bugün

Bir millet, zenginliğiyle değil, ahlak değeriyle ölçülür.
hadis yerine geçebilir mi diye tartışmalara neden olmuştur.
Taş kırılır, tunc erir ama türklük ebedidir.
"dünya vatandaşları haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde terbiye edilmelidir."*
''din bireyin vicdanına aittir, bunu bir zorunluluk haline getirmek hatadır.''
Milliyetin en belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk milletindenim diyen insan her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. *
bir dönem trt kanallarında sıklıkla duyduğumuz giriş cümlesi. ardından atatürk'ün bir sözü gelirdi. trt'nin ne zaman bu yayını yapacağı ise tamamen sürprizdi.
az zaman da cok isler yaptik!!!!!!!!!
"Filistin e el sürülemez. Türkler bölgedeki yabancı işgali kabul edemez. Hz. Muhammed in ve kutsal değerlerin hürmetine islam ın mukaddes topraklarının Yahudilerin ve Hıristiyanların nüfuzuna girmesine engel olacağız. Ordumuzun buna gücü yeter. Birinci Dünya Savaşı ndan sonra Arap kardeşlerimizden uzak kaldık ancak onların aralarındaki karışıklıkları kimse bizden iyi bilemez."

(27 Temmuz 1937 tarihli Hakimiyeti Milliye gazetesi kaynak olarak veriliyor).
tarih kitaplarının yazdığı en karizmatik, en zeki, en kültürlü, en başarılı lider. en büyük lider. böyle bir adamın kurduğu en basit cümle, bir avuç askere destan yazdırır, genç yaşlı herkesin ağzında slogan, kalbinde ülkü olur, çağlara ışık tutar. ne demişse güzel demiş atam, ne demişse yıkmış geçmiş.. ne diim, böyle insanların torunu olduğum için; ''Ne mutlu Türk'üm diyene''
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.
ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum.*
"Türkiye'yi yok etmeye girişenler, Türkiye'yi ıslah etmek, uygarlaştırmak gibi bahanelerle Türkiye'nin iç hayatına sızmışlardır. Bunun etkisi altında kalarak, milletin, en çok da yöneticilerin zihinleri bozulmuştur. Durumu düzeltmek, insan olmak için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine uygun yürütmek gibi düşünceler ortaya çıkmıştır. Oysa... Hangi istiklal vardır ki, yabancıların nasihatlarıyla, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olayı kaydetmemiştir."

1922 TBMM * * * *
Bütün Ümidim Gençliktedir!
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
minik bir kitaptı. ilkokulda kütüphaneden çalmıştım galiba, hala da durur. güzel, faydalı bir kitaptır. okyunuz, okutunuz.
benim iki büyük eserim vardır;birincisi türkiye cumhuriyeti,ikincisi cumhuriyet halk partisidir.
..diye başlayan ama genelde ne dediği belli olmayan yada kendisine ait olmayan lafları da kendisine aitmiş gibi göstermek için kullanılan başlangı. cümlesi.
ne mutlu türküm diyene...
''Benim fani vücudum bir gün elbet toprak olacaktır.Fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır.''
ataürk ün ne dediğini yazmak önemli değil mühim olan bizim nekadarını uyguladığımızdır
avrupadan başka alternatif göremeyen bedbahtlara karşılık atatürk 1933 yılında türk birliğini dile getirmiştir..

''Bugün Sovyet Rusya dostumuzdur, komşumuzdur. Bu dostluğa ihtiyacımız var... Fakat yarın ne olacağını kimse kestiremez... Tıpkı OSMANLI imparatorluğu gibi parçalanabilir... Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler ellerinden kaçabilirler... Dünya yeniden bir dengeye ulaşır.

- O zaman TÜRKiYE ne yapacağını bilmelidir!..

- Bugün bizim bu dostumuzun yönetiminde DiL bir, iNANÇ bir, ÖZ BiR KARDEŞLERiMiZ VARDIR... ONLARA SAHiP ÇIKMAYA, onları arkalamaya HAZIR OLMALIYIZ!..

- Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lâzımdır.

- Milletler buna nasıl hazırlanır?.. MANEVi KÖPRÜLER'i sağlam tutarak!.. DiL bir köprüdür, iNANÇ bir köprüdür, TARiH bir KÖPRÜDÜR!..''

ilave: ab'nin genişlemeden sorumlu üyesi olli rehn'de yazar galiba sözlükte..zira ondan başka kimse bu entrye eksi veremez velev ki bir türk olsun..
"Ben ölürsem soylu milletimizin beraber yürüdüğümüz yoldan asla ayrılmayacağına eminim; bununla gönlüm rahat!" (bkz: mustafa kemal atatürk)
"Ben, manevî miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım, ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü müşkülât önünde, belki gâyelere tamamen eremediğimizi, fakat asla tavizvermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Zaman süratle dönüyor, milletlerin, cemiyetlerin, fertlerin saadet ve bedbahtlık telâkkileri bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmingelişimini inkâr etmek olur."
(bkz: gazi mustafa kemal atatürk)