babalarının hala kim olduğunu bilmeyen bünyelerce anlaşılmayacak şiirdir...

edit: artık onlara da yapacak bir şey yok ailevi sorunları!yazık...
yazarını bilmediğim, Ne Ararsın Tanrı ile Aramda şiirinde geçen bir cümledir.

ne ararsın tanrı ile aramda
sen kimsin ki orucumu sorarsın?
hakikatten gözün yoksa haramda
başı açığa neden türban sorarsın?

rakı şarap içiyorsam sanane
yoksa sana bir zararım içerim
ikimizde gelsek kıldan köprüye
ben dürüstsem sarhoşkende geçerim

esir iken mümkün müdür ibadet,
yatıp kalkıp atatürk'e dua et,
senin gibi dürzülerin yüzünden,
dininden de soğuyacak bu millet,

işgaldeki hali sakın unutma,
atatürk'e dil uzatma sebepsiz,
sen anandan yine çıkardın amma,
baban kimdi bilemezdin şerefsiz.

p.s.: uktedir.
ünlü kemalist sözlerindendir. temcit pilavı gibi götleri dara geldiğinde kullanmaktan bıkmıyor hergeleler.
-baban kimdi bilmezdin şerefsiz
-o neden?
-çünkü atam nüfus memuruydu
-..
annesinin namusundan emin olamayanların ortaya attığı saçmalık.

korkmayın ulan bu toprağın kadınları gevur gelince bacaklarını açıp kendini sunmadı, sunmayacakta.
bir kemalist ilahisinin dizesidir.
aslında konuyu "politik tartışmalarda baban kimdi bilemezdin eşiği" gibi bir başlıkta irdeleyecektim ama, hem başlık ve anlatılan korelasyonuna kafa yorarak ekstra enerji tüketmek istemedim, hem de "...eşiği" gibi başlıklara bir yenisini ekleyerek yenilikçi tavrıma leke sürülsün istemedim. zaten olayın da bir eşiği yok; bi bakıyorsun tartışmanın ikinci cümlesinde, bir bakıyorsun sonunda karşımıza çıkıyor bu ifade. buna aşağıda değineceğim, gelin.

bu ifadeyi bir kampa dayatarak, ifade üzerinden kampı dövecek değilim. (demek istediğim; ulusalcı zırvası, kemalist hödösü, mısır unu vs.) direkt kullanıcıyla bir işim var görülecek, o işi görüp gideceğim. gelir misin buraya sevgili babankimdibilemezdinci arkadaş, bir şey konuşacağız!

şimdi sen elinde bir joker gibi tuttuğun, konuya bir açıklık getirmek yerine tartışmayı kısırlaştırarak vatanseverlik yapıyorsun ya; işte ben sana çok güceniyorum. evet gücenmekten bahsediyorum çünkü ben naif bir insanım. yumoş ahenginde bir adamım ben. ayrıca hem kötüyüm, karanlığım, biraz da çirkinim. bundan dolayı işi gücü bırakıp sana laf anlatmaya çalışıyorum. şimdi sana şunu soruyorum: bildin de ne oldu? he? cevap ver bildin de ne oldu kardeşim? sana ne gibi bir ayrıcalık kazandırdı? babanın kim olduğunu biliyorsun ama atatürk'le ilgili söyleyebildiğin tek şey bu. aslında buna söylemek de denmez. bu sadece bir refleks.

sana bakınca babasının kim olduğunu bilen bir angut mu olmak iyi, yoksa makul bir piç olmak mı diye düşünmeden edemiyorum. düşünmeden edemiyorsam, öyleyse varım. varsam, varlığım türk varlığına armağan olsun. haha, böyle de ansızın milliyetçi olabiliyorum.
(bkz: dershaneler olmasaydı abin kim bilemezdin şerefsiz)
sıkı atatürkçü annemin bile, hakkında ''ne kadar faşist ve bağnaz bir cümle'' dediği; neyzen tevfik saçmalaması.

yani şu cümleyi savunan insandan bozma yaratıklar, yemin ediyorum hayatımdan 10 metre uzak dursunlar.

şahsıma, bu kadar ayrılıkçı düşünen / sorgulamaktan aciz bir insandan her türlü zarar gelebilir. cahil insandan korkmak lazım.
görsel
annesini, ülke zaptedildiği an, düşman askerinin koynuna girecek potansiyelde gören güruhun dilinde pelesenk ettiği söz öbeği.
tüm cemaat evlerine çerçeveletip asılması gereken hoş bir şiir.
--spoiler--
çoğu kişi tarafından neyzen tevfik'e ait biliniyor. aslında emniyet genel müdürlüğü'nde asayiş şube müdürü olan mutlu çelik'e ait. çocuklara karşı işlenen suçlar konusunda uzman olan emniyet müdürü mutlu çelik, gerçekte cevaben başlıklı bu şiirini 1994 yılında yayınladığı yalnızlık pusuda bekler adlı kitabına da koymuş. mutlu çelik'in neyzen tevfik'e ait olduğu iddiaları üzerine şiirin kendisine ait olduğunu mahkeme kararıyla tescil ettirdiği de belirtiliyor.
--spoiler--

haberin tamamını görmek isteyenler için:

--spoiler--
http://hurarsiv.hurriyet..../haber.aspx?viewid=268848
--spoiler-- *
şimdi bu mantıkla misal Ayastefanos'a kadar gelen balkan ordularını durduran komutan padişah her kim ise, bu kişi olmasaydı, bizi bırak, Atatürk dahi kendi babasının kim olduğunu bilemeyecekti.

Halen ingilizlerin, Fransızların, Almanların, italyanların, Hollandalıların bile tüm tüm dünyada pek çok gizli-açık sömürgesi var. Sen merak ettin mi acep ben de bunlardan biri olabilir miyim diye. istanbul'lun beş sene ingiliz işgalinde kaldığını ve biz tek kurşun atmadan kendilerinin çıktığını, bizim 23 gün sonra cumhuriyet kurduğumuzu biliyor musun?

Şimdi hani Irak'ta da kalıyolar bir süre, hani afganistanda da kalıyolar, Hani Libya'da da kalıcaklar. Beğendikleri birini ya da yönetimi bulunca da kendileri çıkıcaklar, ve çıkıyorlar. Bunlara bir bak bakalım senin tarihinle benziyor mu? Maliki'yi, Talabaniyi mesela Irak'ın Atatürk'ü yapsan Saddam'ı da padişah yapsan yapamaz mısın? Kaddafiyi padişah yapıp tüm ihtiyaçlarını senden karşılayan işine gelen Libya'lıyı oranın Atatürkü yapamaz mısın? Ders kitaplarını buna göre yazarsın, uymayan şehirleri ve elebaşlarını yok edersin, bir elli sene sonra hakkaten babaları kimdi şaşırırlar zavallılar. Biraz büyüyün artık ve Türkiye'yi kendi içinden değil de dışından da görmeye çalışın.
(bkz: atatürk ün babası)