asosyalliğin insana kazandırdıkları

baş ağrısı olmaması.

- upuzun kıvırcık saçlar ve annenin sürekli saçlarını kes demesi.
- birbirine girmiş sakallar.

yalnızlığın dibini görmenizi sağlar. yalnızlığın dibinden de sosyallik görünür.

kendinle kalma fırsatı. en iyi kazanım bu olsa gerek.

aldığınız abur cuburları paylaşmanıza gerek kalmaz.

tavuk-yumurta problemi gibidir. asosyal olduğunuz için vaktiniz çoktur, kendinizi geliştirirsiniz. öyle bir geliştirirsiniz ki çevrenizdekilere baktıkça utanırsınız. bu da sizi tekrar asosyalliğe götürür.

daha çalışkan olabilirsiniz mesela.yine de bir şey kazandırıp kazandırmadığı kişiden kişiye değişir.cemiyet insanı için çekilmez bir durum olduğu gibi yalnızlığı kaldırabilen biri için ise çok daha verimli bir durum olabilir.nihayetinde arkadaşlık zaman alır.

derslerin on numara olması. hiç gülme ey okuyucu, ailen iyi davranır düşünsene.

Orhan Pamuk manzaradan parçalar kitabında günlerce evden çıkmadan roman yazdığı günlerden bahseder, uzun saatlerce masadan kalkmadan çalıştıktan sonra istanbul'un sokaklarında vitrinlere,insanlara,ağaçlara her şeye büyük bir nefretle baktıktan sonra bir dönerciye girer,dönerci işyeri büyük görünsün diye heryeri ayna ile kaplatmıştır Orhan Pamuk büyük bir nefretle aynaya ve sevimli bulmadığı yüzüne bakar ve kendinden de utanır.Asosyallik insana kendinden ve insanlardan nefret etme güdüsünü kazandırır ,hiç konuşmadığınız bir insanın hal ve hareketleri size itici gelir ama aslında insanlarla konuşsa o düşüncelerinden de vazgeçer asosyallik bu nedenledir ki insana nefret duygusundan başka bir şey kazandırmaz,evde tek başına oturur gün içerisinde sizi tersleyen bir arkadaşınızın asıl düşüncesini sorgulatır ,bazen küçücük bir olayı bile büyütmenize neden olur, aile ile aynı evde yaşanıyorsa sorun üzerine anne-baba-kardeşlerle sorunlar yaşanır ama sonunda her kapı yine ve yeniden kibire,utanmaya ve nefrete çıkar.

Asosyalliğin öncelikle iki boyutu vardır.1.si asosyol olmaya zorlananlar,2.si ise asosyol olmayı seçenler.Eğer zorlanan tarafdaysanız hiçbir kazancınız olmaz,ancak seçtiyseniz bu yolu insanlıktan soyutlanıp yeni bir dünya arayışına geçtiniz demektir.Artık tek gerçeğiniz hayaller ve kendiniz olur.Yani ne yapıyormuşuz fazla zorlamadan sosyal ve asosyal yaşamdan yarım doz alıp olayı dengeliyomuşuz.Aksi halde ne çok asosyallik ne de sosyal olmanın bi faydası yok.

para. sosyal olmak cafe sinema avm demektir. para kaybettirir. asosyallik ise, evde alternatif işler yapmaktır. mesela silkroad online da karakter kasmak. kasar aksar 400 500 e satarsın.

eve kapananlara kocaman bir göt, kalabalıklar içindeki yalnızlara kocaman bir kent.

(bkz: olum çıkın gezin lan)

asosyal olan bi insan nasıl kendini geliştirebilir ki,insan içine cıkma,insanlarla birşeyler paylaşma,hayatın gerceklerine tepkisiz kal,yorum ve eleştiri yapama,gezme yeni yerler göreme,sadece git bilgisayar basında otur,abuk sabuk gazeteler oku ve daha sonra bunlara inan.hayatını onlara göre endeksle.bu insan kendini geliştirsin devletine milletine insanlığa bi faydası olsun bende göreyim.

bir saatte kitap bitirebilmek.

-mükemmel kendini teselli etme yeteneği
-dışarıda takılmak yerine evde çeşitli işlerle uğraşarak onlarda ustalaşabilme
-sevgilisi olmadığı ve arkadaşı da çok olmadığı için fazla üzülmemesi
-kimseden bir şey beklemeden kendi yaşamını sürdürebilmesi
-bilgisayardan çok iyi anlaması.
bunlar gibi birkaç şey daha. ha bana sorarsanız belirli dönemlerde asosyal olmak iyidir, aşırısı da kötüdür. insan dışarıdaki hayatı da öğrenmeli.

en sevdiğin diziyi programı kaçırmazsın hiç. ne güzel.

sanal alemde sosyallik.

yanlızlığa uzun süre katlanabilme potansiyeli yükselir.

(bkz: göbek)

aslında yanlız kalınca asosyalliğin insana bir bok kazandırmadığının farkında olabilmesidir.

asosyallikten kasıt "insan" içine çıkmamaksa saymakla bitmez. kültürel, bakışsal, görsel, zekasal açıdan çok getiri sağlar.
unutulmamalıdır ki asıl asosyallik sosyal medya kurbanı olmak ve bir çok insan içinde boşu boşuna yer almaktır.

say say bitmeyecek kazanımlardır. fakat bu kazanımlar olumsuz niteliktedir.
nihayetide bir zaman sonra anti depresan alışkanlığı edinir ve asosyal olarak yaşadığınız günleri unutursunuz. şanslıysanız tabi.

hiç kız arkadaşım olmadı ve ona para harcamak gibi de bir lüksüm olmadı şuan audi a6 ya biniyorum.

yalnizlikla yasamayi ogretmesi.

etraftaki insanlarin aslinda ne denli bos ve gereksiz isler pesinde kostuklari gozlemlenir kisi kensiyle kaldikca.
ve bir parca olgunluk katar.

tabii sureyi fazla uzatip insansiz bir hayat gecirmekte asosyalligin cilasina bir cizik atar.

madem asosyal yasandi bir zaman, kazanimlar oldu, bir sure sonra bu kazanimlari hayata gecirmek, kullanmakta gerekir.