bugün

(bkz: hayalet)
portakalli oralet...
is hanlarindaki cay ocaklarinin olmazsa olmazidir.
tespitin dibi. hangimiz o çocuk değildik ki? kuşburnulu olanını severdim.
babamla en çok yaptigimiz şey buydu.
doksanları hatırlatan çocuktur.

(bkz: doksanlı yıllarda çocuk olmak)
(bkz: 90 lı yıllarda çocuk olmak) ben en çok tarçını severdim ve bir de portakal'ı. şimdi gidip içsek o eski tadı vermez. güzel yıllardı.
şanslı piç.
küçükken babasıyla maç izlemeye kahveye gidip harbi delikanlı gibi koyu zift çay içen çocuk olarak dahil olduğum güruh.
Gözümde canlanır koskoca mazi.
koca bir nesli böyle tükettiniz.
Dedesiyle diye bilirdik biz.
Aklıma geldikçe hüzünlenirim. Ne güzel günlerdi öyle, keşke geri gelse o zamanlar bu kez daha da güzel değerlendiririm.
Benim babam kahvehaneye gitmezdi. Dayimla gitmistim birkac kere.
Göz ucuyla 3 masa ötedeki tan gazetesinin fotoğraflarını dikizlerken enteresan kahvehane küfürleri körpe dimağına ilmek ilmek işlenmiş çocuktur.

- sen bizi bi dal maydonoz* mu sandın yarram?

*yazım hatası yoktur, öyle söylenmiştir.
yazın karadut suyu içer. evet.
Tarihin en büyük baba yancısı olarak şahsen ve bizzat bendim.yanlızca oralet değil
tamek meyve suları,rc cola
bixi cola,pepsi,fruko,çamlıca gazozu
Yedigün (sarı kola) ve diğer meşrubatlardan oluşan zengin çeşitleri bir gurme edası ile ıstakayı keserken (sanki bi bok anlar gibi) tüketen,yancılık kültürünün enlerinde bir çocuktum bir zamanlar.
Cam sisede gazozla da orada tanismistir muhtemelen.
Doksanların veya iki binlerin neslinden, şanslı çocuktur.

Şanslıyız zira bunu şimdiki nesle bakarak anlamak mümkün.
Başlığı görünce tebessum ettim , mutlu oldum la.
o çoçukta piçlik olmaz işte.
Her 90'lar çocuğu gibi Türkiye'nin en güzel dönemlerinin birinde çocuk olmuş şanslı bireydir.