bugün

vatan borcumu halen sürdürmekteyim ve bundan gurur duymaktayım. 11 ayı geride bıraktım ki inanın sabrın ne oldugunu cok iyi ögeniyorsunuz aslında sabırlı olmaya mecbursunuz. devrecilik konusunu hic acmıyorum bile altdevre iken ikide bir atılan safaklar sizin cok zorunuza gidiyor. üst devrelerinize cevap veremiyorsunuz. ama su da bir gercek ki zaman cok cabuk geciyor daha dün 460 diyordum bugün ise 120 dedigim gibi sabırlı olun. bir seneye yakındır sözlükten ayrıyım icimi bosaltmak istedim . askerde genelde hersey denetleme icin yapılır ki ben ordu denetlemesi gordum kara kuvvetleri denetlemesi söz konusu ise allah yeni gideceklere simdiden sabır versin. sadece bitecegine inanın. hiçkimse kalıcı degil askeriyede. annenizin, babanızın, sevdiklerizin sizinle gurur duydugunu unutmayın. hasret askerlik yapmanın bir cilvesi hele hele gelen bir mektubu okudugunuzda işte o zaman askerligin ne oldugunu anlıyorsunuz.
anılarını:
1. defa dinlemek keyiflidir.
2. defa dinlemek sıkar.
3. defa dinlemek işkencedir.
4 ve 4+ küfür ettirir.
bedelli yapılamaz. can ile yapılır.
erkeği adam eder sözünün kullanıldığı vatan borcu. adam olmayanı eder de, adam olanı daha da mı adam eder bilinmez.
ne menem şeymiş h.sonu itibariyle görmeye başlayacağım hede.

Allah sağlıkla sıhhatle gidip gelmeyi nasip etsin. amen
yıllar geçsede üstünden, koğuuuuşşşşşş kalkkkkkkkk, kızlar yatmaya mı geldinizzzzz, haydiiiiiii, on dakikada koğuşu boşalttt seslerinin kulaklarda çınladığı kutsal mekan.
bazı insanlari altüst eden , bazılarını adam eden hadise.

giderken sevgiliniz varsa sizi terk etmesi muhtemeldir kimler etmedi ki.
türk gençliğinin zihinsel ve fiziksel yapısını becermek amacıyla çıkartılmış ve zorunlu kılınmış bok. mantığın aklın insanlığın bitip rütbelilerin siklerinin keyfine hareket ettiğimiz yer.
milli duyguların heyecanıyla davullu zurnalı gidilen, akabinde aylar boyunca küfür ettiğiniz ve bir o kadarını da yediğiniz bir ortamdır. kısa dönem, yedek subay ya da taşaklı bir paşanın yeğeni falan değilseniz mütemadiyen itin götüne sokulacaksınızdır.

neticede bot boyanızı, traş köpüğünüzü, özenle sakladığınız i podunuzu falan çaldıracak, milli duygularınızı orada bırakıp evinize döneceksiniz. her türk'ün asker doğmadığını anlayacak. her şeyin vatan için olmadığını farkedeceksiniz.
vakti zamanında son derece kutsal gördüğüm görev. bugün verileri toplayınca bir avuç çıkarcı, onların çıkarları için hayat veren gençler ve o gençlerin ardından ağıt yakan masum aileler görüyorum. hele ki bu kuruma oğlunu göndermeyen kişiler benden daha vatansever geçiniyorken ne haddime diye düşünüyorum.
askerlik mesleğine saygı duyuyorum, ordular gerektiği zaman göreve hazır olmalıdırlar. fakat türkiye'de yaptırılan askerliğe saygı duymuyorum. eğer devlet, genç insanlarına, askerlik eğitimi vermek istiyorsa verir. yalnız türk ordusu'nda işler böyle yürümüyor, askere giden genç, 15 ay boyunca, insani olmayan koşullarda yaşatılıyor. neden yaptığını tam bilmediği, temizlik, yemek işleri yapıyor, sürekli dayak yiyor. öğlen yemeğinde kuru fasulye-pilav yedikten, şu kadar şnav çekeceksin, deniliyor.(buraya döneceğim tekrar). askerliği bu kadar kutsal yapanın ne olduğu bilmiyorum. insanların öldüğü bir yer askerlik, tabi ölüm denebilirse. askerlerimiz, sağa dön-sola dön ve bir kaç atış taliminin ardından, dağlara gönderiliyor. bu bence ölüm değildir. bir asker, 2000 tane mermi yaksa bile, dağa çıkmaya hazır mıdır? okuduklarım, ki bunlar tekzip edilmiyor, askerlerimiz, mükemmel bir askeri eğitim aldıktan sonra dağa çıkmıyorlar. yada ben tsk'dan, bunun aksi olduğunu duymadım, onlarda yalanlamıyorlar. dünya'da bildiğim kadarıyla, bir askerin, yetişme süresi olarak 5 yıl kabul ediliyor, bildiğim kadarıyla. düşününce mantıklı, bir kişinin, silahları, balistiği öğrenmesi, vücudunu geliştirmesi, nasıl beslenileceğini öğrenmesi, görevli olduğu askeri araçların ehli olması, kısıtlı olarak tıp eğitimi alması, psikolojisini geliştirmesi, savaş alanında gerekli olabilecek teknolojilere hakim olması, savaş stratejilerini öğrenmesi, acil durumlarda kendi stratejisini geliştirebilmesi, birliği ile uyum sağlaması ve askerlik yaşam tarzını benimsemesi, 5 yıl gerçekten gerektirir.

bu 3 ay, 5-6 aylık eğitimlerle, 18-20 yaşındaki çocuklara, bordo bereli gazı verilmesi, kimlerin işine geldi? kimler kendisine ne rantlar sağladı? bilmiyorum. profesyonel askerliğe geçiş planları konuşuluyor, umarım olur. bildiğim kadarıyla, bundan sonra operasyonlara sadece yetkin personel katılacak. umarım, söylendiği gibi olur.

döneceğim, dediğim yere geliyorum. askerlikte spor. dünya'da ki askeri birlikler nasıl yapıyor bilmiyorum ama türkiye'yi biliyorum. askerlikte sözde spor yaptırılıyor, hadi bakalım sen barfiks, sen mekik çek, falan deniyor ya, benim bunu aklım almıyor. sen şimdi bu gençleri, asker yapmak istiyorsan, vücut geliştirme'nin en basit kuralı olan, yağ yakımı ve kas yapımı kuralını işleteceksin. bu askerleri göndereceğin operasyonlarda, bu kişilere, göğüs kası, biceps, triceps lazım, sağlam bir bel lazım, hepsinden önemlisi sağlam bacaklar lazım. herkesin bildiği gibi, zaten vücudun bütün bölümleri önemlidir, ayırmak yanlıştır. bu insanlara spor yaptırılmıyor. spor değildir, yaptırılanlar.

bir askerin, kendisini geliştirmeyi öğrenmesi gerekiyor, askeri birliklerde, profesyonel vücut geliştirme salonları ve profesyonel hocalar olması gerekir, sen askerlere bu imkanları sağlamazsan, ihtiyaçları olan, protein'i, supplement'ları (creatin, amino acid, glutamine vs.) vermezsen, sen spor yaptırmıyorsundur. günde 10 km. koşup, x tane mekik, y tane barfiks yapan insan, antreman'dan sonra, şaplı kurufasulye veya kantin'den alınan tostu yiyorsa, sizin tek yaptığınız, vücutta laktik asit biriktirmek ve vücudun savaşmak zorunda olduğu, milyonlarca, mikro-kas yırtığı yaratmaktır. bu şartları sağlayamadığınız takdirde, bu kişilere spor yaptırmak, beden ve ruh sağlıklarını bozmaktan, başka bir şey değildir. bu spor konusunun, tsk karşıtı güçler tarafından, kullanılmaması çok komiktir. sayfalarca karikatür çıkartılabilir, bu koşullarda spor yapan binlerce erkek için. bu konunun, gündeme getirilmesini, bence, tsk çok başarılı bir şekilde, engelliyor.
profesyonel askerliğin olması gerekirken, ilker başbuğ'un dediğine göre, kısa dönem askerlikte kalkıyormuş?
zamanın izafi olduğunun kanıtlarından biri. Askerin kendisi ve sevgilisi/nişanlısı/eşi için zaman geçmezken, diğerleri için bu süreç hep çok çabuk geçer.
http://www.youtube.com/watch?v=UsVi0_EffEs
beynini nizamiye de bırakman gerekir. içerisi dünyanın en saçma yeridir. insan gibi yaşamayı değil sürü gibi sayılmayı, yılan gibi sürünmeyi, kalem tutmayı değilse de silah tutmanın marifet sayıldığı yani insanlığın olmadığı bir yerdir. 1 kişinin suçunun bütün bölüğe kesilmesi insanı delirtebilir o yüzden sabıra çok ihtiyaç vardır. ranza altlarını okumak hüzün verir. sevgilisi olan için 8 hatta 9 kat zordur bu süre. benim 3 ay oldu 3 ay sanki 3 asır oldu.
içeri girenin aklını nizamiyede bıraktığı, dünyanın en zor kurallarının en çabuk öğrenildiği, bazen çok saçma insanlarla karşılaşılsa da, herşeye rağmen kaçanın şerefsiz olduğu, kutsal ve gerekli iş.
çok iyi insanlarla(rütbeli) beraber olduğunda daha rahat geçirilen dönem. 158 günün ardından alınan tezkere ile birlikten çıkmanın, vatani görevin layıkıyla yerine getirmenin sonucunda oluşan vicdani rahatlığın, özgürlüğe yelken açmanın verdiği hazzın tarifini yapmak gerçekten zor.

(bkz: sahil guvenlik)
(bkz: telefon isletme er)
Çok ciddi bir kurum.Korkan gençlerimizin, korkmaması gerektiği, vatan borcu yapma durumudur.
belirli şartlara haiz olan her türk erkeğinin yapacağı zorunlu vatani görev.

astsubay, uzman sınıflarındaki bazı rütbelilerin, kültürsüzlüğü, donanım yetersizliği, siyasi görüşleri nedeniyle zaman zaman hayal kırıklıkları yaşatan,

herhangi bir birlikte bulunan yüzlerce askerin, bitirip gitmekten başka hiç birşey düşünmediği,

türk evlatlarına ne yazık ki vatan sevgisi, atatürkçülük eğitimi gibi konuların çok ama çok yüzeysel bir biçimde anlatıldığı,

ancak subay sınıfının büyük bir çoğunlukla, atatürk'ün ordusundaki türk askeri tanımına uyduğu,

hayatınız boyunca ne öncesinde ne de sonrasında hiçbir benzerini yaşayamayacağınız bir cemiyet.
ülkemiz şartlarında yapılması zor vatan borcudur. her türk gencinin mutlaka görmesi gereken bir ortam olmakla kalmayıp, insanı olgunlaştıran bir yapıya sahiptir. çevrende askerliğini bitirdiğinde tabir yerindeyse adam olursun.
süresi çok uzun olan görev. ama herkes yapmalıdır. çeneyle vatan savunulmuyor.
şimdi, sözlükten çıkış butonuna basma nedenidir.
Muhtelif sebeplerden dolayi askerlik gorevini erteleyen universite mezunlarinin kisa donem askerlik sansinin gotlerinde patlamasina ramak kalmis zorunlu vatani hizmet.
"... cunku biz kisa donemiz, kisa donemler affetmez. AFFETMEZ." Iste bu sozler Tarihe karisacak bir marsin son sozleridir.
kesinlikle vatani hizmet olmayan ve maalesef şu an hala zorunlu olan müessese.
yapanların yaşadıklarını abartarak anlatmasından dolayı askerliğini yapmamış bünyelerde heyecan ve korku yaratan, yapıldıktan sonra kişiye ayrı bir bakış açısı kazandıran, kendinden başka hayatlar yaşayanların olduğunu görme fırsatı veren, anlatıldığı kadar kabus olmayan, ama bittiğinde insanda yeniden doğmuş hissi yaratan olgu.