bugün

yok böyle bir şey.

niye yok? çünkü liberalizmin merkezinde marksizmde olduğu gibi bir çözümleme yok.

analitik felsefe hegelyen felsefenin karşıtı olarak ortaya çıktıkmıştır.
bu yüzden hem genel olarak hegelci idealist felsefe hem de özelde -materyalist olsa da- marksist felsefe analitik felsefenin alanına girer. (girer demeyelim de çakışır diyelim)

marksizm ile analitik felsefeyi(ve mantıksal pozitivizmi) birleştirmeye çalışanlar da olmuştur.
önceleri kısıtlı ve kişisel olan bu çalışmalar (Otto Neurath gibi ) daha sonra analitik marksizm akımı ile daha derli toplu bir hale gelmiştir. (bazı kaynaklarda 'analitik marksist okul' olarak geçse de tam anlamıyla bir ekol değildir)

tabii ki mantıksal pozitivizmi ve mirasçısı olan analitik felsefeyi benimsemiş liberal düşünürler vardır (hatta bu alanın öncüleri genel olarak liberaldir dersek abartmış olmayız) ancak bunlar iki alakasız konudur. (bir insanın siyahi ve kadın olması gibi)

şimdi iki isim var ki (liberal John Rawls ve liberter Robert Nozick) yukarıdaki genellemeyi kırıyormuş gibi görünüyorlar. ancak bunların çalışmalarında da 'analitik liberalizm' gibi bir akım (veya görüşe) rastlamıyoruz (zaten böyle bir savları da yok). sadece analitik felsefenin araçlarını kullanıyorlar, bu kadar.

toparlarsak, en başta da söylediğim gibi "yok böyle bir şey". gotunuzden ideoloji uydurmayin!
liberalizm kavram olarak analitik değildir. materyalizmin özündeki dialektik kavramından son derece uzaktır. temel olarak kişiin mülk edinme hakkını ve bunun gerçekliğini savunan bir düşüncenin de analitik olarak incelenmesi boş çabadan öte değildir.
(bkz: ideoloji/@mavi-bayrak)