bugün

porcupine tree tarafindan beynimize uygulanmi$ bir local anestezidir. fear of a blank planet adli albumun icinden cikmi$tir. ama oyle bir cikmi$tir ki, neye ugradigimi $a$irdim, ne yapsam bilemedim.. $u ana kadar ne sozlerini okuyabildim ne de $arki hakkinda yazilanlari inceleyebildim.. cok garip bir parca cok..
Porcupine tree'nin fear of a blank planet albümünden vurucu bir şarkı. minör aralıklar daha çoğunlukta olduğundan duygusal bir havası vardır. dinlemesi zevkden çok acı verir.

A good impression of myself
Not much to conceal
I'm saying nothing
But I'm saying nothing revealed

I simply am not here
No way I should appear happy
Stop whining please

Because of who we are
We react in mock surprise
The curse off, there must be more
So don't breathe here
Don't leave your bags

I simply am not here
No way I should appear happy
Stop whining please

The dust in my soul
Makes me feel awake in my legs
My head in the clouds
And I'm zoning out

I'm watching TV
But I find it hard to stay conscious
I'm totally bored
But I can't switch off

Only apathy from the pills in me
Its all in me, all in you
Electricity from the pills in me
Its all in me, all in you
Only eMpTV, cult philosophy

We're lost in the mall
Shuffling through the stores like zombies
What is the point
What can money buy

My hand's on a gun
And I find the range, God, tempt me
What did you say
Think I'm passing out

Only apathy from the pills in me
Its all in me, all in you
Electricity from the pills in me
Its all in me, all in you
Only eMpTV, cult philosophy

All the apathy from the pills in me
Its all in me, all in you
Electricity from the pills in me
Its all in me, all in you

Water so warm that day (water so warm that day)
I counted out the waves (I counted out the waves)
As they broke into

The water so warm that day
I was counting out the waves
And I followed their short life
As they broke on the shoreline
I could see you
But I couldn't hear you

You were holding your hat in the breeze
Turning away from me in this moment
You were stolen as black across the sun

Water so warm that day (water so warm that day)
I counted out the waves (I counted out the waves)
As they broke into shore (as they broke into shore)
17 dk 43 sn lik bir şarkıdır. şarkının progressi açısından arriving somewhere but not here'ı andırdı bana.
17,43; uzun. yaşlı biri hikaye anlatır gibi. ama steven wilson ''Its all in me, all in you'' derken aynı zamanda hasta bi* aşık gibi de. karışık.

''Only eMpTV, cult philosophy'' diye gönderdikten sonra mesajı, arkasına gelen ezgi de dopamin gibi seratoninin titreşimsel hali gibi. duygulu mu deniyor ondan.

aynı zamanda piç gibi de bırakıyor biterken, düşürüyor. trip gibi. pili bitirip, nöron temizliyor ama güzel işte. anestezi gibi.
porcupine tree ne lan kirpi mi ağaç mı böööeeeee vs vs diyebilen betonarme bünyelere, alın amk tırtoları demek istediğim şah-ı eser.
şarkının sözlerinden zekice bir kelime oyunu;

(bkz: empty tv)
(bkz: emptv)
(bkz: emtivi)
(bkz: mtv)
*
son 1 yıldır , dinlediğim tüm zamanların en iyi şarkısı listemde ilk 5'e giren şarkı.
liste nasıl mı ?
1-hangar 18
2-pull me under
3-one
4-anesthetize
5-fear of the dark

alın siz hesaplayın bu şarkıyı işte...
yapılmış en güzel şarkı olabilir, gerek beste, gerek güfte olarak. fear of a blank planet'ın en iyisi.
porcupine tree'nin nirvanaya ulaştığı eşsiz başyapıt.
tek kelimeyle kaos bu şarkı da..

wedding nails'dan çok daha iyi..

gitar partisyonları, sound'u ve vokal efektleri..

durun daha bitmedi arka plandaki diğer sesleri ve bunların zaman zaman öne gelmesiyle birlikte tek kelimeyle mükemmel..

ayrıca eski opethvari uzun bir şarkı..

bir insan nasıl 3-4 dakikaya içini sığdırabilir ki hiç anlayamam..

çok çok çok başarılı, ebleh ebleh satırlar yazdırmaktan başka bir şey yaptırmıyor çünki kafam tamamıyla gitar ve arkadaki davulda..

sonra diğerleri ve vokal giriyor, aklına yer yer muse geliyor.. çok ufak bir an thom yorke mu lan bu acaba diyorsun..

hissetmeye başlıyorsun, hissetmek çok güzel..

küçük bir kayıkta ve dalgalı bir denizde yol alır gibi.. pozisyonun her an değişiyor, tehlike var, denizin derinliği var, zevk var..

sonra sigaranı yakıyorsun, ellerin ve ayakların hep ıslanmış.. sigarayı ıslanmadan yakmaya çalışıyorsun.. çünki sen o kayıkta kendinsin, normalde ıslansa ne olur diyeceğin yerde hayır işte kuru kuru içmeye çalışıyorsun..

bu bir süreç ve şarkı devam ediyor.. ettikçe de hissettiklerin değişiyor..

bitince ya yenisi dinlemek zorundasın yada bir toplantıya gidiyorsun yoldasındır tekrar o masaya ve insanlara dönüyorsun..

artık hissetmiyorsun yine olmadığın kişisin..

18 dakika evet.. zaman ne kadar güzel diyorsun ve diyen ağzını sikesin bile gelmiyor..

ne kadar garip..
güncel Önemli Başlıklar