bugün

twitter’da yaklaşık 110 bin kişi tarafından takip edilen “allahcc” adlı twitter hesabı sosyal medyada bir fenomen haline geldi. hesabının kapatılması için kampanyalar başlatıldı, yeni akit gazetesinin internet sitesi habervaktim, hakaretler içeren bir haber kaleme alarak hem hesabı açan kişiyi hedef gösterdi hem de “allahcc”nin takipçilerini ergenekon ile ilişkilendirdi. esprili tweetlerinin yanı sıra kimi zaman nazım hikmet’in doğum gününü kutlayan, 1 mayıs’a katılmaya çağıran, acil bir kan ihtiyacını duyuran ve kimi zaman da akp’yi eleştiren “allahcc”nin hesabı bir varoluş simgesine dönüştü.

ölüm tehditleri, saldırılar ve hakaretlere rağmen bugün on binlerce takipçisi tarafından desteklenen ve twitter hesabından “coollarına” seslenmeye devam eden “allahcc” sol gazetesi'nin sorularını yanıtladı.

neden “allahcc” adıyla bir hesap açtın?

aslında bunun birkaç nedeni var: bunların başında allah diyen aslanlar, üzerinde allah yazan koyunlar, kesilince içinden allah yazısı çıkan domatesler –bir insan neden tam ortasından kesip domatesin içine bakar ve bu insanın arapça bilme olasılığı nedir?- var. düşünce çok eğlenceli olaylar. temel neden bu. diğer taraftan espri anlayışı gelişmiş, kolay gaza gelmeyen, bilinç düzeyi bir yere kadar ulaşmış insanların takip edeceğini düşündüm. bu şekilde herhangi bir konuda insanlara ulaşmak istediğimde bunu kolaylıkla başarabileceğime inandım.

hesabı açmadan önce fikrini kimseyle paylaştın mı?

hayır, oldukça uzun bir süre gizli kaldı sonra bazı bazı arkadaşlarımla paylaştım. genel olarak gizlilik temel prensibimiz tabii ki.

hesabı açtığında ilk tepkiler ne oldu? nasıl bir anda bu kadar takipçi sayısına ulaştın?

bir anda olmadı aslında... sanırım “spam” ve “blokallahcc” çabalarının bu konuda büyük katkısı oldu. ne zaman birileri #blokallahcc ya da #spamallahcc şeklinde çalışma yapsa takipçi sayısında cidddi bir artış yaşanıyor.

#blokallahcc, #spamallahcc çalışması dediğin tam olarak nedir?

bazı twitter kullanıcıları benim allah’a hakaret ettiğimi, şirk koştuğumu düşünerek kendi aralarında organize oluyorlar ve herkesten “allahcc” hesabını bloke etmelerini istiyorlar. bunu da #spamallahcc ya da #blokallahcc taglerini tweetlerinde paylaşarak yapmaya çalışıyorlar. tabii ortada bir küfür yada gerçek manada kimseyi rahatsız eden, tehdit eden bir durum olmadığı için, hesabımın kapanması için verilen çabalar sadece reklam olarak dönüş yapıyor. hesabımdan haberi olmayanlar bu tt’ler sayesinde görüp takibe başlıyorlar.

sana yardım eden birileri var mı? nereden geliyor aklına “okunmuş pirincin resmi sponsoru olmak”?

yardım eden kimse yok, pek nadir olarak takipçilerin direkt mesaj yoluyla gönderdiklerini kullanıyorum lakin bunlar çok sınırlı... öte yandan yazdığım hiçbir şey yeni sayılmaz; zaten hurafelerde var olan şeyler. bu açıdan bakıldığında, dikkatli olduktan sonra herkes bunları görüp yazabilir.

derdim islamiyetle, hristiyanlikla ya da dinle değil

insanların dini hassasiyetlerini zedelediğini düşünüyor musun ya da onlara saygısızlık yaptığını?

bu soru aklıma şunları getirdi: hindistan’da ölen insanların ruhlarının hörgüçlü ineklerin bedenlerinde tekrar yaşama döndüğüne inanan ya da başka bir nedenle bu ineklerin kutsal olduğuna inana milyonlarca insan var. bu tezin gerçek olmadığını ispatlayacak bir tek insan evladı yoktur yeryüzünde. benim saygısızlık yaptığımı iddia eden insanlar, bu inanca sahip birini linç edebilirler ya da gerizekalı yaftası yapıştırıp küfürler eşliğinde alaya alabilirler. siz gerçekten öldükten sonra hindistan’daki bir ineğin hörgücünde hayatımıza devam etmeyeceğimizi garanti edebilir misiniz? bunu iddia edebilir misiniz? öte yandan insanların inançları ile dalga geçmek gibi bir şey söz konusu olmaz. ortada dalga geçilen bir şey varsa bu, dini kendi çıkarları içi kullanan insanlar ve bu oyuna gelenleri eleştirme baabında gerçekleşiyor. bu yönde eleştiriler var ama daha çok ölüm tehditleri, ki az önce bir tane daha aldım.

daha çok neyle tehdit ediyorlar seni? neler yazıyorlar?

en çok öldürmekle tehdit ediyorlar. “seni buldum, yerini biliyorum, dalha geçtiğin allah’ın yanına yollayacağım” gibi şeyler yazıyorlar.

derdinin bir dine hakaret etmek olmadığını söyledin. peki derdin nedir?

bazı şeylerin artık normalleşmesini istiyorum belki de... yapılan bir karikatür için ortalığın yıkılmasından rahatsızım mesela ya da ne kadar kanımıza dokunsa bile çekilen bir film için savaş çıkarmaya çalışanlardan yoruldum. ne o karikatür çizildi diye bir müslüman dinden dönmüştür ne de çekilen bir film yüzünden. insanlar bunlardan rahatsızlık duyabilir ama verilen tepkilerin sınırlarını belirlemede çok başarılı değiliz. benim derdim bu kafalara sahip insanlarla. derdim müslümanlıkla, islam’la ya da başka bir dinle değil. klasik olacak belki ama din satanlardan pek haz almıyorum. müslümanlıkla ya da başka bir dine inananlarla herhangi bir sorunum yok. bence yılana tapan insanla bir hristiyan, bir müslüman, bir ateist ya da bir pastafaryan aynı saygıyı hak ediyor. insanların inançlarına herhangi bir tepki değil benim yaptığım.

açıkası kimsenin benim yazdığım tweetlere bakarak dini pazarlamaya ara vereceğini düşünecek kadar da saf değilim. ama en ezından aşırı tepkiler veren insanların bir şekilde buna alışmasını sağlayabilirim diye düşünüyorum, tabii bunu başarmadan önce başıma bir şey gelmezse.
bir yandan da eğleniyoruz elbette ve eğlenirken 4-5 ünite kan ihtiyacı olan birinin yardımına 10 – 15 kişinin koşmasını sağlıyor yazdıklarım. bazı konularda tepki gösterebileceğimiz insanlarla birlikte olmamıza yarıyor twitter.

tweetlerinde,”allah diyen” aslan, karga videoları, üzerinde allah yazan portakal gibi çok sayıda paylaşım var... bu konuda ayrıca bir tepkiye sahipsin sanki...

ortasından kesilmiş bir domatesin içinde allah yazısı olduğu haberleriyle büyüdük. bir dönem üzerinde allah yazan koyun televizyona konuk oluyordu. allah diyen aslan en sonunda da allah diyen karga çıkmış. allah’ın gerçekten bunlara ihtiyacı var mı? tüm kainatı yaratan büyük kudretin herhangi bir yalana ihtiyacı var mı? evet, biraz kızıyorum allah’a inanmak için kimsenin kanıta ihtiyacı olmamalı. üzerinde allan yazan bir portakal fotoğrafına denk geldim internetten ve çok hoşuma gitti, paylaşmak istedim. sanırım bine yakın kişi tarafından paylaşıldı. insanlar bunu görünce ne kadar allah diyen... şeklinde video varsa yollamaya başladı.

takipçilerinin profili nasıl, kimler daha çok takip ediyor seni?

aynı duyguları paylaştığım insanlar beni takip ediyor genellikle. aynı sorunlara üzüldüğümüz, aynı şeylere güldüğümüz insanlar... yazdıklarıma bazen “allam ağzına sağlık” “allam sensiz ne yapardık biz iyi ki bizi yarattın” şeklinde esprili tepkiler geliyor. bunların yanında siyasi bir çizgim var ama elbette herkese eşit mesafede duruyorum. bu açlık grevlerindeki tutsaklar da olabilir, annesinin cenazesinde telefonla görüşmesine izin verilmeyen biri de, bir ergeneok tutuklusu da, başörtüsü yüzünden haksızlığa uğrayan biri de olabilir.

beni takip eden insanların büyük kısmının belli bir olgunluğa gelmiş olduğuna inanıyorum.

allahcc nasıl bir dünyanın hayalini kuruyor?

biz kainatı yaratırken sınır koymadık, kimseyi kimseden üstün kılmadık. insanlara akıl ihsan eyledik ve insanlara bunu kullanarak daha iyi yaşama imkanı verdik. insanlara kendilerini geliştirme şansı verdik. insanlar şeytanı haklı çıkartırcasına bencilliklerinin kölesi olup, başka insanlar ve diğer canlıları sömürmek için kullandılar verdiklerimizi . sınırlar çizdiler, hakimiyet için kan döktüler. şüphesiz ki hayal kurmak için fazla yaşlıyız ama hayalini kurduğumuz dünya bu değildi.
yüce yaradan.
yüce yaramadan.
"1500 yıldır aynı kitaptan sorumlusunuz, hala ceheneme giden var.''
sonsuzluğun sahibidir.
twitterdaki hesabının kapatılmasına üzüldüğüm, eğlenceli hesap sahibi. keşke ülkede bulunan sansüre kurban gitmemiş olsaydı.
Şu gücünü dünyayı bozanların, adaleti bozanların üzerinde denese çok güzel olur. Güçlünün hakkından daha güçlü olan gelir.
mutlak hakim,
kendi ağzından "Rahman" suresini okuduğunda kaçacak yeriniz olmayan.
Gönder de toprak olayım diye yalvaracağınız.
Öldükten saniye sonra varlığını kemiklerinizde hissedeceğiniz.
Bu dünyada idrak edebilmek ümidi ile.
15 ay hapis cezasi almis tivitir kullanicisi. mobilden link veremiyorum lakin haberturk adli internet coplugunde gorulebilir.
sonundaki ''cc''; cesız christ anlamına gelmektedir.
notlar dd
türkiye'de fikir özgürlüğünün olmadığını tekrar tekrar kanıtlayan olaylardan sadece biri.
https://twitter.com/ProfD...status/471997334847782914

--spoiler--
Ak Parti hükümetine karşı gelen Allah (CC) bile olsa cezasını çeker. Kimse bu konuda ayrımcılık beklemesin!
--spoiler--
ismini kullanmak 15 aydan baslayan twitter hesabi.
Allah'ından bulmuştur. 15 ay cezaya çarptırılmıştır.
15 ay hapis cezasi almiş, muhtemelen meslekten de men edilecektir.
Adaletsizce yargılanmış kişi.
15 aylık hapis cezasını hak etmiştir. bu hesap kaç kez kapatıldı, o bıkmadan hesabı yeniden açtı ve dalgasını geçmeye devam etti. ifade özgürlüğü de bir yere kadar arkadaş.
ifade özgürlüğü elinden alınmış. Demokratik laik devletlerde göz ardı edilmeyecek şey bu.

Yersen...

ifade özgürlüğü adı altında inanışa hakaret edene ana avrat sövme özgürlüğümü saklı tutuyorum.
Eğlenceli bir twitter kullanıcısıydı. Takip etmesi çok zevkliydi.
Yazık oldu.
kendisine inanmayana da acıyan, inkar etme özgürlüğü tanıyan bir ilahtır.
Allah'ım affet. Pis espriler aklima geliyor.
(bkz: passat cc)
allahın hacminin tanımsız olduğunu beyan eden sözcüktür..
allah kaç cc mesela?
(bkz: cc)
(bkz: cubic centimeter)
(bkz: santimetreküp)