bugün

çok kolay bir eleştiri şeklidir. ülkenin kalkınması işyerlerinin vergilerini ödemesi için vatandaşlar da üzerine düşeni yapmalıdır.
faturalı ya da fişli alışveriş yapılan yerler tercih edildiğinde bir nebze önüne geçilebilecek bir durumdur.

(bkz: bim)

(bkz: carrefour)

(bkz: tansaş) vb.
Alınmayan her fişin zenginle fakir arasındaki uçurumun artmasına sebep olduğu bilinmesi gerekir.
Edit:taş
(bkz: balık baştan kokar)

siyasilerimiz hep dürüstlükleriyle örnek oluyor ama hep bu şark kurnazı vatandaşlar yüzünden bir türlü kalkınamıyoruz ne yazık ki bence de.
fiş fatura almayıp , daha sonra en ufak muhabbette vatanımı en fazla ben seviyorum demektir. arkadaş fiş almaz , vergi kaçırılmasına sebep olur ondan sonra böbürlenir. askerliğini yaptı ya. daha büyük vatan hizmeti mi var aq.
(bkz: kayıt dışı ekonomi)
eheh hakikaten ilginç bir durum çözümlemesiymiş, başlığı görünce aklıma geldi.

ya bu ülkede varlık barışı diye bir şey var gençler, bilmem haberdar mısınız? bu "varlık barışı"nın amacı; sahte fatura temin edip gider kalemini şişiren şirketin bu sahte faturalar dolayısıyla ödemediği, kaçırdığı vergiyi ekonomiye geri döndürme çabasıdır. fakat mevzu bahis barış şu şekilde işler;

şirket 10.000 liralık sahte fatura alır, kdv oranına göre devreden kdv'sine bu rakamı ekler (800 ya da 1800 tl diyelim biz ona) ve hoopp... david coperfield. sonuç nedir? devletten kaçırılan 800 ya da 1800 tl. devletin kasasına girmesi gerekiyordu değil mi bu paranın.

işte devlet kasasına girmeyen bu parayı devlet yasal takibat süresi olan 5 yıl bitmeden takibe alırsa ne ala, yoksa girdi paracıklar şirket kasasına... hadi takibatı başalttı diyelim. kaçırılan verginin yalnızca % 5'ini ister devlet bu durumda. der ki; kardeş sen bana kaçırdığın verginin %5'ini ver kurtul takibimden.

sonuç: % 18 kdv li bir işte devletin gasp edilen %13 hakkı : )))))

devletin vergi alması yahut vergi kutsiyeti kavramlarına bakış açınız beni zerre ilgilendirmiyor; fakat devlet bile hakkı olduğunu iddia ettiği paranın peşine düşmüyor arkadaş bu ülkede ki siz hangi fişcikten bahsediyorsunuz?
önüne geçilmesi zor bir eylem. bir nevi alışkanlık.
vatan hainliği ile eşdeğer olan durum.
zaten çökmüşüz ki. fakir halkım fiş, fatura almayıp beş on kuruş az fiyata anca alabiliyor alacağını.
fatura almasam kaça olur? diyip vergi kaçıranlara küfür eden zihniyetin yaptığı eylem.
(bkz: dolaylı vergiler) gelir dağılımını bozan vergiyi ben de bozarım arkadaş.
-n'aber hasan abi,nasılsın?
+nasıl olayım be ercan kalkınmıyoruz işte..
-hmm... nasıl yani abi ?
+işte fiş,fatura falan...
-tamam abi. yengeye selam söyle...
vatanını seven fiş alsın.hizmet istiyorsak taşın altına elimizi koyma fırsatı.
fiş istediğinde küfretmişsin gibi bakmazlar mı yüzüne, işte ona kıl oluyorum.
a- fiş alayım abi.
b- ??
a- fiş varya hani abi yazarkasa felan...
b- haa.. o bozuk.
(bkz: tayyıp ve tayyıpgillerin cebini doldurmamak)
alışverişte fiş alınca müasır medeniyetler seviyesine ulaşacağını sanan insancık.
dükkan verdi de biz mi almadık. aman azizim biz de bu yoksulluk olduğu sürece " abla fiş almazsan 35 e olur." cümlesini duyan ayşe ablam nah fiş alır afedersiniz.
(bkz: fişinide al git !)
vergi kaçakçılığına ortak olmaktır.
edit:70 milyon kişinin ufak tefek denilen şeylerden fatura almadığını düşünün. sürümden sikiliyoruz beyler uyanın.
"büyük mükellefler vergi dairesi" denen garabetten haberi olmayıp 5 liralık tostun kdv'si ile vatanın kurtulacağını zanneden , maaşlı tosun tesbiti.

(bkz: oooldu görüşürüz)
(bkz: once alisveris sonra fis)
türkiye'de sayıları oldukça fazla olan kişilerin yaptığı eylem.