bugün

yanınızda bir kutu sinir hapıyla gitmeniz gereken yer.
asker alma daire başkanlığının en küçük birimi.
tanım: her bir duvarında askerliğin nasıl şerefli bir görev olduğunu anlatan afişler var.

tırstım entrysi: nasıl bir zihniyet askerlik şubesinin önüne şehitlik abidesi yaptırır anlamak mümkün değil. psikolojiye haşırt diye soktular adamı...
zeynep kamil ve pazarbaşı arasındaki üsküdar durağı.
başka şubemiz yoktur olayı geçerli değildir bunlarda.
sürüs almak için çekilen eziyetin doruk noktaya ulaştığı yerdir.
(bkz: askerlik şubesi)
askerlikte mantığın olmadığını anladığınız ilk mekan. gerisi zaten kendi geliyor.
yedek subay adayı olarak askerlik kararı çıkartmak için gittiğim ve işlemlerin yaklaşık 3 saat gibi bir sürede son bulduğu mekan.*
bu arada mutlaka kendi şubenize gidin aksi halde bu süre 3 saat değil 3 güne bile çıkabilir.*
kapısında beklerken ağızda sakız çakkıdı çakkıdı çiğneyip abi napabilirler ki biraz relax olun diye muhabbetlerin döndüğü , içeride ise pantolonları indir diye bir emir gelince süt dökmüş kedi gibi yüz kişinin pantolonlarını beş saniyede indirip , ip gibi oldukları yerdir.
sabah 7'de kalkılır. yenibosna askerlik şubesine gidilir. lakin sevgili çavuş önce isim yazdırıp 10 gün sonra gelmeni söyleyerek "hadi evine git evladım" der. sen ise "acaba şubat'ta mı gideceğim lan? " diye söylene söylene evin yolunu tutarsın sevgili yazar.
devletin her şeyin üstüne yazı yazdığı bina. memurların önündeki telefonların ahizesinde yarım sayfa kullanım talimatı vardı. silgilerin üstünde "devlet hata yapmaz", kalemlerin üstünde "lüzumsuzsa kapatın" yazıyordu. hatta manyağın teki tavana asılı duran florasana tırmanmış, "bu yazıyı okuyabiliyorsanız ışığı söndürün" yazılı bir etiket yapıştırmıştı!
büyük illerde sayıları oldukça az olan şubedir. ki bu nedenledir o bitmez, tükenmez kalabalık. biraz da düşünceli yaklaşmak gerekir. ve en önemlisi illa ki bir işimiz düştüğünde gitmememiz gerektiğini bilmemiz. çünkü sizin işiniz düştüğünde biliniz ki sizinle aynı kaderi paylaşan yüzlerce kişinin de aynı zamanda oraya işi düşecektir.

örnek verecek olursak; sen, lise biter bitmez bir kış günü gidip yapsan tecilini çok sorun yaşamayacaksın. ama ne gerek var tabi. illa ki öss yi kazandığında ve üniversiten askerlik durum belgesi diye direttiğinde uğrayacaksın o şubeye. işte o anda da seninle birlikte yüzlercesi uğrayacak o şubeye aynı şey için. bilmem bi şeyleri değiştirir mi iş bu entry. biraz daha yardımcı olabilir miyiz bu şubelere..
kainatın en kalabalık yeri olmasına rağmen kalabalık üyelerinin hallerinden işkayet edemeyip işlemlerini istanbul trafiği hızında yapan memura yap şu işimi artık diye melül melül baktıkları loş ortamlardır.
bizim evin yanında da bir adet olan şube.donuyla bekleyen erkekler oluyor bahçesinde.çocukluğumdan beri görüyorum,şu adamları içeri sokamadılar bi.baya baya apartmanların ortasında donlu donlu erkekler geziyor.yazık lan,üzülüyorum ben bizim buraya gelenlere.
En ufak bir soruda hazırola geç bakışı atan sivil memurların, özellikle köylü veya lise,ortaokul mezunu çocukları içtimaya çektikleri yer.Onlar için acemi eğitimi hemen oracıkta başlıyor.Orada, bir an sanki bu gelen çocuklar zorla askere gitmek için başvuruda bulunmuşlar da memurlar da 'ulan bizi ne diye uğraştrıyosunuz' diyormuş havasını solarsınız.Oysa bu çocuklar 'varlığım türk varlığına armağan olsun' naralarıyla sisteme ant içmeye başladıklarından sonraki zincirleme odunlaştırma planlarının en can alıcı darbelerinin yapıldığı peygamber ocağı (bilmeyen medrese eğtimi veriliyor sanıcak aq.Bu, kemalist ordumuzun laikliğini iliklerimize kadar hissettiren tanım) seremonisine gelmiştir.
tecil için önünde bir hafta odun gibi beklenen,askere gitmeden askerlikten bezdiren,kimi zaman önünde yatılan kalkılan,kimi zaman sıkılmaktan 51 oynanan şubeyi vatani görevi teşkilattır.
dün, bursa osmangazi askerlik şubesinde tecil için gereken belgeleri öğrenip, bugün 1.30 sıralarında sıraya geçip 2.45 te işlemlerimi halletiğim kurum. sivil memurundan üsteğmenine, dr. yarbay dan albay a kadar herkesin işini ciddiyetle yaptığını görmek gözlerimi yaşarttı. ulen acaba sevk mi istesem diye de bi an düşündüm ancak yanılsamaya ortak olmadım. sivil memurelerin general misali iş yaptıklarını gözlemlesem de doğru kurulan cümlelerle "ablacım" diye hitap ettiğine tanık oldum. daha önceki şube ziyaretlerimde öğrenci olduğumdan kelli, askerlik durum belgesi almak hiç bu kadar gergin geçmemişti. e bir de yoklama kaçağı durumu varmış oracıkta alıverdiler ifademi. muayene esnasında boxerı acep çıkarttıracaklar mı geyiği kontrol odası girişinde er ve yedek subay adayları arasında geyik olarak sürerken içeri girdiğimizde boxerları dizlere kadar indirttiler. vahim olan durum ise tam karsımızda enine bir boy aynası vardı. kafaları cevirmeden boxerları indirip kaldırıyoruz dedi görevli ve...
sonuç olarak ise osmangazi askerlik şubesinden tecil kağıdımı 1-2 saate elime alıp tam karşısındaki adliye sarayının bahçesinde kahvemi yudumladım. bursadaki tüm yarışmacı arkadaşlara yabancı şube olarak o.a.şubesini öneriyorum, aklınızın bi köşesinde bulunsun.
hayatımın 3 gününü işkenceye çeviren kurum.

9:20 de oradaydım... yaklaşık 90 kişilik bir kuyruk vardı. ortalama 5dk sürecek bir iş için bu kuyruk nasıl ilerlemez diye düşünürken zaman ilerledi... dostluklar kuruldu orda bekleyen diğer zavallılarla. saatlerce ayakta beklendi ve nihayet saat 15:30 da içeriye girdim. sıra geldide mi girdim? hayır önümde 20 kişi varken bir karambol yaşandı. "4 senelik mezunlar içeri" dendi ve girdik. sıraya baktığımda hala en az 100 kişi daha vardı. bu 100 kişinin içinde üniv mezunu olan başkaları da varmıydı? evet. ama onlar bu karamboldeki "4 senelik mezunlar içeri" lafını duymamışlardı. dolayısı ile bekleyişleri sürdü....

içeri girdik ve yeni bir kuyruğa girdik. askerlik şubesi duvarlarının içinde , bahçede olunan sıra çok daha modern di. artık oturabiliyorduk... oturmak? hemde rahatça... ne büyük konfor o an anlatılmaz yaşanır... 16:00 da binanın içine girebilmiştik.
orda oluşan mini kuyruğun sona ermesini de bekledik. ve büyük final.
16:35 de sıra bana geldi. ama bilin bakalım ne oldu? sistem çöktü. "bugün git yarın gel" dediler ve bir adet numara verdiler. bu numara sizi dışarda bekleyen 100 küsür zavallıdan ayıran bir şey. bu sıra beklemeden içeri girmenizi sağlayan olağanüstü birşey.

ertesi gün bina içinde imza turları attırıldı. bu da bitince artık muayne olabilecektiniz. muayne içinde aynı günün akşamı bir başka yere gitmeniz gerekmekte idi.

o iş de hallolunca bu sabah son adım için tekrar gittim. 8 de açılacak ve bayram nedeniyle yarım gün açık duracaktı şube. "akıllılık edeyim de 7 de orda olayım" dedim. fakat 7 de oraya vardığımda çok daha akıllı olan 50 kişiyi görünce dumura uğradım. 5 de gelenler bile varmış... neyseki 4 senelikler için ayrı bir sıra daha oluşturulmuş. 25 kişilik, oraya geçtim. üstelik bu sefer isimler de yazdırılmış. ümitlendik tabi. "dünkü gibi olmayacak , barbarlar gibi girmeyeceğiz medeni şekilde gireceğiz" dedik. ama ne fayda. yine karambole girdi 4 senelikler.

abartmıyorum tezkere almış kadar sevindik lan, nasıl bir çile bu? neden 5 görevlinin çalışabileceği bu sistemde genelde 1 , bazen 2 çok nadir 5ini birden gördük?

kısacası burdan çıktığınız zaman o kadar sakin o kadar ermiş oluyorsunuz ki birisi size ana avrat sövse tınmazsınız.

ayrıca bence o kapıda silahla nöbet tutan askerin görevi bir terörist saldırısına falan hazırlıklı olmak değilde cinnet geçirmek üzere olan 100 küsür insana karşı şubeyi savunmak olsa gerek. öyle bir atmosfer ki her an
bildiğin mezbahadır. ama fark şudur ki koyunlar kesilmek için mezbahanın önünde saatlerce kuyrukta beklemez, kesilmeden önce muayene olmaz, icik bicik bisürü evrakı tamamlamaya çalışmaz, evrak eksik diye azarlanmaz, kesileceğim diye strese girmez, erken yer tutabilmek için sabahın köründe yollara düşmez, vb vb...
müslüman türk evlatlarının kapı dışında muayene için saatlerce sıra bekledikleri yer. hayatımda bu kadar yavaş çalışan bir yer daha görmedim.
halıcıoğlu askerlik şubesi/#9730750
gidenin bir daha normal dönmediği dönemediği yer. ya sinir stres sahibi ya kanser olur. sabahın dört buçuğunda gelip sıraya giren adamlarla tanışırsınız orda. her memleketten adam vardır enteresan yerdir cidden, yeni arkadaşlıklar kurulur. hele birde halıcıoğlu askerlik şubesi vardır ki 10 dakikalık işlemimi yaptırıp da geleyim dersiniz vardığınızda caddenin yukarısına doğru sıraya girmiş en az 800 adam görürsünüz. torpiliniz yoksa ya da yerli şube değilseniz var halinize. sırf o sırada 3 gün geçirirsiniz. 3 gün sonunda sıra size gelir ve 10 dakikada işiniz biter size güle güle derler. öylede göt gibi kalıp küfredersiniz. 10 dakikalık işlem için daha önce 1 hafta sonrasında 3 gün 2 gün çok beklemişliğim var sözlük.
evraklar tamamlar gidersiniz, "$imdi bi kimlik fotokopisi daha çektir" derler onu yapar gelirsiniz "16 tane vesikalık getir" derler onu yapar gelirsiniz "$imdi de diploma fotokopisi çektir" derler. lan en ba$tan hepsini söyle toplayıp getireyim. ama yok nasıl geçmi$inize rahmet okutacaklar ba$ka türlü.

derler derler vermesende verdi derler askeriyede. kanser de ederler.
askerlik kurumunun özü olan sabır konusunda "abstract" olan kurumdur. askerlik adına bir staj yeri olarak da düşünülebilir.