bugün

Türkiye'deki dizi furyası bu Asmalı Konak ile yaygınlaştı.
2000' lerin başında yurtlarda öğrenciler kızlı erkekli izler, pek de severdi bu diziyi.
Tam kapanmada tekrar izlemeye başladığım dizi. Eskiden normal gelen şeyler (ki ilk izlediğimde baya küçüktü yaşım) bugünkü aklımla izlediğimde yok artık dedirtti. Hastalıklı bir ilişkiyi tüm ülkece aşk diye izlemişiz en çok da ona şaşırdım. Ancak gerçek şu ki çok akıcı, büyülü ve insanda oralara gidip konakta gelin olma isteği yaratıyor.
Bana kalırsa Sümbül Hanım tam bir narsist anne, Seymen de böyle bir anne tarafından yetiştirilince narsist ebeveynle büyüme sorunsalına takılı kalmış tabii. Eee olan da Bahar'a oluyor diycem ama o da çok normal değil, aşk adı altında tüm hastalıklı davranışları sergilemiş. Kısacası bugün bu insanlar bir terapist eşliğinde bu ilişkileri yaşasa ne Seymen kalırdı ne de Bahar. Ya da çift terapisi eşliğinde sağlıklı sınırları olan bir evlilik sürdürmeye çabalarlardı.
Her şeye rağmen harika bir düzende işlenmiş ve insan kopamıyor bu diziden. Şu an 43.bölümdeyim ve 26 yaşımda izlediğimde pek çok şeyi de farklı düşündürdü bana, galiba Seymen sayesinde nasıl bir erkekle yapamayacağım da daha bir netleşti kafamda. Fakat bazı davranışları var ki insan hayatında böyle birini de istiyor. Özellikle anne babasından sağlıklı bir ebeveynlik görmemiş bünyeler için biçilmiş kaftan Seymen. iş bitirici, akıllı, olgun, kriz yönetimi var gel gör ki iş kendine gelince sorunlar onu boğuyor o olgun adam gidip bir ergen sahneye çıkıyor. işte bunun sebebi de duygularıyla temas etmeyi ona öğretmeyen ebeveynler ki narsist anne babalar duygularını işin içine katmayı bilmedikleri için bunu çocuklarına da öğretemez. Valla psikoloji ile ilgilenen insanlar eski dizileri izlese pek çok kişilik yapılanmasına örnek bulur üzerine de konuşur, karakterler o kadar ince işlenmiş ki tebrik ederim.
Sözün özü güzel dizi, biraz eski Türkiye, acılı aşk, soslu manzaralar, baharatlı yemekler, sınıfsal sorunlar, samimi sofralar, hiç bitmeyecek gibi gelen paralar, güldüren diyaloglar için izlemeye değer.
izlerken dicle karakterinden korkardım. büyülü müyülü bir şeyler yapardı .tek gözüyle köşenden köşeden bakardı.
seymenden çok yaman adı aklımda kaldı neden diye sordum kendime çünkü bahara asılıyordu veee resim çiziyordu.
baharla seymen kavgadan sonra sevişmişlerdi bak çocuk aklımda neler kalmış ey gidi.
baharın saçları dökülmüştü .kanseri ilk bu dizide öğrendiğimi hatırlıyorum .
Çocukluğumda yayınlanan kendi zamanının en iyi tv dizisiydi. Şimdilerde internetten yetişkin halimle tekrar izliyorum. Bahar karakterinin neden sürekli yatağa atıldığını, neden gurursuzca ağasının kıçına sürtüp durduğunu bir türlü anlayamadım şahsen. Kocası kadına zorla sahip olmaya çalışıp ağzını yüzünü dağıttı kadın hala "seymeniiim." Diye inliyor. Cinsellik üstüne kurulu bir evlilik ilişkisini ne güzel izletmişler ülkeye. Çocuk aklımda güzel kalmıştı bu dizi oysa ki. Nurgül yeşilçay'ı bu diziyle sevmiştim şimdi aynı dizi yüzünden evire çevire dövesim var. Zeynep karakterinin kaşarlık seviyesini olaya hiç karıştırmıyorum. Bildiğiniz kendisinden sonra çekilen dizilerdeki standart motor tipine örnek diye koymuşlar diziye. Bir de kamerayı kapıya, saate falan zoomlarken durduk yerde "donng donnng" diye gerilim efekti veriyorlar bazen. insan "lan bir şey oldu da ben mi anlamadım. Malım biraz galiba" diye tribe giriyor.
bu sıralar revaçta olan aşiret ve konak dizilerinin son halkası olan dizi. izlemeyin, izlettirmeyin. reyting almasınlar.
Sırf bu dizi için Türkiye'nin %70 ı evlere kapanıyormuş zamanında. Bu dallasın iki katı demek. Vay arkadaş işsizliğe bakın.
artık bitmesi gereken dizi. ilk sezon iyiydi ama sonra sıkmaya başladı.
Türkiyenin en güzel, en içten, hem komedi hem duygusallığı, aşkı barındıran dizisi.
Güzel diziydi. Belki de ailecek izlediğimiz ilk ve tek yapımdı.
Özcan deniz'in severek izlediğim projesiydi.
Özcan deniz'in başka projesini de sevmedim zaten. *
https://www.youtube.com/watch?v=D2BbGyip6Hg
(bkz: Ivy mansion)
finalini film olarak yapacağı açıklanmış dizi.

sonbaharda olacak deniyor, umarız güzel konuk oyuncularla seyman ile bahar aşkının çoşkusunu en yükseklerde hissederiz.
Sümbül de az yere bakan yürek yakan eski kaşarlardan değildi hani, adamımhem istemiyor hem de süründürüyor o kart poposuyla, hey gidi hey.
gazi üniversitesiyle bi geziye katılımıştım, ıhlara vadisi, kapodakya falan. geçen mart ayındaydı. o zaman gitmiştik gerçekten güzel bir konak. mutfağına çok şaşırmıştım. ipek tuzcuoğlu falan hep dedikodu yaparlardı kocaman gözükürdü ama değilmiş.
hatirlamiyorum ama bi sevişme sahnesi vardi, sevişme dedimse oynaşiyolardi falan, amk ya o sahneyi izleyebilmek icin annemin babamin olmadigi anlari falan kolluyodum.

hey gidi gunler hey, kac yaşindaydim bilinmez.
ben bu diziden çok korkardım sözlük. 11 mart 2002 de başlamış. daha 7 yaşındaymışım. özellikle büyücü, kuytu köşelerde sigara içip, herkesi gözetleyen diclenin gözlerinden çok korkardım. jeneriğinden zaten ödüm patlardı. ilk başta telatabiler gibi güneş doğardı sonra admın biri uvaaa dimde uvaa diye bağırırdı. sizcede çok korkunç değil mi. hele seymenin bahara taktığı o yüzük. jeneriğin sonunda umbarayera um diye seymen bahara öpmesi için elini uzatırdı. bir de sonlara doğru seymen ırak sınırna gidip kaza falan yapmıştı, o zamanlar ırakta savaş vardı ben iyice korkmuştum. çok korkak bir çocuktum herhal.
bir zamanlar türk tv'lerinin vazgeçilmezi olan ağa dizilerinin çıkış parçası olan çağan ırmak serisi.
bu diziden sonra türkiye'de dizi yapmak yasaklansaydı, sektörü hep güzel hatırlayacaktık.
Ben evimi özledim diye düşününce ama evim neresi bilmiyorum diyen iç sesimle kendini hatırlatan dizi. Türk dizileri düşünüldüğünde ortalamanın çok üstündedir. Hala yayınlansa hala izlerim kendisini.
teletabiler gibi güneş doğardı uba dimde uba uba oo diye başlardı umbareyaum diye biterdi jeneriği. çok korkardım.
hastaları olan dizi. anam anam diyim hayat duruyordu bu dizi başladığında bir aralar

filmi çok boktan olmuştu yalnız..
keko dizi furyasını başlatan ilk dizidir.
Hala unutulmayan dizidir.
Keçi Bahar'ı ve Seymen Ağa'yı kim unutur be.