografya eseri olan 'el-Fihrist' ve 'Keşfü'z-Zünûn' adlı kitaplarda da bu incil'in adı geçmemektedir. Bu eserlerin yanısıra 18'inci yüzyıl öncesi süreçte müslümanlarca kaleme alınan ve bugün bilinen hiçbir metinde bu incilin isminden ya da içeriğinden bahsedilmemiştir.
--spoiler--

http://www.barnabas-incili.com/

buyrun efendim burada gayet açık ve net bir şekilde görülüyor ki barnabas incili gerçektir 4 ve 5.yüzyıllarda defalarca kez papaların yazılı fermanlarıyla yok edilmesi kararlaştırılmıştır.
uludağ sözlük yazarlarının montaj olduğunu düşünebileceği incildir.
Hristiyan lar tarafindan kabul edilmeyen Peygamberimiz in gelisini müjdelenen incil.
endülüs emevilerin avrupa'dan sökülüp atılma sürecinde aşırı ortodoks isevileri kendi saflarına çekmek, mühtedi olmalarını sağlamak adına endülüslü müslümanların mısır'daki apokrif incillerden arakladığı şeylerden oluşturulmuş uyduruk bir kitaptır. arapça çocukluk incili ile barnabas adlı kitabı karşılaştırın, cümlesine noktasına kadar aynıdır. yani hiç el değmeden araklanmıştır apokrifal kaynaklar.
aslı astarı yoktur. çünkü hiçbir kitap yoktur ki kendinden sonra gelecek peygamber'i müjdelemiş olsun. eğer bir kitap kendinden sonra gelecek olan nebi'yi müjdeliyorsa demek ki kendi şeriatını egale edecek demektir. bu ise teolojik anlamda mantıksızdır.

uzun konu ancak kısaca yazıyorum, bu kitap uydurmadır ayrıca islam'ın böyle saçmalıklara ihtiyacı yoktur mümin kardeşlerim balıklama atlamaya gerek yok.
Efendim bu incilde peygamber efendimizin dünyaya geleceğinden bahsedilmektedir. Henüz peygamberimiz dünyaya gelmeden yıllar yılı önce Katolik kilisesi tarafından bu incil yasaklanmıştır, bazı akillilar tarafından bu incil müslümanlar tarafından yazılmıştır iddiasında bulunmaktaymis, vay anasını peygamberimiz daha doğmadan müslümanlar bunu yazmış demek ki.
bi tanesi Türkiye'de bulunan Hristiyan ilim adamlarının Hristiyan kesimin görmemesini istediği incildir. zira değiştirilmemiştir.
yasaklanan incil. pek bilgim yok ki burada yazanların çoğunun da pek bilgisi yok. ancak bu incili müslümanların değiştirdiği ile ilgili iftira oldukça saçma geliyor. olaya mantık yönüyle bakacak olursak, olayı sulandırarak müslümanlara atan tayfanın ruhuna işlemiş kitap içeriği değiştirmek.
Bulundugu zaman degil, ms. 325 yilinda iznik konseyinde yok edilmistir. Geriye sadece 4 incil kalmistir. Tabi bircok kisi barnabas incilinin sonradan musluman biri tarafindan yazildigini savunur.
en eski yazması ortaçağ döneminden kalan bu eserin, mesih ve havarileri döneminde yazılması imkansıza yakındır. hatta islam öncesine ait döneme dair bile bir yazması bulunamamaktadır. kilise 'nin apokrif olarak gördüğü çoğu incil metinlerinde mesih 'e ve onun tanrılığı, doğumu gibi kavramlar temel hristiyan doktrinleriyle örtüşmektedir fakat barnabas sahte incilinde bu durumlar hristiyanlık karşıtı ve orthodox öğretilere karşı yazılmış şekildedir.

ayrıca bu sahte incilin yazarı barnabas' ın 12 havariden biri olduğunu söylemektedir. eğer böyle bir şey olabilseydi luke incilinde luke 'un mark incilinde mark 'ın havariler listesinde olması gerekirdi. aslında bu sahte kitaba incil bile denilemez. çünkü incil' in kelime anlamı müjdedir. bu kitapta yazılanlar sevindirici haber ve müjdesel öğeler içermekten yoksundur. kanonik incillerde mesih' in çarmıha gerilip insanlığı kurtarma olayı varken barnabas metninde isa çarmıha bile gerilmemektedir.

yani lafın özü, hristiyanlığa zarar verebilmek adına yapılmış başarısız ve komik bir girişim olmaktan öteye gidememiştir.
bu ünü sayesinde çoğu müslüman insanlar muhammed' in incilde geçtiğini sanıp kanonik incillerin değiştirildiğine inanır.
eğer biraz araştırma ve tarihsel sürece inanırlarsa bu hatalarını umarım farkedebilirler.
şuan 18. Sayfasına kadar okuduğum ve sıkmamış kitap. Google play de uygulamasını indirip okuyabilirsiniz.
Bir tane de bizde vardır.