bugün

insanlara ve hayata karşı gösterilen iyi niyetin, çabanın, her şeyin boşa çıkması sonucunda alınan karar. insanların hayatın her safhasında çıkarcı olduğu, bütün güzel duyguları suistimal edip en güzel şekilde de edebiyatını yaptığı bir çağda gerçekten samimi bir insan olmanın bedelini ödersiniz.

Bu kararı verdikten kısa bir süre sonra da aklınıza bir şey gelir hüzünden içiniz dolabilir. Kısaca duygusal olup olmamak pek elinizde değildir. Ne olursanız olun her şeyin farkında olarak olun.
insanların tamamen sahte duygular beslediğini fark ettiğinde duygusuz olamasan bile duygusuz gibi davranarak sahte muhabbetlerden kaçınmaktır.
bu kararın verilmesini sağlayan motivasyon da bir duygunun sonucudur. duygusuz değil de soğuk diyelim.
"Terlik mi lan bu, değişiyorsun" dedirten başlıktır. Karakter meselesidir ve değişmesi söz konusu değildir.
Ulan 70 gün önce açmışım bu başlığı. Unutmuşum yine geldim açmaya.

Demek 70 gün önce de aynı kararı vermişim.

Kendimi saddam hüseyin gibi hissediyorum. Purom nerde? Sigara kesmiyor artık. Bütün hislerimi yerle yeksan edeceğim.
Duygusuz olsan kime ne yine kendine zarar.

Karar verilecekse verilmemeli. Zaten karar sana kalmıyor o raddede evriliyorsun mecbur.
bir sonraki aşama, (bkz: manyak olmaya karar verdim)
Baştan kaybetmiştir.. Çünkü duygusuz bir insan olmaya karar verme kararı da çok duygusal bir karar... Duygusuzluk elde edilebilecek bir şey değildir ya hep duygusuzsunuzdur ya da değilsinizdir.
Boşuna uğraşmayın, başaramazsınız.
bu karar vererek oluşan bı şey değil ki. ewed
duygusuz adam nickini aldım kaç defa burada öyle birisi değildim normalde ama olmak istiyordum ve gerçekten duygusuz, hissiz, sert ve zalim birine dönüştüm yavaştan. beni üzen, kıran, yarama basan insanlara incinmek, alınmak yerine ters ve sert bir şekilde karşılık veriyorum. ulan diyorum karşımdaki insan beni düşünerek hareket etmemiş ki ben niye onu kırılır mı üzülür mü kalbi kırılır mı diye düşüneyim.
duyulan kızgınlık ile nefretin yansımasıdır.
örn: bazı insanlara karşı duyulan (benim) nefret gibi. özellikle son 1-2 yıldır ülke olarak gelinen durum ve olumsuzluklardan en çok etkilenen kesime bakıp bir acıma hissetmemek...
trafik kurallarına uymayan, sarhoş araba kullanan, sanki sadece kendisi trafikte varmış gibi hareket eden ve kaza yapan ölenlere yaralananlara...
aklı inkar edercesine cahilce sorumsuzca yaşayanların davrananların...
vb durumlara bakıp en ufak bir acıma üzülme hissetmemek, aksine; neden ise bir mutluluk hissi bile yaşanıyor desem yeridir.
duygusuz insan olamazsın. duygusuz insan rolü yapabilirsin. dışarıdan güçlü görünebilirsin ama iki kat fazla yorulursun. yani uzun lafın kısası yatağa yatınca aklına gelecek, duygulanacaksın. okuyarak öğreneceksin ama severek anlayacaksın.
uzun vadede duyguları bastırmaktan öteye gidemeyecektir. ileride daha kuvvetli bir şekilde ortaya çıkacak veya bastırılan duygular başka duygulara dönüşecektir, evet.
duygusal olunca zarar gören kişinin verdiği karar.
Duygusuz olmak mümkün. Psikiyatrımın yazdığı ilaçlar beni epey değiştirdi misal. Ağlayamıyorum bile eskisi gibi.
Karar verince öyle olunabileceğini sanmıyorum. Çok zor kötü hislerle mücadele edebilmek. Ben hiç başaramadım.
duygu derken...
acıma bir duygudur.
nefret de bir duygudur.
sevgi de bir duygudur.
acımıyor nefret etmiyor sevmiyor veya acıyor seviyor vs duyguların yanında ilgisizlik, değer vermeme de bir duygudur. duygu; ruhsal bir davranış düşünce değer yargısı tepkime vb olgulardır.
bunun için acımayan değer vermeyen insana duygusuz diyemeyiz.
Yok ben başaramıyorum bunu. Ne kadar çok istesem de başaramıyorum. Böyle umarsız, duyarsız, hiçbir şeyi takmayan biri olayım diyorum ama olmuyor. En ufak bir güleryüze kanıyorum. Lanet olsun.
aslında duygusuz tanımı materyalist bir tercih-durum, robatlaşma, insanlık değerlerinden soyutlanma ifade etmez.

örn: çöpten ekmek alan biri veya ucuz ekmek kuyruğunda bekleyen biri.
çalıştığı halde yeterli dengeli ve sağlıklı beslenemeyen biri.
okullarda öğretim-eğitim çağında çocuklarda %80 oranında çıkan kansızlık ve bu yeterli beslenememe açlık durumunun yansıması ve en acısı da %40 varan öğrencilere sorulan soruyu anlamama, sınavlarda çakılan dip seviyesinde matematik sorusu yapma oranı vb durumunun tek nedeni düşen eğitimin kalitesi diyerek yeterli sağlıklı protein vitamin mineral alımı yapılmadığını yaşanılan açlık sorununu görmemek.

hukuk, çalışma hayatı, ekonomi, sosyal hayat vb durumların mağdurlarına bakıp (toplumun %80 kesimi) bunlara acımak anlamsız geliyor.
çünkü; bu sistemi bu insanlar var ediyor, destekliyor, ortaya çıkarıyor ve yaşatıyor.
hele ki bu insanlara yardım etmek bu duruma yol açanları ödüllendirmektir.
bu insanlarda sorumluluk duygularının gelişmesini-öğrenmesini engellemektir.
evde oyuncağını kıran çocuğa bir şey demeyerek önemsemeyerek "ne olmuş ki canım, alt tarafı 3-5 kuruşluk oyuncak. çocuk işte" diyerek ona yeni bir oyuncak almanız çocuğu ödüllendirmektir. çocuğun sahip olma değer verme duygusunu köreltmektir.
yarın çocuk televizyonu kıracak. odasına özen göstermeyen çocuğa göz yummak onun sorumluluk duygusunun gelişmesine engel olmaktır.
dersleri kötü ise arkadaşlarının var onun da olsun diye çocuğa karne hediyesi almak çocukta değer yargısı kazanma isteğini yok eder.

babası "donyo bozo koskonoyor" diyerek ucuz ekmek kuyruğunda bekleyip 3-5 kuruş yardım maaş ile geçinmeye çalışıp, zamları muhalefet yaptı demesi (iktidarda akp veya chp olsun) çocuğun da oyuncağı yok babası alamıyor diye sizin acıma duygusu ile çocuğa oyuncak almanız gelecek nesli kaybetmenize neden olur.
bırakın, çocuk yokluğu görsün, babasının ailesinin yanlış tercihini yaşasın. bu hataları görüp yokluğu tanıyıp yaşasın.
avantadan yaşamayı da babası gibi çocuklara aşılamayın.
insanlara balık da olta da vermeyin, denizi gösterin balık tutmayı öğretin ve oltayı nasıl satın alacak onu gösterin.

bu duygusuzluk değildir.
pat diye karar verince yapılabilecek bi eylem değildir. insan yaşaya yaşaya öğrendikçe mutsuzlaşır duygusuzlaşır duygularınızı bi kararla değiştiremezsiniz en sonunda patlak verir en başa mutlaka dönersiniz.
Pat diye oluyor. Deneyimlendi. Sonuç olumlu.
Duygularını çekinmeden doya doya yaşayan, hayattan keyif alan biriyle karşılaşınca, şu ana kadar yapılan en aptalca karar olduğunu anlayıp daha da çok kendinize kızma ihmaliniz oldukça yüksek.
Her şeyi dibine kadar yaşayın gitsin. sonra dönüp geriye baktığında yaşayan toprak, bomboş kaybolan yıllar değil de güzel imrenilecek şeyler yaşadım deyin.
bu bir geçiş evresi. hepiniz eninde sonunda manyak olmaya karar vereceksiniz...
aptallık ile platonik olma arasında ince bir çizgi yoktur, ikisinin arasında kilometrelerce genişlikte ve derinlikte uçurum vardır.

aşk her şeyi affeder mi?
aptal iseniz ve yetersiz iseniz, değer yargılarınız kişiliğiniz benliğiniz karakteriniz oluşmamış-yerine oturmamışsa aşk her şeyi af eder.

birisi "ay ben çok duygusalım" demesi (genelde hatalarda ve yanılmışlıklarda) aptal olduğu gerçeğinin itirafıdır.
dikkat ediniz; çoğu insan "şimdi ki aklım olsaydı" der pişmanlıklar için...
siz hiç şimdi ki kalbim-duygularım olsaydı diyeni duydunuz mu?

kullan at peçete gibi davranılacak insanlardır bu duyguyu ön plana çıkaran insanlar. basit insanlardır. eğitimsiz ve kendini geliştirememiş (eğitim derken diploma kağıt parçası anlaşılmasın) değer yargıları etik-ahlak kuralları oluşmamış ya da yerine oturmamış insanlardır.
genel de bu ahlak ve etik kuralların şekillenmesi zeka ile orantılıdır.

tv ekranlarında aldatan başkasına kaçan çocuğun babası başkası çıkan vb erkek kadın manzaralarına bakın. hepsi duygusal ve öyle güçlü duyguları var ki tüm bu insanlığa sığmayan durumlar yaşanırken ben eşimi seviyorum diyenler veya böyle insanlarla ömür geçirenler.
çok duygusallar değil mi?

evet, biz de duygusuz odun oluyoruz.
Evet, gerçekten buna karar verdiğim bir an oldu. Ne var ki olmadı. Duygusuz bir insan olabilseydim zaten çoktan olmuştum. Öyle bir istidat olmayıca o kararı vermek beyhude Çatıyor. Her insan birbirine taban tabana zıt iki karakterin çekişmesinden gelen kararsızlığa mahkumdur. altbenlikte yoğrulmuş bir özellik fırsatı bulduğunda benliği ele geçirebilir. Olmayan özellik fırsat buldu diye bünyeye hakim olmaz.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar