alın verin ekonomiye can verin

oyuncakçı amcanın sattığı oyuncakların tamamının çin malı olduğu reklam filminin ana sloganı.
(bkz: önce parayı görelim)

(bkz: sakıza dayalı ekonomi modeli)

ülkemizdeki milli gelir dağışımı adaletini düşünürsek, nefes alıp vermek şeklinde kitlelerin gerçekleştirebileceği olay.

rte' nin kusura bakmayın arkadaşlar halkta para var saçmalığı gibi geliyor bana. yalnız bu sefer milleti kandırmak için akıllıca bir yol denemiş.

(bkz: dittirin gidin bizi mutlu edin)

Akp nin ekonomi konusunda 1 simide, 1 sakıza bile muhtaç olduğunu anlatan kampanya...

hükümet, kabine, ve kavlini şaşmış vekiller verse verse verse vatandaş da alsa bu iş çözülmez mi? kimin trilyonu var ki verse? vatandaş verecek son şeyi kaldı onu mu verecek? bence hükümet versin, anti hükümet de versin, ekonomi güçlensin. * *

"aldım verdim ben seni yendim" tadında bir çocuk oyununun sanki büyümüş ama içi çocuk kalmış versiyonu gibi.

büyük adamların içinde bir küçük çocuk galiba ekonomimiz. kafasına vurup şekerini elinden aldıkları...

gül satan kadının roman taklidini iğrenç yaptığı reklam filminin sloganı.

- alın verin ekonomiye can verin.
+ ne diyon aga? ne istiyon?
- 1 milyon var mı abi?
+ yok.
- vardır abi sende. hadi be 1 milyon.
+ napçan lan 1 milyonu?
- ben tiner alıcam. tiner satan yer kazanıcak. o da fabrikadan alacak fabrika kazanacak. fabrika kazanınca sahibi cip alacak. o cip alınca, vergisini bi şekilde taklaya getirip ödemicek. devlet kazanamıcak. işsizlik olcak. daha çok tinerci çıkacak...

genelev ekonomisini canlandırmaya yönelik bir reklam için daha uygun bir slogan.

ekonomik krizin en büyük nedeni insanların para harcamamasıdır. ellerindeki geliri ihtiyat dahilinde geleceğe yönelik tüketime ayırırlar. elde ettikleri gelir düşüş göstermeye başlayınca insanlar bazı tüketimlerinden vazgeçerler. sonuç olarak kriz daha da derinleşir.

ancak burada bir handikap vardır. insanların tekrar para harcamaya başlaması krizin etkisini büyük ölçüde azaltacaktır, ama insanın aklına hangi parayla sorusu gelir. eğerki insanları krizden önceki rahatlıklarına, veya ona yakın gelirlerine ulaştırırsanız slogan geçerlilik kazanır. ancak bu işler memura 20 lira zam vermekle, elektriğe, benzine, doğalgaza, suya zam yapmakla olmaz. tam tersine ortaya attığınız sloganla çelişkili şeyler yapmış olursunuz. insanların gelirini daha fazla düşürüp, eheheh alın lan biraz da verin canlanalım olum demeye benzer. slogan insanlarla dalga geçmek için ortaya atılmış gibi olur.

aslında bu entry'e nominal gelir vs gibi döşemeye başlamıştım ama anlaşılmaz diye yumuşattım.

(bkz: bir iktisatçının günlüğü)
(bkz: kurtar bizi keynez)

(bkz: olsa dükkan senin)

reklamda insanların daha fazla para harcayıp alışveriş yapmaları, krizi azaltacağı söylenmektedir. fakat millette para var mı? ve penguen in bu sayısında da bu reklam ile ilgili güzel bir kapak vardır.

mendilci: çekinmeyin alın verin ekonomiye cam verin!
adam: peki sen naapçaksın?
mendilci: ben gene mendil satçam.

http://www.hurriyet.com.t.../12411102.asp?yazarid=249

(bkz: finansal terörizm)

genelevde de yeni bölümünün çekilmesini istediğin salak saçma reklam.neymiş efendim alıp verip ekonomiyi düzeltecekmişiz sen inanıyor musun şimdi buna...iş bir çicek almakla olsaydı size size niye ihtiyaç duyalım sayın bakan..

+ HERÜÜFFF UYAN HERÜFFF
-NE VAR ULE DAYA YENi YOTTIĞH
+BAH NE DiYOLLAR ALIN VERiN DiYOLLAR
-BAKKALA GiT VER O ZAMAN BENiM HALiMMi GOLMiŞ.

bende olmayınca nasıl vereyim diye düşündürten reklam. daha yeni elektrik zammı geldi. fatura ödemekten sırtımızı doğrulamadık ki sana ona buna veriyim.

eşşek hoşaftan ne anlar reklamıdır.
olmadıktan sonra para, ne alsın ki vatandaş ?

devlet baba diyor ki "alın verin ekonomiye can verin"
vatandaş diyor ki "ver allahım ver, daha fazla zam lazım".

keynes 'in kemiklerini sızlatan bir reklamdır..

yılmaz özdil'in mükkemmel yorumuyla farklı bir bakış açısını okuyup hem gülüp hem de bu reklam çalışmasına küfretmek için bakınız:

Alın verin ekonomiye can verin
Alın bir defa geçiyor...Verin iki defa.
Esnafla pazarlık etmek istemem ama, bir alıp, niye iki defa veriyoruz birader? Alış-veriş tamam da, alış-verişveriş dünyanın neresinde görülmüş?
Yankesici kollayan sivil polisler gibi simitçi kılığına giren bankacı, mesela... Bu iş simit almakla hallolacaksa, simit tüketiminin yüzde 75 arttığı Bursa’da niye 25 bin kişi işten atıldı son altı ayda?
Yoksa, ahali “Simit Sarayı”nda fink atıp, parayı çarçur ettiği için mi geliyor fahiş faizli kredi kartı hacizleri?
Veya, oyuncakçı Merkez Bankası Başkanı... Çin malı olması bir yana, sattın, sevindin, Allah bereket versin de, hani fiş?
A be çiçekçi Meliha’ya kıyamam, epten geçeyim... Daha geçen sene “Kriz tehlikesi olduğuna inanmıyorum” diyen bakkal profesörün “sakız balonu” gibi patlamasına ise, hiç girmemeyim.
Çünkü... “TOBB’un 1 milyon 300 bin üyesi var, hepsi bir kişiyi alsa, işsizlik biter” diyen başbakanın yönettiği ülkede, bunların çıkıp, “Sakız çiğneyin, geçer” demesi normal değil mi?
Benim korkum... Patronların kafasının bu kampanyaya yatması!
Düşünsene, aybaşı gelmiş, gitmişsin vezneye, zarf içinde iki simit, üç sakız, bi de maket helikopter... Fazla mesai yapana, karanfil.
Ya da ne bileyim...Bunlar ekmek parası için çalışıyor efenim, maaşlarını unla ödeyelim; filan.
YILMAZ ÖZDiL

cok verici bir ülke olduğumuzu belli eden reklam. *

tırt reklam, tırt kampanya. bi'kere kardeşim sen deniz gökçeyi bu boktan oyunculuğuyla reklama çıkarırsan trilyonum olsa zırnık verirsem adam değilim. kars kaşarı gelmiş, yerim ulan kaşarını. esnaf adam öyle mi bağırır?

reklam serilerinde geçen repliklerin bizzat rte tarafından yazıldığını düşünüyor insan. lafa baksanıza;

"krizin son kalan etkilerini de yok edelim..."

ilk başta kabul etmiyordu kriz olduğunu, şimdi kabul etmiş de son kalan etkisi diyor. hey gidi yurdumun saf, temiz insanları, sizlerle nasıl oynadı bu, farkında bile değilsiniz!

ekonomiyi canlandırmak için uygulanan bir kampanayadır. tam anlamıyla uygulansa başarılı olunacaktır ama şakşakçılarımız, provakatörlerimiz, bilip bilmeden bağıranlarımız çok olduğundan başarlı olamayacağı kesindir. ayrıca vere vere vatandaşta hal kalmadı, el insaf.