bugün

kaşar damgasını kendi kendine basan kız değildir herhalde. biraz mantık.
medeniyet görmemiş bir erkek tarafından etiket yapıştırılan kızdır. kız, bu medeniyet görmemiş insan(!)a aşkını itiraf etmiş ancak sonunda bir de kaşar damgası yemiştir. fakat orada kız, seks teklif etmemiş, masum ve sıcacık bir kalbin verdiği içtenlikle aşkını itiraf etmiştir, ülkem erkeği de kızı küçük düşürmek için elinden geleni ardına koymamış, yargısız infaz yapmıştır.
kadının etken olmasını kabul edememiş kişi tarafından damga yiyen kızdır.
damgalayan
erkek sever kadın sevilir
erkek siker kadın sikilir
düsturunü benimsemiştir.
yanlış insana aşık olduğu aşikar olan kız.*
bi gün ona öbür gün diğerine itiraf eden kız. ancak böyle yapıyorsa hem aşkını itiraf edip hem de kaşar damgassı yer
" bana da aşık olduysa, kesin herkese aşık oluyordur. o zaman bu kız kaşardır. " gibi garip bir mantık kurduysa, bir yandan kendisine de hakaret eden kişidir.
ben seçilmem seçerim diyen kızdır. bütün mesele bu noktada çıkar. erkeğin seçilen konuma transfer olması doğal hayat düşkünlerini atağa geçirir.
bir türk erkeğini sevme gafletinde bulunmuştur.

(bkz: yazık)
itiraf ettiği erkeğin verdiği tepkiye bakarak söyleyebilirim ki; hayatının en büyük hatasını, böyle bir erkeğe aşık olarak yapmıştır. hemen oradan kaçması gerekir.
"ulan bana aşık olabiliyosa kesin başka şeyler peşinde bu hatun" diyen bi erkek müsvettesine denk gelmiş kendine yazık etmiş kızdır.
kaşar kızdır. kabul edilen normlarda değişiklik yapmaya kalkması devrimci bir ruhu olduğunu gösterse de ne yazıktır ki bu hareketleri toplumca hoş karşılanıp takdir edilmeyecek ve yüzeysel cevabı tokat gibi suratına yiyecek kızdır, kaşar.
erkeğin kaşarına denk gelmiş kızdır. (bkz: kişi kendinden bilir işi)
açık sözlülüğün yan etkilerine maruz kalan kızdır.
kız : ayrılmak istiyorum.
erkek : neden? seni seviyorum ben...
kız : böylesi daha iyi... kendine iyi bak.
erkek : iyi ! zaten kaşarın tekisin.
kız : ?!
erkek : görürsün sen benden ayrılmak neymiş haa....!!
ve erkek herkeze kızın kaşar olduğu iftirasını atar. kıza yazık olur. sorun erkektedir. erkek kendi seviyesini düşürür. öfkelidir.
yobaz beyinlerin adeta kendilerini don juan** sanmalarına mütemadiyen tüm ağırlık birimlerinin arasındaki birim farklarını ezbere bilip bu yolda doktora yapmış gencimizin saf, masum ve aşık kızımıza söylediği acımasız sıfat.
''sevgisini dile getirmek'' gibi gayet olağan bir ihtiyacı, sevgiyi ancak ve sadece kaşarlarla bağdaştırmış beyinlere anlatmaya çalışmak gafletinde bulunmuş kızdır. aşkını itiraf eden erkekler de p.zevenk damgası yesin o zaman.. var mı böyle absürd bir yaklaşım?