bugün
- türk kızlarındaki zenci merakı8
- lise eteğini saklayan hatun11
- bir kadına söylenebilecek en güzel iltifat17
- online 28 yazar şu an ne yapıyor14
- türkiye fakirse halk neden obez32
- karşı cinste çekici gelen özellikler14
- putine bir savaş taktiği ver13
- dünya türkiye'nin neyini kıskanıyor24
- 24 mayıs 2024 panathinaikos fenerbahçe beko maçı14
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı16
- ideal erkek boyunun 195 olması16
- iremga'yı taşlamak14
- ameliyatla erkek oldum soruları alayım19
- sokak hayvanları uyutulacak80
- rüyada olduğunu fark etmek8
- zalbert kızsa kanıtlasın11
- mert hakan yandaş26
- hayırlı cumalar9
- türk kızları neden gülümsemiyor14
- bir kadın nasıl susturulur21
- biontech aşısı olan insan9
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması12
- iran cumhurbaşkanının cennete girişi12
- ankarayı öven tip9
- geldi yine deli9
- sokak köpeklerini çin'e ihraç etmek12
- türk erkeklerindeki iğrenç detaylar15
- beşiktaş ın fenerbahçe yi geçmesi12
- iran'ın teşekkür mesajında türk bayrağı koymaması17
- 23 mayıs 2024 beşiktaş trabzonspor maçı25
- icardi190522
- e f e8
- aydinoglu bombala21
- bir erkek nasıl rahatlar15
- kocaeli de asansöre sıçan adam8
- 6 ayda yazılımcı olmak10
- ismail kartal19
- mecidiyeköy metrosunda intihar eden kız10
- 23 mayıs 2024 ali koç basın toplantısı11
- kızlar kendi aralarında ne konuşuyor11
- sjsjsjsjsjsjsjsjsjsjsj sjs8
- bik bik için diktiğim etek17
- insan olmaya ceyrek kala8
- galatasaray16
- türkiyedeki rusların gövde gösterisi yapması11
- age of empires'in üstüne oyun var mı12
- 22 mayıs 2024 atalanta bayer leverkusen maçı8
- erkeklerin sözlükte durma nedeni10
- hangi sözlük erkeğiyle evlenmek istersin8
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı12
niye diyemeyecekmişim aklıma ne zaman gelse söylüyorum babamı çok sevdiğimi.
onu kaybettiğin için oluşan bir durumdur. hem de çok erken kaybettiğin için. yaşarken söylemişsindir elbet, söylemediysen daha da çok üzülürsün, pişman olursun. ben söylemişimdir diye düşünüyorum, hatırlamıyorum. keşke hala yaşıyor olsaydı, her şeye rağmen söylerdim. şimdi yaptıklarıma çok kızardı kesin. mesela gece arkadaşımda kalmama, kedi almama, çok kısa değil halbuki ama etek giymeme. küçükken daha çok etek giyer giymek isterdim, kızardı. keşke şimdi olsa da kızsa diyorum ama yok işte. neyse, ben şunu diyim. babanız hala yaşıyorken ona her an söyleyin. sonra çok pişman olursunuz.
söyleyemiyorsan davranışlarınla belli etmen gerekir. aşırı saygıdan çok, saygının yanında samimiyet ve şakalaşabilmenin de kıymetini anladım bir süre önce. sonrası kendiliğinden geldi. allah bozmasın. ehehe. *
çünkü şerefsizdir o baba, adidir.
Onun cevap verip vermemesinden korkmaktır, yuzlerce kez mesajlari yazip yazip silmektir.
Onun artik sevmedigini dusunup, kendi kendinize bogazinizi dugumlemektir o cumleye.
" seni canimdan cok seviyorum. "
Onun artik sevmedigini dusunup, kendi kendinize bogazinizi dugumlemektir o cumleye.
" seni canimdan cok seviyorum. "
altında babaya duyulan aşırı saygının yattığını düşündüğümdür. genelde babayla o kadar da samimi olunmaz ya hani. ne bileyim sevgilin oldu mu gidip ilk babana söylemezsin. ya da okulu uzattın mı baba okul bitmiyor diyemezsin. annene söylersin o da gider alıştıra alıştıra söyler. ya da sigara içilmez babanın yanında. baba o çünkü. ama seversin onu. kendinden çok seversin ikisini de. onlar gibi düşünürsün, onlara bir şey olmasın da bana olsun diye.
suç sizde değil, zamanında aranızda o bağın gelişmesini engelleyen babanızdadır. raad olun yani.
adidir o baba. tüm hayatını sikip atmıştır senin. babam, diyerek sarılmayı hep merakta bırakmıştır. babanın ne olduğunu hiç bir zaman tam anlamıyla öğretememiş adı piçin önde gidenidir.
(bkz: böyle başlığı sikim ben gidiyorum)
(bkz: böyle başlığı sikim ben gidiyorum)
baba karakterinden dolayı genel anlamda ağırdır. yani her babaya seni seviyorum denilemiyor.
zaten seni seviyorum kadar kirlenmiş bir sözü söylemenin de çok bir manası yok. ona sevgiyi göstermek daha mantıklıdır. zaten babanızı seviyorsanız onu sevdiğinizi gösterirsiniz, o da bunun farkında olur.
tabi demesi ayrı bir duygu. örneğin ben, gerçekte babama söylemediğimi rüyamda söylemiştim.
zaten seni seviyorum kadar kirlenmiş bir sözü söylemenin de çok bir manası yok. ona sevgiyi göstermek daha mantıklıdır. zaten babanızı seviyorsanız onu sevdiğinizi gösterirsiniz, o da bunun farkında olur.
tabi demesi ayrı bir duygu. örneğin ben, gerçekte babama söylemediğimi rüyamda söylemiştim.
denmelidir. yanlış bir harekettir. ya da geç kalınmış. deyin. geç olmadan deyin lan!
özellikle erkekseniz cidden söylemesi zor.
--spoiler--
Belki çocukken demişimdir fakat en az bi 13-14 senedir dediğimi hatırlamıyorum, asla demem de. Tabii ki kim istemez ki babasıyla çıkıp bir çay içmeyi.. ama olmadı, bana babalık yapamadı ki ölmesini de dört gözle bekliyorum.
-Her baba mükemmel olmaz zorunda değil, bunu unutmayalım ki yargısız infaz olayı yaşamayalım.
--spoiler--
Belki çocukken demişimdir fakat en az bi 13-14 senedir dediğimi hatırlamıyorum, asla demem de. Tabii ki kim istemez ki babasıyla çıkıp bir çay içmeyi.. ama olmadı, bana babalık yapamadı ki ölmesini de dört gözle bekliyorum.
-Her baba mükemmel olmaz zorunda değil, bunu unutmayalım ki yargısız infaz olayı yaşamayalım.
--spoiler--
belki de babanız sizden başka herkese bunu rahatça söylediği ve size söylemediği içindir. söylemek isteseniz de duymadığınız için yapamazsınız. alışmadık götte don durmaz diyerek tüm duygusallığı alır giderim.
türk babalar aslında evlatlarını çok severler ama hep arada da mesafe olur nedense. çocuğu babasının onu sevdiğini hissedemez bile.baba ya kasıntı görünmek zorunda hisseder kendini. ve evladı da onun gözlerindeki sevgi dolu bakışı farkedemez bile. ve ona 'seni seviyorum, iyi ki varsın.'diyemez.
-ve ömür boyu da bunun acıcını çeker.`--
---
-ve ömür boyu da bunun acıcını çeker.`--
---
Babaya seni seviyorum denilir. Hemde en içten en derinlerden denir böyle.
Çok da güzel bi hissi vardır.
Çok da güzel bi hissi vardır.
bence de geç olmadan denilmesi gereken cümledir. sonra gidip mezarına dersiniz. baba kıymeti bilinmesi gereken insandır.
benimki diyememek değil, dememektir. keza yalan söyleyemiyorum.
seveni zikerler.. bu adam da sabıkalı zaten. aman diyim.
R leri söyleyemediğimden hiç girişmediğim hede.
bugün bile bu başlığı okurken beni ağlatmayı becermiş durum.
biliyorsun bunun olacağını, zaten yıllardır hasta,doktor da artık kendinizi hazırlayın demiş. nasıl hazırlarsın ki, insan kendini buna nasıl hazırlar?
bütün gece başında beklemek, son bir ümit yoğun bakıma girmesi, kalbi duruyor, ama tekrar çalışıyor, "aslan babam, direniyor".
ama öyle olmuyor işte, alacak onu bu dünyada pis hastalık. gidiyor, elinize birkaç kağıt, nüfustan düşmesi, morg işlemleri, hayal alemi, gerçek olamaz tüm bunlar.
cenaze arabasına yolu göstermek için gidiyorsun, ön koltukta sen, arkada babanın tabutu. eve gidiyorsun. akrabalar, konu komşu orada, anne ağlamaktan mahvolmuş. "başın sağolsun", "allah mekanını cennet eylesin"ler uçuşuyor, sen hala gerçek olduğunu idrak edememişsin.
o gece evde tabut, yan odada uyuyorsun. uyumak mı,yatar konumdasın, nasıl uyur insan, arkandaki dağı almışlar senden.
ertesi gün cenaze. "nasıl bilirdiniz" diyor. "babamdı o benim, aslan babam!"
iki metrekare toprak, derince kazılmış. tutuyorsun, kendi ellerinle. hani bebekken o seni kucaklıyordu ya, sen de onu kucaklayıp koyuyorsun mezara, "kendi ellerinle". tahtalar diziliyor, üstüne toprak atıyorsun. babanın oradan çıkamayacağı şekilde "kendi ellerinle" kapatıyorsun orayı.
dualar, kuran, imam bir şeyler söylüyor, dinlediğin kadarıyla. sonra eve dönüyorsun.
akşam oluyor. her akşam o köşede elinde çayı ile oturan, kumanda bir elinde kanaldan kanala gezen adam, artık orada değil. tek boşluk o olsa keşke, sanki hayatının bir köşesinde, ya da tam ortasında oturan adam, artık orada yok.
alışmak? geçiniz. öyle bir dünya yok. yıllarca kendi ayakları üzerinde durmuş ve babasından yardım istememiş ben, ayakta dururum tabi. ama farklı bir his. sanki onun orada olduğunu bilerek, o özgüvenle dalıyordum kavgalara, o özgüvenle saldırıyordum herşeye. nasıl olsa biliyordum, "babam arkamda". görünmez bir el destekliyormuş beni, şimdi o el yok.
üç yıl geçti, her hatırladığımda ciğerimi sıkıştıran üç yıl.
siz siz olun, sevseniz de sevmeseniz de, varken kıymetini bilin.
gidin sarılın. sıkıca. belki yarın yanınızda olmaz. utanmayın yaşınızdan, "koca adam oldum" demeyin, koşun, sarılın.
çok özledim be babam.
biliyorsun bunun olacağını, zaten yıllardır hasta,doktor da artık kendinizi hazırlayın demiş. nasıl hazırlarsın ki, insan kendini buna nasıl hazırlar?
bütün gece başında beklemek, son bir ümit yoğun bakıma girmesi, kalbi duruyor, ama tekrar çalışıyor, "aslan babam, direniyor".
ama öyle olmuyor işte, alacak onu bu dünyada pis hastalık. gidiyor, elinize birkaç kağıt, nüfustan düşmesi, morg işlemleri, hayal alemi, gerçek olamaz tüm bunlar.
cenaze arabasına yolu göstermek için gidiyorsun, ön koltukta sen, arkada babanın tabutu. eve gidiyorsun. akrabalar, konu komşu orada, anne ağlamaktan mahvolmuş. "başın sağolsun", "allah mekanını cennet eylesin"ler uçuşuyor, sen hala gerçek olduğunu idrak edememişsin.
o gece evde tabut, yan odada uyuyorsun. uyumak mı,yatar konumdasın, nasıl uyur insan, arkandaki dağı almışlar senden.
ertesi gün cenaze. "nasıl bilirdiniz" diyor. "babamdı o benim, aslan babam!"
iki metrekare toprak, derince kazılmış. tutuyorsun, kendi ellerinle. hani bebekken o seni kucaklıyordu ya, sen de onu kucaklayıp koyuyorsun mezara, "kendi ellerinle". tahtalar diziliyor, üstüne toprak atıyorsun. babanın oradan çıkamayacağı şekilde "kendi ellerinle" kapatıyorsun orayı.
dualar, kuran, imam bir şeyler söylüyor, dinlediğin kadarıyla. sonra eve dönüyorsun.
akşam oluyor. her akşam o köşede elinde çayı ile oturan, kumanda bir elinde kanaldan kanala gezen adam, artık orada değil. tek boşluk o olsa keşke, sanki hayatının bir köşesinde, ya da tam ortasında oturan adam, artık orada yok.
alışmak? geçiniz. öyle bir dünya yok. yıllarca kendi ayakları üzerinde durmuş ve babasından yardım istememiş ben, ayakta dururum tabi. ama farklı bir his. sanki onun orada olduğunu bilerek, o özgüvenle dalıyordum kavgalara, o özgüvenle saldırıyordum herşeye. nasıl olsa biliyordum, "babam arkamda". görünmez bir el destekliyormuş beni, şimdi o el yok.
üç yıl geçti, her hatırladığımda ciğerimi sıkıştıran üç yıl.
siz siz olun, sevseniz de sevmeseniz de, varken kıymetini bilin.
gidin sarılın. sıkıca. belki yarın yanınızda olmaz. utanmayın yaşınızdan, "koca adam oldum" demeyin, koşun, sarılın.
çok özledim be babam.
seviyorsan git konuş yarın geç olabilir.
Babaya samimiyet iceren herhangi bir soz soyleyememek kadar uzucudur.
Babamla aramizdaki diyalog
+Tuzu uzat melike
-(Uzatir)
+.....
-......
-Baba nasilsin
+Iyi
+Bak bakim bnm skk primlerine
-(sayfa acilir)
+Hmmm
-.....
+Paran var mi
-Var
+Tm
Babamla aramizdaki diyalog
+Tuzu uzat melike
-(Uzatir)
+.....
-......
-Baba nasilsin
+Iyi
+Bak bakim bnm skk primlerine
-(sayfa acilir)
+Hmmm
-.....
+Paran var mi
-Var
+Tm
2 sene oncesine kadar diyebildigim kelimedir. Simdi icimden gelmiyor.
Gerek olmayandır.
Bazıları sevdiğini belli etmez söylemez bizde öyleyiz işte.
Bazıları sevdiğini belli etmez söylemez bizde öyleyiz işte.
babanın salak olması yüzündendir.
güncel Önemli Başlıklar