bugün

(bkz: arkadaşa aşık olunan an/#5489108)'ın devamı olarak;

--spoiler--
"ne var, niye gülüyorsun ki" dedim, "ya komiksin experimental, bu ne film mi çeviriyoruz" dedi. 18 yaş gururu vardı üzerimde, kalkmak için bir hamle yaptım, "saçmalama" dedi, "konuşalım". oturdum yine, bir süre sessiz durduk, kuğuları izledim, ona nasıl söyleyecektim ki, onu o kuğular gibi gördüğümü, zerafetine, güzelliğine, kültürüne aşık olduğumu. ama bir şeyler yapmam gerekiyordu, zira artık ok yaydan çıkmıştı. "arkanı dön" dedim. anlamadı, "ya suratıma bakma, konuşamam sen suratıma bakarken, hep gülüyorsun, ciddi konuşucam", yine güldü, ama arkasını döndü gerçekten.
--spoiler--

[ Sözlük'te bulunan "Neden Evlenmedim" kitabına ait yazılar, ek yazılar ile birlikte yaz başında aynı isim ile basılacak. Bu nedenle yazıların buradan yayınını durdurmak durumundayım. Anlayış göstereceğinizi umuyor, ilginiz için teşekkür ediyorum. Eksper Mental ]

devamı için; (bkz: onun uzaklara gideceğinin öğrenildiği an/#5489125)
- hamdi abi sana bir şey diyeceğim
+ la bi şeş gelmedi... söyle musti
- nayse abi
olumlu cevap beklenilen hem kendini hem karşındaki insanı çok zor durumu sokan andır. * *
karşıdan tepki gelene kadar pişmanlıktan insanın kendini yediği durumdur .
bu an çoğu zaman ''sana birşey söylemek istiyorum ama yanlış anlayacaksın diye korkuyorum'' kalıbı ile başlar, çoğu zaman ''duygularımın arkadaşlığımızı bozmasına izin vermeyelim'' kalıbı ile devam eder, birbirinizi gördüğünüzde mahçup mahçup kafanızı eğip selam bile vermeden teğet geçince sonlanır. kısacası, yaşanması ufak bir ihtimal dahi olsa da, düşlemesi güzel olsa da, yaşanmaması gereken bir andır. zarardır.
(bkz: arkadaşlığın bittiği an).
işte o an hayatınızda bu kadar da olmaz dediğiniz andır. eğer gerçekten doğru kişiyse neden olmasın, neden düşünülmesin...
...Artik dayanamiyordum ben de, onunla konusurken her an icim kaniyordu. Icimden seni seviyorum bagirmasi geliyordu... Nasil aciklayim ki... Nasil anlatacagim. O donemde epeyce mektup yazdigim, aslinda nasil oldu da ben kanka dedigime asik oldum ben de anlayamadim. Ve bu mektuplari ilk olarak kendime aciklamak icin yazmistim. Olmado ne yazsam yalan gibi geliyordu. Bir kac ay sonra duzgun yiyemedigim, uykusuz kaldigim ve surekli agladigim icin hayalete benzemeye baslamistim... Sonunda o kadar bunalima girdim ki artik bana ne derse hic fark etmezdi, yanimda olmadigi icin aylarca gelmesini yavlarirdim. Ama gercekten mi o kadar yogunmus benden mi kaciyormus bilemiyorum. Herneyse bu onemli iki soz mesajla gondermek zorunda kaldim. Cektim. Bakakaldim. Bu iki soz aylarca yazdigim suslu, gereksiz aciklamalarim dolu mektuplarimdan bin kere daha guzeldi. Cok basitti. Gonder... ve sessizlik. Obur gun cagri atti, bu cagri ne manasina geldigini sadece tahmin edebilirim ama benimle bir daha konusmadi bile... demek arkadasligimiz bu kadardi.
çok tehlikelidir; mecbur kalınmadıkça yapılmamalıdır.
"ben seni arkadaş olarak görüyorum" klişesiyle yüzyüze gelinebilecek andır. o sözler ağızdan çıkmadan önce son bir kez daha düşünülmeli.