bugün

hayatın garip bir cilvesidir belki de.insanın aşksız yaşayamayacığını bile bile aşktan köşe bucak kaçmasıdır hemde.zordur.kalbini kapatmaktır.ama karşınızdaki insanın doğru insan olduğuna karar verdiğiniz anda kararınızın yanlış olma ihtimalini de kabullenerek üstüne gidilip yenilmesi gereken duygudur aynı zamanda da.
çekilmiş bir çok acıdan sonra oluşabilen durumdur. aşktan korkarsınız çünkü tekrar acılar çekmekten korkarsınız, tekrar kalbinizin kırılmasından, tekrar insanlara olan güveninizin yerle bir olmasından korkarsınız.. oysa zaten o güveni yerine getirmek için neler neler yapmışsınızdır. bunları tekrarlamak o kadar zor gelir ki bu yüzden aşık olmak yeniden, yanlış insan olabileceğinden korkmaktır aslında..
bir cok kez asktan canın yanmasından sonra dogan sonuc.
yeni bir ask bulana kadar devam edecek durumdur. her yeni ask bu sefer farkli denerek baslanir. oysa ki hersey aynidir, kafa ayni kafa olduktan sonra karsinizdaki kim olursa olsundur. sonucta yine yanlistan vazgecilir, asktan korkulmaya devam edilir ve loopa alinip yeni asklara yelken acilir. *
(bkz: kim korkar hain aşktan)
hayal kırıklıklarının, üzüntülerin peşpeşe gelmesiyle oluşabilcek durumdur. ama pek bi faydası yoktur zira aşk sen istesen de istemesen de seni bulur.
deli gibi korktuğum hadisedir. *
yaşama bir sürü saçma sapan korku yerleştiren insanın en anlamlı korkusudur.
(bkz: asktan korkma)
(bkz: eli ayagi titremek)
aşkı, aşkların sonlanmasını bünyelerine zarar haline getirenlerin hali.

sen sensin! sev, sevil... aşık ol, aşkların olsun...

neden zarar gördüğünü düşünürsün?

dalgalan, beraber ol ve ayrıl. kafandaki o padişahları, o sultanları ve onların yere gelmez sırtlarını sil at.

insanız biz.

kudretimiz ancak harekette. değişimde. var etmek ve yok olmak arasında. sürekli var ederek, sürekli yükseliş isteyerek kendini tanrılaştırmaya mı çalışıyorsun?

devam eden bir tek değişim var. ona bırak kendini ve hiç üzülme...
kendinden korkuyosan öyle seversin öyle aşık olursun. kork.
aşkın attığı kazığı yiye yiye akıllanmak.
yalandır. aşk geldiği zaman "korkuyorum" deyip kaçana rastlanmamıştır.

aşıklardan birinin cilvesidir bu bahane ancak. lakin naz evresini fazla uzatmamalı.**
korkulan aşk değildir. aşkla beraber gelecek tehlikelerdir.
aşk değildir korkulan şey, kişi kendinden korkmaktadır aslında. kendi zeminin kayganlığı ve güvenilmezliği nedeniyle ufak sarsıntılarda dahi yerlebir olmaktan çekinir.

ama bilmiyordur ki korkunun ecele faydası yoktur.
yanlış ilişkilerin sebebiyet vereceği bir durum olsa gerek.*
Hem aşktan hem aşık olmaktan korkar olduk, farkında mısınız.

Ne zaman el ele yürüyen bir çift, parkta oturan bir çift, sarılan bir çift, kısaca nerde bir çift görürseniz görün etrafınıza iyice baktıktan sonra atılan bir çok kötü bakışı da görebilirsiniz. Kimileri bu bakışın da üstüne çıkar. bazısı laf atar, bazısı kovar. Hayatımızdaki onca iğrenç şeye rağmen el ele tutuşan bir kadın ile bir erkeği namus dışı bulurlar nedense. Belki de içten içe korkuyorlardır, bu iki aşığın sevgisinden.

Aşık olmaktan korkmak ise bambaşka bir şeydir. ilk önce aşık olmak gerek bu korkuya kapılmak için. Aşık olup, fazla fazla kırılmak, veya elinde olmadan fazla fazla kırmak. Yorulmak aşktan. Daha sonra da yaşayabileceğin tüm aşklardan korkmak.
korkunun ecele faydası yoktur.
güvenmekten korkmak ile başabaş gider ne de olsa aşk ve güven birbirini tamamlayan şeylerdendir.
Lan zırf dramsınız amk. Yaradan sizi dramdan yaratmış vallaha billaha.
insanların şerefsizliklerini gördükçe bırak aşık olmayı insanlardan tiksinir oldum.
insanlığını unutmayanlarla korkmadan yaşanabilendir.
Aksinde zaten korkak olunması gerekendir.