bugün
- bik bik'in kurban etlerini buzdolabında saklaması9
- kıbrıs ismailağa cemaati sayesinde alındı9
- dekolte memeye bakan kişinin aklından geçen15
- antalya daki engelli çocuğa toplu tecavüz16
- michy batshuayi11
- anın görüntüsü23
- manyak olmaya karar verdim17
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba13
- salda gölü'nün son hali13
- sağlığı etkileyen en temel faktör13
- sözlükteki en iyi 15 yazar9
- 10 ayda evlenen insanlar8
- izmirli sude vs karslı rojda10
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var20
- cehaletle mücadele etmek15
- arda güler14
- islamı tartışamamak16
- nervionun kedisi9
- gideon reid morgan jj8
- erkeklerde meme ne işe yarıyor sorunsalı10
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı17
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd17
- geniş kalçalı kadın ahlaklıdır25
- bı erkeğin sevdiğini anlamanın yolları10
- karizma10
- sözlükteki elit yazarlar20
- okula gitmeden yüzlük karne alan afgan ve suriler21
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi12
- atatürk kafir cumhuriyetini ilan etti12
- ups boobs beni favladı'ne yapmalıyım17
- steven s power law10
- knowledge13
- türk mü türkiyeli mi sorunsalı10
- arap olmak10
- 18 haziran 2024 türkiye gürcistan maçı36
- rus sovyet düşmanı amerikancı kemalistler11
- kocam boşalacağı esnada geliyorum bacanak dedi16
- pegasus ta çalışan türk düşmanı keko8
- diamond tema28
- kimsenin saraca'nın doğum gününü kutlamaması21
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi8
- kabataş yalanı9
- içsel yolculuk enerji frekans 69 bin lira19
- vladimir putin11
- diamond tema için yakalama kararı17
- ben bu yazıyı sana yazdım9
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler9
- true bir martı olsa olacaklar9
- thusneldaa12
- saraca silsüpüroğlu15
orta yaş bunalımına girdiği anlaşılan kadın.
218 tane entry iceren basligin acilmasina sebebiyet veren sahis.
bu da 219. * * *
Sadece birkac yazisini okumakla tum yazarligini elestirmek niyetinde degilim. ancak gazetelerde yer alan bayan yazar kadrosunun bu sekilde doldurulmasina karsiyim. bos koltuk da ayni etkiyi yapardi, yahut burda kafayi yatak ve seks sohbetleriyle bozmus hatunlar da.
izmirde duzenlenen bir kitap fuarinda yen icikardigi kitabi imzalamak icin ozellikle solaryuma gidip gitmedigini merak ediyorum. kitabini imzaladigi 14-15 yaslarindaki kizlara, solaryumda aprlamis suratiyla gulumserken icten miydi yoksa kitap alan her okura ayni sekilde davranilır mi diye de dusunmeden edemedim.
fos cikan gazete roportajlarini da bir kenara birakiyorum. ercan saatci gibi dunurden kadrolu yazarlar olduguna gore ayse armani da yadirgayamayiz. hincal ulucun hep bahsettigi turkiyede firtina yaratan erkekce dergisi kadrosunda yer almistir, * * gercekten ercan arikliya kafa tutarak gelecegi parlak diyerek kadroya alinan bu yazarin su an icinde bulundugu durum ortadadir. Hurriyet gibi ulkemin klasiklesen, burjuva toplumunun gazetesinde yazmak ve belirli bir kitleye sahip olmanin avantajlarini kullandigini sanmiyorum.
marjinallik geregi dile getirdigi konularin kendisinden kat be kat daha iyi yazan avrupa yazarlarinin birebir cakmasi oldugunu kabukl etmemiz gerekir. pazar eklerindeki roportajlarindaki sorular, kisiler ile ses getirmenin otesinde ne yaptigini hala anlamis degiliz. fos cikan roportajini bile ne kadar ballandirmisti halbuki.
Dun elime alip okudugum mafya imparatorlugu kitabinda bahsedilen "neden hep ayni yazarlarin arkasindan ilerliyoruz. neden yerleri his degismedigi gibi takinilan olumsuz tavirdan hic etkilenmiyorlar" cumlesindeki gibi onca yaziya karsin hala yerlerinde durduklarina gore nerde yanlis yapiyoruz dememe sebebiyet veren sahsiyettir.
gercekten agzetelerdeki yazarlara nasil tepki vermemiz gerektigini ciddi ciddi dusundurmektedir. bunca bos yazi, takip edenler(!), sohbetlerde adini ananlar nasil yasiyorlar? parafe edilecek bile yani yokken hala nasil yazmaya devam ediyor? dublor kullanan yazarlardan biri olup olmadigini da merak ediyorum hani.
sinek kucuk ama mide bulandiriyor.
bunca yaziyi yazarken bile boyle bos dusunuyorsam bu okuyanlarin yanlisindan donmesi icindir. ulke sinirlari icinde bile yasamayan dubailerden buraya akil vermekle ugrasan bu yazar musveddesine yazilanlar bile cok.
bu da 219. * * *
Sadece birkac yazisini okumakla tum yazarligini elestirmek niyetinde degilim. ancak gazetelerde yer alan bayan yazar kadrosunun bu sekilde doldurulmasina karsiyim. bos koltuk da ayni etkiyi yapardi, yahut burda kafayi yatak ve seks sohbetleriyle bozmus hatunlar da.
izmirde duzenlenen bir kitap fuarinda yen icikardigi kitabi imzalamak icin ozellikle solaryuma gidip gitmedigini merak ediyorum. kitabini imzaladigi 14-15 yaslarindaki kizlara, solaryumda aprlamis suratiyla gulumserken icten miydi yoksa kitap alan her okura ayni sekilde davranilır mi diye de dusunmeden edemedim.
fos cikan gazete roportajlarini da bir kenara birakiyorum. ercan saatci gibi dunurden kadrolu yazarlar olduguna gore ayse armani da yadirgayamayiz. hincal ulucun hep bahsettigi turkiyede firtina yaratan erkekce dergisi kadrosunda yer almistir, * * gercekten ercan arikliya kafa tutarak gelecegi parlak diyerek kadroya alinan bu yazarin su an icinde bulundugu durum ortadadir. Hurriyet gibi ulkemin klasiklesen, burjuva toplumunun gazetesinde yazmak ve belirli bir kitleye sahip olmanin avantajlarini kullandigini sanmiyorum.
marjinallik geregi dile getirdigi konularin kendisinden kat be kat daha iyi yazan avrupa yazarlarinin birebir cakmasi oldugunu kabukl etmemiz gerekir. pazar eklerindeki roportajlarindaki sorular, kisiler ile ses getirmenin otesinde ne yaptigini hala anlamis degiliz. fos cikan roportajini bile ne kadar ballandirmisti halbuki.
Dun elime alip okudugum mafya imparatorlugu kitabinda bahsedilen "neden hep ayni yazarlarin arkasindan ilerliyoruz. neden yerleri his degismedigi gibi takinilan olumsuz tavirdan hic etkilenmiyorlar" cumlesindeki gibi onca yaziya karsin hala yerlerinde durduklarina gore nerde yanlis yapiyoruz dememe sebebiyet veren sahsiyettir.
gercekten agzetelerdeki yazarlara nasil tepki vermemiz gerektigini ciddi ciddi dusundurmektedir. bunca bos yazi, takip edenler(!), sohbetlerde adini ananlar nasil yasiyorlar? parafe edilecek bile yani yokken hala nasil yazmaya devam ediyor? dublor kullanan yazarlardan biri olup olmadigini da merak ediyorum hani.
sinek kucuk ama mide bulandiriyor.
bunca yaziyi yazarken bile boyle bos dusunuyorsam bu okuyanlarin yanlisindan donmesi icindir. ulke sinirlari icinde bile yasamayan dubailerden buraya akil vermekle ugrasan bu yazar musveddesine yazilanlar bile cok.
fotoğrafları fotoshop lu çıktı. kendini kandırmış. biz zaten biliyorduk.
yeni fotoğraflarının shoplu olduğu ortaya çıkan taş olması şüpheli hatun.
bu aralar iğrenç seksi pozlarıyla internette dolaşan o iğrenç sarkmış vücuduna bakmadan birde çıplak pozlar çektiren saçma sapan kişi iştee...
Ne için soyunmuştur? Zaten köşesinde yazdığı yazılarla bir pop ikonudur kendisi. osursa onu köşesinde anlatan bir yazardır. Nedir bu ? Bir orta yaş bunalımı mı? Neyi ıspatlama çabasıdır ki? Sanat için mi soyunmuştur? Yazar dediğimiz kişilerin bir ağırlığı olmalıdır bence. Belki de yanlış düşünüyorum bence bu olmalı. Tabi konu böyle pop yazarlar olunca bunu beklemek biraz saçma oluyor.
geçici olarak mastürbasyon malzemesi olmuş taş yazar. etkisi birkaç aya geçer.
ne kadar sevişgen bir insan olduğunu anlatıp duran insan.
gerek kişiliği,gerek davranışları ve tarzıyla kıskanılası bulduğum kadın. kızıyla olan ilşkilerini de kıskanmıyorum değil.
(bkz: size anne diyebilir miyim)
(bkz: size anne diyebilir miyim)
bir ayşe arman'a bakıyorum bir nihal bengisu karaca'ya ve diyorum ki,
tezatlıkların arasında doğruyu gösteren kadın.
tezatlıkların arasında doğruyu gösteren kadın.
sevgilisi, çocuğu ve dubai üçgeninden çıkamayan, çıksada ayarı tutturamayan, genç kızlığında günlük tutamıdığı için şuan acısını çıkartıyor izlenimi veren, arada bir röportaj yapan, eleştirelere çok sert karşı çıkan, düz mantık olduğunu düşündüğüm bir köşeri yazarı.
yakın zamanda ali k ile bir de filmde başrol oynarsa samimiyetine ancak inanabilecegim, kocasınında ne kadar modern bir insan olduguna o zaman hakverecegim gazeteci kişi.
haldun dormen' in gelinidir...
Nisan 2006'dan beri hiç değişmemiş bünye: (#142615)
deniz seki'yle iki kat cama ellerini dayayıp ağlamış şahış...
http://hurarsiv.hurriyet....d=12&tarih=2009-07-05
sadece birkaç alıntı yapayım, hiç boşuna tamamını okumayın. ya da sinirli biri değilseniz okuyun, bilemiyorum.
deniz seki(cama el dayayıcıya): 18 kişilik bir koğuşta kalıyorum. Çoğu bankacı. Çok zeki, çok parlak insanlar. Bir aile olduk. Koğuşun pozitif meleğiyim. Bu halimle, moral veriyorum insanlara. Herkesle iletişimim çok iyi, Allah için uyumluyum...
[bi dışarı çıksan alayını tanımazsın. içerdesin ve hâlâ şov peşindesin]
cama el dayayıcı(seki'nin avukatına): istanbul'da kokain kullanan bir sürü insan olduğunu duyuyoruz. Neden başkaları değil de Deniz? Birileri, ona kafayı mı taktı?
[heee taktılar, hem de ne biçim. hatta ergenekon'a bağlayacaklarmış davayı. ayrıca duyuyorsan git ihbar et, akıl bulandırma]
cama el dayayıcı: O anda bilmiyorum tabii, ertesi gün annesinden öğreniyorum, doğum gününde koğuş arkadaşları ona sürpriz parti yapmışlar. O yokluk içinde, patatesleri biriktirmişler, patates pek bir değerliymiş içeride, Deniz'in şerefine patates salatası yapmışlar.
Bir ayrıntı daha; meğer cezaevinde, renkli mektup kağıtları çok önemli bir şeymiş, herkes o kağıtlara gözü gibi bakarmış, Deniz için onlara kıymışlar.
Kırpıp, kırpıp, konfeti yapmışlar.
Doğum günü kızının, başından aşağıya dökmüşler.
Ve hep bir ağızdan ona Deniz Seki şarkıları söylemişler.
Mutluluktan deliye dönmüş tabii.
Yine ağla, ağla...
Ama bu sefer mutluluktan!
[ühü ühü şuramda bi şey koptu inanır mısın? meğer uçurtmayı vurmasınlar yalan dolanmış]
yok arkadaş, ben bir kez daha anladım ki, bu kadınla bırak aynı memleketi, aynı kainatta bile yaşamıyoruz. o kadar insan suçu sabit değilken hapis yatar, kötü muameleye maruz kalır, çoğu içerde hastalanır, hatta ölür; hanımın kafaya taktığı, hazmedemediği, üzüntüden kedere boğulduğu olaya bak. okuyunca beynim kısa devre yaptı yeminle...
http://hurarsiv.hurriyet....d=12&tarih=2009-07-05
sadece birkaç alıntı yapayım, hiç boşuna tamamını okumayın. ya da sinirli biri değilseniz okuyun, bilemiyorum.
deniz seki(cama el dayayıcıya): 18 kişilik bir koğuşta kalıyorum. Çoğu bankacı. Çok zeki, çok parlak insanlar. Bir aile olduk. Koğuşun pozitif meleğiyim. Bu halimle, moral veriyorum insanlara. Herkesle iletişimim çok iyi, Allah için uyumluyum...
[bi dışarı çıksan alayını tanımazsın. içerdesin ve hâlâ şov peşindesin]
cama el dayayıcı(seki'nin avukatına): istanbul'da kokain kullanan bir sürü insan olduğunu duyuyoruz. Neden başkaları değil de Deniz? Birileri, ona kafayı mı taktı?
[heee taktılar, hem de ne biçim. hatta ergenekon'a bağlayacaklarmış davayı. ayrıca duyuyorsan git ihbar et, akıl bulandırma]
cama el dayayıcı: O anda bilmiyorum tabii, ertesi gün annesinden öğreniyorum, doğum gününde koğuş arkadaşları ona sürpriz parti yapmışlar. O yokluk içinde, patatesleri biriktirmişler, patates pek bir değerliymiş içeride, Deniz'in şerefine patates salatası yapmışlar.
Bir ayrıntı daha; meğer cezaevinde, renkli mektup kağıtları çok önemli bir şeymiş, herkes o kağıtlara gözü gibi bakarmış, Deniz için onlara kıymışlar.
Kırpıp, kırpıp, konfeti yapmışlar.
Doğum günü kızının, başından aşağıya dökmüşler.
Ve hep bir ağızdan ona Deniz Seki şarkıları söylemişler.
Mutluluktan deliye dönmüş tabii.
Yine ağla, ağla...
Ama bu sefer mutluluktan!
[ühü ühü şuramda bi şey koptu inanır mısın? meğer uçurtmayı vurmasınlar yalan dolanmış]
yok arkadaş, ben bir kez daha anladım ki, bu kadınla bırak aynı memleketi, aynı kainatta bile yaşamıyoruz. o kadar insan suçu sabit değilken hapis yatar, kötü muameleye maruz kalır, çoğu içerde hastalanır, hatta ölür; hanımın kafaya taktığı, hazmedemediği, üzüntüden kedere boğulduğu olaya bak. okuyunca beynim kısa devre yaptı yeminle...
keşke onun için seksi şey diyebilseydim. değil ama... sadece kendisini öyle sanıyor.
çılgın kadın. deli dolu bir insan. çoğu insanın yapmaya korkacağı bir işi yapmış. fatih ismailağa caddesi'nde mini etek giyip dolaşmış. kim ne derse desin bu cesaretinden ötürü bizzat takdir ettim. sorun o eteği giymesi değil, cesareti, üzerindeki baskıyı hissetmek adına böyle bir işe kalkışması. çok cesurca bir hareket. seviyorum böylesi kadınları.
http://www.hurriyet.com.t...aber/12049169.asp?gid=229
http://www.hurriyet.com.t...aber/12049169.asp?gid=229
(bkz: #5570275)
hakkındaki bu entry yi okuyunca takdir ettiğim, bir yandan da küfrettiğim yazar. "e be kadın, üzerinde baskıyı hissedebileceğin tek şey bu muydu? sözde bunu kullanarak orospuluk yapmaya utanmıyor musun" gibi şeyler geçirsem de içimden, yine de helal olsun dedim. eksik kalmıştı, linke tıkladım; bir de ne göreyim.
buyrunuz:
--bu kısmı okumasanız da olur--
Ayşe Arman tesettüre girdi. Gece Reina'nın kapısını zorladı.
istanbul yetmedi izmir'e gitti. Alsancak'ta yürüdü, Kordon'da çarşafa girdi.
Ege'de karşı mahallenin tatil köylerini gezdi. Haşema giyip yüzdü.
Türbanla vapura, uçağa, minibüse bindi.
Mahalle baskısını ölçtü. Hissettiklerini yazdı.
Sonra da mini etekle Fatih ismailağa Caddesi'nde dolaştı.
Soluk soluğa okuyacağınız yazı dizisi.
YARIN HÜRRiYET PAZAR'DA
--bu kısmı okumasanız da olur--
meğer kadın hakikaten mükemmel bir şeye imza atmış da bazı arkadaşlarımız işine gelen kısmını görmüş, bizi yanlış yönlendirmiş!
helal olsun be, seviyoruz seni ayşe arman; sağ memeni* sol memenden ayırmadan seviyoruz. her şeyinle seviyoruz. özgünlüğünle seviyoruz. (verdiğin pozların bunda etkisi yok, hayır kesinlikle)
ben bu kadın için hürriyet bile okurum arkadaş!
not: meme nerden çıktı amuğa goyum diyenler, yıldızın içerisindeki bakınıza tıklayabilirler.
edit: ne olur ne olmaz diyerekten linki de ekleyelim biz yine. http://www.hurriyet.com.t...aber/12049169.asp?gid=229
ikinci edit: böyle bir konuyu hürriyet, magazin bölümünde veriyor. gel de hürriyete laf etme!
son edit: hürriyet bile okurum derken gidip de gazeteyi alacağım sanılmasın, o kadar da ölmedik.
hakkındaki bu entry yi okuyunca takdir ettiğim, bir yandan da küfrettiğim yazar. "e be kadın, üzerinde baskıyı hissedebileceğin tek şey bu muydu? sözde bunu kullanarak orospuluk yapmaya utanmıyor musun" gibi şeyler geçirsem de içimden, yine de helal olsun dedim. eksik kalmıştı, linke tıkladım; bir de ne göreyim.
buyrunuz:
--bu kısmı okumasanız da olur--
Ayşe Arman tesettüre girdi. Gece Reina'nın kapısını zorladı.
istanbul yetmedi izmir'e gitti. Alsancak'ta yürüdü, Kordon'da çarşafa girdi.
Ege'de karşı mahallenin tatil köylerini gezdi. Haşema giyip yüzdü.
Türbanla vapura, uçağa, minibüse bindi.
Mahalle baskısını ölçtü. Hissettiklerini yazdı.
Sonra da mini etekle Fatih ismailağa Caddesi'nde dolaştı.
Soluk soluğa okuyacağınız yazı dizisi.
YARIN HÜRRiYET PAZAR'DA
--bu kısmı okumasanız da olur--
meğer kadın hakikaten mükemmel bir şeye imza atmış da bazı arkadaşlarımız işine gelen kısmını görmüş, bizi yanlış yönlendirmiş!
helal olsun be, seviyoruz seni ayşe arman; sağ memeni* sol memenden ayırmadan seviyoruz. her şeyinle seviyoruz. özgünlüğünle seviyoruz. (verdiğin pozların bunda etkisi yok, hayır kesinlikle)
ben bu kadın için hürriyet bile okurum arkadaş!
not: meme nerden çıktı amuğa goyum diyenler, yıldızın içerisindeki bakınıza tıklayabilirler.
edit: ne olur ne olmaz diyerekten linki de ekleyelim biz yine. http://www.hurriyet.com.t...aber/12049169.asp?gid=229
ikinci edit: böyle bir konuyu hürriyet, magazin bölümünde veriyor. gel de hürriyete laf etme!
son edit: hürriyet bile okurum derken gidip de gazeteyi alacağım sanılmasın, o kadar da ölmedik.
(bkz: ayse arman ın tesettüre girmesi)
kendi çapında toplumsal deney yaptığını zanneden ama başarılı bir provokatör olan şahıs. kendi hissettiklerini toplumun onun büründüğü kılığa verdiği feedback olarak bizlere yansıtacak olması sorgulanması gereken bir konu. götünden element uydurmak gibi bir şey. çok sinirliyim lan.
kendi çapında toplumsal deney yaptığını zanneden ama başarılı bir provokatör olan şahıs. kendi hissettiklerini toplumun onun büründüğü kılığa verdiği feedback olarak bizlere yansıtacak olması sorgulanması gereken bir konu. götünden element uydurmak gibi bir şey. çok sinirliyim lan.
gazetecilik mesleğinin * populizm ve rating olduğunu iyi bilen ve bu yüzden işinde çok başarılı kişi.
görebilirse mahalle baskisini yazacak hatunkişidir, *
aklınca empati kurmaya çalışan kişi. güya, karşı mahalleyi anlamaya kalkmış, açık açık söylediği gibi resmen dalga geçmiş, eğlenmiş kişi. bu şekilde dillendirmesi de bir o kadar ilginç...
tehlikeyi göze alırmış v.s, saçmalarım desene sen ona...
http://www.hurriyet.com.t...12053542.asp?hid=12054200
tehlikeyi göze alırmış v.s, saçmalarım desene sen ona...
http://www.hurriyet.com.t...12053542.asp?hid=12054200
ayşe arman karşı mahallede! ne bu ya? şaka mı? nedir bu çılgın kadın modelleri?
adamın aklını alırlar aklını : http://imggaleri.hurriyet...y%C5%9Fe%20Arman%5C15.jpg
gerek var mıydı ? hiç de değil.
farklı köşe yazıları silsilesi meraklısı yazar zat. komik olmak ile farklı olmak arasındaki uçurumda gidip gelmekte.
adamın aklını alırlar aklını : http://imggaleri.hurriyet...y%C5%9Fe%20Arman%5C15.jpg
gerek var mıydı ? hiç de değil.
farklı köşe yazıları silsilesi meraklısı yazar zat. komik olmak ile farklı olmak arasındaki uçurumda gidip gelmekte.
güncel Önemli Başlıklar