anıtkabir e çocuk parkı yapılması

isabetli iştir.

--spoiler--

Anıtkabir’e bir kargo şirketi tarafından çocuk parkı yapıldı.

atayizler duruma tepki gösterdi.

Atatürk'ün ebedi istirahatgahının bulunduğu yerleşkeye, mahalle arasında yapılan çocuk parklarından kondurulmasını “Burası kutsal bir mekan, kutsal mekanda çocuk parkı olmaz. Kimse Anıtkabir'e eğlenmeye, çocuklarını salıncakta sallamaya gelmiyor. Çocuklarımızı Anıtkabir’e eğlendirmek için götürmüyoruz. Bugün Anıtkabir’e çocuk parkı kurulur; yarın mangal, piknik alanı açılıp mesireye çevrilir. Anıtkabir’e saygısızlığı asla affetmeyiz” diyerek sert tepki gösterdiler.

--spoiler--

görsel

http://www.sozcu.com.tr/2...arki-tepki-cekti-1407086/

komple yıkılıp mesire alanı yapılsa en güzeli olur elbet.

(bkz: mng kargo nun yaptığı hainlik)

yakında yurtiçi kargo ya da mangal-barbekü standı yaptırılacakmış. atasına saygısı olmayan, gider arapların götünü yalar.

Avm de yapabilirlerdi buna da şükür günümüz türkiyesinde.

Bir ibadethanenin bahçesine çocuk parkı yapmak yanlış.

Sultan ahmet camii nin bahçesine yapılsa ayağa kalkarsınız.

Sessiz kalmayın tepki gösterin.

#anıtkabirecocukparkıistemiyoruz.

görsel

Böyle bir pozu olan ve çocukları ne kadar çok sevdiği bilinen bir adamın, atamın bu parka karşı çıkacağını sanmıyorum. Yanıbaşında çocukların oynaması elbette onu mutlu ederdi. Ayrıca çocuklara Atatürk elbet anlatılmalı. Ancak yaşları çok küçük olan çocuklar orada sıkılırsa veya zorla götürülürlerse bu bilinçaltları için iyi olmaz. Anıtkabir'i mutlu oldukları bir yer olarak hatırlamalılar. Tabi büyüyüp her şeyi anlayacak yaşa gelene kadar.

Ayrıca yıkılsın diyenlere de lağım ağızlarını gidip yeni şeyhlerinin, cemaatlerinin içinde açmalarını söyleyebilirim.

Edit; ooo genç müminler(!) rahatsız. Hadi canım Hadi. Menzilciler sizi.

Edit 2; ya arkadaş anlamıyorum. Atatürkçü değilim diyorlar gelmişler burada bize hakaret ediyorlar, zihniyetimize sövüyorlar. Atatürkçü değilseniz ya da daha açık olayım Atatürk'ü ve onun kurduklarını sevmiyorsanız asıl ben sizin zihniyetinizi sikeyim zaten.

ayrıca kutsal mekan ne lan. Türbe mi orası mabed mi? Bilerek mi yapıyorsunuz saf mısınız anlamadım.

Ataturk cocuklari seviyordu yani bu tepkilere ne gerek vardi?

rezalettir, şerefsizliktir. buna izin vermek de orospu çocukluğudur.

isabetli bir iş değildir. görünümünün çirkinliği inanılmaz olmuştur.
onu da geç orası bir anıt mezar, bir kabristan. üstelik yüce bir insanın kabristanı.
çocuklar da bir zahmet Anıtkabir'de oynamasın. 5 dk analarının elinden tutup yürüsün çevreye baksın ölmezler.
onu: 1.5 yaşında inanılmaz hareketli bir kız çocuğu annesiyim.

tayyipçi putçular kendince bu şekilde ölmüş bir adamın itibarını zedeleyebileceklerini sanıyorlar ve bugüne kadar yaptıkları her şey atatürk'ü silmek içindir fakat bu şekilde kendilerini komik duruma düşürüyorlar. tayyipçi putçular yettiği için atatürkçülerin de putçuluk yapmasına lüzum yoktur. bırakın ne istiyorlarsa yapsınlar.

Mezar yeri kabir orası.

hainlik falan değildir. kafeterya yanına mini çocuk parkı yapılmış altı üstü ki bence gayet de güzel olmuş. netice itibariyle oraya insanlar çoluk çocuk da götürüyor, birşeyler gösteriyor. anıtkabir öyle beş dakikada gezebileceğiniz bir yer değil, gittiğiniz zaman rahat 5-6 saat geçirebilirsiniz içerisinde. haliyle kafeteryaya ihtiyaç var, gelen insanların da çocukları bırakıp iki dakika birşeyler atıştırmaya ihtiyacı var, küçük çocuklar için bunaltıcı bir yer olabilir tarihi bilgileri yeterince olmadığı için. bunu güzelleştirmişler ki bunda kızılacak bir şey yok. ankara'da yaşadığı halde veya imkanı olduğu halde çocuğunu elinden tutup bak atamızın yeri burası diyip gezdirmeyen insandan daha az cahildir buraya çocuğunu getiren kişi rahat olun.

derdinizi sikeyim yani. memlekette uğraşacak o kadar çok şey varken bununla uğraşmak tam anlamıyla bir işsizlik örneğidir. bir de mekana kutsal denmiş. yazıyı yayınlayan editörün de yapacağı işi sikeyim. editör dediğin biraz türkçe bilir değil mi. Kutsal, güçlü bir dini saygı uyandıran veya uyandırması gereken kabul görmüş; bozulmaması, dokunulmaması gereken, üstüne titrenilen değerlerdir. Kutsal, felsefe de Tanrı'ya adanmış olan, tanrısal olandır. Kişilerin manevi yönden değer verdiği, koruduğu; dini görüş ve inançlardan oluşmaktadır. *
efes harabesiyle bir tutan kara cahillere ise burada oturup efes harabesinin türkiye için değerinin anıtkabir ile bir olmadığını, anıtkabirin bir tarihi eserden ziyade anıtmezar olduğunu uzun uzun anlatmak zorunda kalacağım aklıma bile gelmezdi. anıtkabir ebedi istirahatgahıdır. efes harabeleri ise bir tarihi eserdir. bir çocuk efes harabelerini gezmezse çok şey kaybetmez, ama anıtkabiri gezmezse çok şey kaybedebilir. ikisi bambaşka şeyler nasıl ayırt edemiyorsunuz aklım almıyor.

bazı bordo klavyeli yazarlar dar düşünüyor olabilir, yaşları gereği onların ufuklarını açmak bizim boynumuzun borcu. fakat belirli bir yetişkinliğe ulaşan, atatürkçü geçinen ama özünde yobazın teki olan yazarlar bence yazmadan önce iki kere düşünmeliler.

bazı değerlerimiz unutturulmaya çalışılıyor. bundan hepimiz şikayetçiyiz. kafeterya yanındaki oyun parkının zararından çok yararı olduğunu düşünüyorum. ya çocuğu götüreceğim ama orada 5-6 saat oyalayamam ki diyebilen ebeveyn olmasın istiyorum. 1 çocuğun bile orada daha çok şey okuyup, görüp öğrenebilmesini sağlayacaksa bu kafeterya yanındaki mini park, kesinlikle destekliyorum.

ps: asker kökenli bir aileyiz. atatürkçü olarak yetiştirildik, halen de öyleyiz. ilke ve inkılaplara bağlılık, değerlere bağlılık bu değildir. cahilliğinizde boğulmayın.

Diyecek söz bulamamak... Davarların destekleyeceği olaydır. Böyle saçmalık görmedim.
''insan nasıl çıldırır?'' da bugün.

Konuyu açan kişinin yazdıklarını son cümleye kadar mantıklı bularak okudum. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk'ün çocuklara karşı düşündükleri, duyguları ve ilişkileri belgelerle ortadadır. Belkiboda böyle isterdi. Fakat mesire alanı tarzı birşey kesinlikle olamaz. Gelelim son cümleye. Umarım ailenden terbiye alabilecek yaştasındır.

Ne alaka amk dedirtir. Alıştıra alıştıra bir şeyler yapmaya çalışıyorlar.

buna gerçekten inanmak zor. dua ediyorum umarım o fotoğraf photoshop'tur. diye. böyle bir hakaret böyle bir saygısızlık olmamalı. sanki atatürk'ten türkiye'yi kurduğu için nefret ediyorsunuz. umarım şakadır umarım buradaki soyu bir türlü azalmak bilmeyen trollcü gavatların bir şakasıdır. biliyorum biliyorum şuan oldukça bilgili tamamiyle objektif ve terbiyeli olmam gerek. bu entry'yi silip silmemek size kalmış ama yeter be amk. yeter vallaha yeter kendi ülkemden kendi insanımdan tiksindirdiniz beni. o adamın türkiye'yi yaratması 1 asır sonra ne diye g.tünüze batıyor bu kadar?!!

bu ülkede imece diye bir şey yok. sadece kitaptaki tanımını biliyoruz ve ilerde bizim çocuklarımız milliyetçiyi vatan sevgisinin ne olduğunu sadece kitaptaki tanımından öğrenecek. asla göremeyecekler, asla hissedemeyecekler. şu 15 temmuz saçmalığından beri her önüne gelen köpek kendini milliyetçi ilan ediyor. her önüne gelen terbiyesiz demokrasiyi savunduğunu söylüyor. peki neden sizin için demokrasi yaratmış birine bu saygısızlık?!!

bu düşünce ile geceleri 31 çekme sevdalılarına bir şey söylemek istiyorum.

sevgili orospu çocukları kazandınız. bu sefer hakkaten kazandınız. yıllarca takip ettim. adım adım izledim. ülkenin dört bir yanını. ülkenin omurgasını kırdınız ve neredeyse bütün vatandaşın gücünü çaldınız. onları zavallı değersiz bir hale getirdiniz. onlar farkında olmasa bile. şimdi iki bağırdık diye ölen şehitlerin andıklarını ölen şehitlerin ölümünü telafi ettik "biz yapmamız gerekeni yaptık!" düşüncesine sahip insanlarla dolu bu ülkede. gözünün önündekini göremeyen. yolda bıçaklanırken biri çoğu zaman yalnızca izlemekle yetinen ama yerde ağzından kan sızan hareketsiz bir beden gördüğünüzde... allah razı olsun en azından o zaman bir ambulans çağırmak aklınıza geliyor. tabi cebimdeki paramı aldıktan sonra tabiki... o an farketmedim ve şükürler olsun allah'a gözlüğümü alma fırsatları olmadan kendime gelebilmiştim.

biliyor musun ben pek insan sever değilim. türk olduğum için çok mutluyum. olmak istediğim ilgimi çeken başka bir ırk yok ve evet insan sevmiyorum ama özellikle türkiye'deki insanları sevmiyorum. sevmiyorum çünkü yalancı, iki yüzlü ve şerefsizsiniz. ihanet etmek sizin için oldukça doğal bir hale gelmiş. çoğunuz rakun gibi parlak bir cisim içinde bulunduğunuz çöplüğü size rahatlıkla unutturuyor. yardım etmiyorsunuz "niye yardım edeyim ki?", edenleri garipsiyor "anasını mısın babası mı sana ne?" ama 3 gün sonra sizin başınıza bir şey geldiğinde "neden kimse yardım etmiyor?!", tanıdığınıza birşey olduğunda "neden bu oldu? neden anlatmadı neden kimse yanında değildi?". bu soruların ardı arkası gelmiyor susmuyorsunuz suçlayacak birine ihtiyacınız var ve bulduğunuzda ooo allah bile suçluyu kurtaramaz sizden. çünkü intikam adına suçluyu linç ediyorsunuz allah adına öldürüyorsunuz. sevginizin hiçbir değeri yok. seviyorum ölüyorum deyip üç gün sonra ihanet ediyor zarar veriyorsunuz sevdiklerinize. istemedikleri şeylere zorluyorsunuz. size köpek dememim sebeplerinden biri yalnızca sizden güçlülere saygı gösteriyor olmanız.

özgecan isimli birinin başına bir şey geldi ve ülke susmak bilmedi. hepiniz o üç adamı suçladınız bense hepinizi suçladım. çünkü unutkansınız. yanlış anlamayın ben oldukça unutkan biriyimdir ama bazı şeylerin hatırlanması gerektiğini bilirim. ve unutmadım unutamadım. sizi kıskanıyorum keşke bende sizin gibi unutabilsem. siz bir kurban için ağladınız ben unuttuğunuz yüzlercesi için ağlıyorum. tabi umrunuzda değil. niye olsun ki? bir gece evinizdeki bütün erkek ve kadınların düzülüp öldürülmesi, rızanız dışında onlarca kişiyle birlikte olmak, yaşadığınız yerden alınıp 500 dolara satılmak vb. bu tarz olaylar önemsiz. niye önemli olsun ki sizin başınıza gelmediği sürece? çünkü hatırlamaya tekrar başladığım şu son 9 senede sizler "uzaktaki ateş canımı yakmaz." fikrine fazlasıyla bağlısınız. ayrıca başkalarını izliyorsunuz çünkü bu kendi yolunu bulmaktan daha kolay ve işin komik yanı bu hatanızı farkettiğinizde çok geç oluyor. çünkü çoktan başkasının hayatına sahipsiniz.

sizler büyük bir ormandaki ağaçlar gibisiniz. uzakta bir yangın gördüğünüzde ağaç olduğunuz ve ormanda bulunduğunuzu boş verip "bu ateş bize dokunmaz, söner gider." diye düşünüp başınızı diğer yöne çeviyorsunuz. ateşe bakmamak onu gitmesini sağlayacak gibi. bir başkası çözer sorunu diye geçiştirip devam ediyorsunuz hayata. herkes arkasını dönmüşken ateş tek tek sizi o küçücük ateş büyük bir orman yangını olmuş kavururken bedeninizi, gördüğünüz herşey ve herkes alevlerle sarılıyken bile içinde bulunduğunuz cehennemin farkında değilsiniz.

tabi hepiniz böyle değil. içinizde farklı olanlar da var. şükürler olsun ki var. aksi takdirde ben burada olmazdım. hele bulunduğum dünyayı yaşadığım ülkeyi ve içindeki insanları farkettikten sonra. eğer bu olağanüstü insanlar olmasa ben bu iğrençliğe katlanamazdım. ne bu şehirde ne bu ülkede ve belki belki bu hayatta bile olmazdım. dünyada köpekler ve canavarlar istenmeyecek kadar fazla ve bu dengesizliğin arasında kömür madenindeki elmas misali insanların var olması beni umutlandırıyor. bir süredir hayırsız saçma sapan durumlarla uğraşırken unutsa da ara sıra beni farkında olmasa bile yinede her gün şükrediyorum yaratıcıya onlar için. çünkü bu dünyada kötü biri olmak olunabilecek en kolay şey. bizim buna rağmen içinde iyilik olan kimselere ihtiyacımız var ve eminim umuyorum ben tanışmamış görmemiş olsam da henüz böyle insanlarda var dünyada eminim. sanırım sahip olduğum umudun ve siz köpekleri hala takip etmemin sebebi bu

o insanları mutlu edebilirim huzur verebilirim. muhtemelen onlarda aynını benim için yapabilir ama sizin için birşey yapamam size duyduğum bu nefret kontrolüm dışında. çünkü yıllarca çok şey yaptınız. burada yazdıklarım sadece küçücük bir örnekten ibaret. sizler nefret ediyorum çünkü bu verdiğim küçük örnek bir çoğunuz yapıyor ama hiçbiriniz kabul etmeyecek. sizin için o kadar doğal ki yaptığınız şeylerin farkında değilsiniz.

Iyi bi karar çocuklar atamizin yaninda huzur ve güvenle oynasin ülkenin en güvenli bölgesi orasidir.
Gidip ensar vakfi bahçesinde mi oynasinlar.

anıtkabir plastik kaydırak yeri değildir şeklinde ankara mimarlar odasının açıklaması ile artan tepkidir.

--spoiler--
anıtkabir'e mozole yakınına yapılan plastik oyuncaklardan oluşan çocuk parkı, sosyal medyada sert tepkilere neden oldu. türkiye barolar birliği başkanı metin feyzioğlu da tepkisini twitter üzerinden dile getirdi. feyzioğlu, "bir de plastik kamelya ve fıskiye yapsaydınız! orası anıtkabir! mimarlık şaheseri. bu çirkinlik kalkacak!" paylaşımında bulundu. mimarlar odası ankara şube başkanı tezcan karakuş candan da parkla ilgili olarak, "anıtkabir plastik kaydırak alanı değildir. bu ucubenin hemen kaldırılması için koruma kuruluna, anıtkabir komutanlığına yazı yazdık. ayrıca bu mekansal saygısızlığı yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

--spoiler--

http://www.hurriyet.com.t...arki-tepki-cekti-40229589

atamız da çocukları çok severdi neden park yapılmasın hatta park daha da büyütülsün şeklinde fikirlerin de yer aldığı çocuk parkıdır.

sana katılıyorum adamım komple yıkılıp piknik alanı yapılsın. giderangal yaparız.

sana katılıyorum adamım komple yıkılıp piknik alanı yapılsın. gider mangal yaparız.

bu ne amk? dedirten başlıktır. umarım shoptur tanrım lütfen öyle olsun çünkü

ankesörlü telefon yapılınca bi şey yok, çocuk parkı yapılınca aaaaauuuuv, ne aaaaauv amk?

çocuktur bu istediği yerde eğlenir.

ancak cidden ben senin peyzaj mantığını sikeyim yani, bir gram uyumlu olmuş mu oraya o renkler ve o plastik? lan bari tahtadan falan yap, düzgün renkler ver.

yaşlı teyzelerimiz için de spor aleti koymalılar bence. atatürk sporcunun neyini severdi sonuçta?

Savunanlar Bütün mezarlıklara park yapılmasını onaylıyor olmalı. Bu mantıktaki yavşaklar yarın öbür gün dedelerinin mezarına taverna kurulmasına ses etmeyecek demek ki.

Böyle bir sek kabullenilemez. Sen oraya çocugunu parka mi götürüyosun ? Yoksa naşına ziyarete mi göturüyorsun.

Kabul edilemez sacma bir durum.