bugün

Güldüren ve hafiften ayıplı bir başlık olsa da, birçok insanın zaman zaman düşündüğü tespittir.

Tamamı olmasa da, pireyi deve yapan, her ortamı kimyasıyla bozan, kepçevari bir tavırla ortalığı karıştıran, laf taşıyan, ona buna sataşmayı adet haline getiren bazı akrabalara sahip olmak hepimizin makus talihidir ne yazık ki.

Sülalenin barış ve sükûnetini bozan, kötülükle beslenen bu tür insanlara, " sikimsonik" demek şaanee bir yakıştırma bence de!
Pıssst nilgün yengee! Sen de o tayfadansın biliyon mu?! Sikimsonik tayfadan! Evet!
Ayıplamak, gıybet etmekten başka bir işe yaramayan topluluktur. Varlıkları külliyen zarardır.
bedavacılık üzerine bir yaşam felsefeleri olan insanlar topluluğu.

ben karikatüristim, size yemin ederim, en az 20 tane akrabam var her gün arayıp "beni de çizsene" diyen... arkadaş, ben bu işi para karşılığı yapıyorum, nereden baksan bir portre karikatür çizmek için 1-2 saat harcayacağım, yani ben de birilerinin akrabasıyım, ben hiç manav olan kuzenime gidip "ya tarsana bana ordan 1 kilo muz" diyor muyum?

hele kombi ustası bir akraba var, onun hali benden beter. kış gelince tüm akrabalar "ya bizim kombiye bi baksana" diye tebelleş oluyor adama. para mara verdikleri de yok.

d-smart yayın platformunda çalışan bir akrabamı da "bizim televizyonun kanalları ayarlasana" veya şifreli maç filan olduğunda "ya bize bi dsmart ayarlasana" diye çöküyorlar. acaba sadece bizim akrabalar mı böyle beleşçi yoksa tüm akrabalar mı böyle, merak içindeyim.
Samimiyetsiz, iki yüzlü insanlar topluluğudur. Benim de birinin akrabası olduğum gerçeğini düşündükçe kahroluyorum. Yapıyoruz biz de bi şeyler..
cenazende ağlayacak yas tutacak kişilerdir. yaşı henüz 20 olan akrabanın ne olduğunun henüz bilincinde olmayan aklı sadece sikine çalışan zibidi tiplerin düşüncesidir.
akraba ayağı göt ayağı.
Üniversiteden mezun olalı 11 sene olmasına rağmen hâlâ beni gördüğünde “ne iş yapıyon sen şimdi” diye soran, kendince benimle daşşak geçtiğini sana insan yığını. iyileri de vardır ama geneli kötü niyetli, kıskançtır. Boşuna dememişler taş uzaktan gelmez diye.
yılbaşında ne yapıyorsunuz diyerek başlarlar taciz etmeye. davet beklerler amq. davetsiz de gelirler.
yavaş yavaş çoğuyla, zamanla hepsiyle muhabbeti kesince insan güzel hafifliyor. gerçekten diyorum.

aramayın, sormayın. zaten boktan egoları olduğu için, hep kendilerinin aranması gerektiğine inandıkları için, bir noktadan sonra tribe giriyorlar, sizi de aramıyorlar.

sosyal medyadan falan da silin, engelleyin. cenaze, sağlık sorunu vs hariç yüzyüze de gelmeniz gerekmiyor.

insan bir rahatlıyor ki. arkanızdan konuşan yok. işinizi, eşinizi, kariyerinizi, başarılarınızı, başarısızlıklarınızı, hayatınızı eleştiren, sürekli dedikodu yapan ve nedense size hep işi düşen bir topluluktan kurtuluyorsunuz.

kime ayıp olacaksa olsun. kim arkanızdan ne derse desin.

silin gitsin anasını satayım.
acı ve sevinç hallerimizi, paylaşan insanlardır, akrabalarımız. bu yüzden süpersoniktirler.
Onlarda senin için aynı şeyi düşünüyordur.
insanın çevresinde bulunan tek gayri iradi topluluk olduğundan mütevellit genelde yüzde doksanı gereksiz kategorisinde değerlendirilir. en azından benim için durum bu. üstelik herhangi bir yakınlık derecesi filtrem de yok bu konuda. yani öz ablam, öz abim olsa eğer o kişi malın tekiyse ilişkimi "merhaba merhaba" seviyesine indiririm, hiç gocunmam. hatta zamanla "selamsızlık" seviyesine kadar çektiğim ilişkilerim de olmuştur bu çerçevede. insanlara sırf akrabanız diye "aman ali rıza bey tadımız kaçmasın." felsefesiyle yaklaştıkça o insanların tek yaptığı şey bundan yüz bulup hıyarlıkta dünya rekoruna koşmak oluyor.
Yeni nesil olarak bunlara tahammül etmiyoruz ve etmek zorunda da değiliz. Amcamın kızı dışında hiçbirini çok sevmem ve iki teyzemin kızı ve bir dayımın kızı dışında da hiçbiriyle görüşmem. Evet teyzelerim ve amcalarım da buna dahil.

Annemle babam ise tam tersi "tadımız kaçmasın" modundalar. Çok kızıyorum.
Amcamın adı da böyle verilmiştir. Adı verilen insan büyük dedemin babası. Bu insan hakkında gerçekten çok az şey biliyorum. Mezarı bile belli fakat hayatında yaptığı, sülaleye isim verdirecek olaylar hiçbir zaman kayıt altına alınmadığı için saçma sapan bir âdet gibi görünüyor. Oysaki bu insanı asıl unutturmayacak şey isminin nesilden nesle aktarılması değildir. Hakkında doğru düzgün bilgi sahibi bile değilim.

Normal insan gibi yaşasa bile kimin nasıl insan olduğunu unutmamak benim için gerçekten önemlidir. "Osmanlı torunumuyuz olm biz?, Biz kimiz ki?..." tarzı düşünceler insanın geri kalmasına yol açar. Resmen aşağılık psikolojisinin bir parçası gibi görünüyor. 300 yıl önce atalarımdan bana miras olarak yaşadıkları hayata dair bilgiler olsa bile hepsini okurum. Önemsiz olsun, o insanların küçük veya büyük özelliklerinin bende olduğunu okumak bile inanılmaz mutlu ederdi. Davranışlarından ve tecrübelerinden ciddi anlamlar çıkarıp ibret alabilirdim.

Büyük büyük dedelerimin yaşadığı hayatları görmek, karakteristik özelliklerini öğrenmek, çiftçi olsa bile bahçeyle nasıl uğraştığını bilmek benim için gerçekten önemlidir. Sülalem yaklaşık 80 yıldır fındık bahçeleriyle haşır neşir oluyor ve bu durum devam ediyor. Kimsenin gelecek nesle bilgi birikimi bırakma çabası yok ve geçmişe bakınca olmamış gibi de görünüyor. Gerçi bilip bilmedikleri de malum. Ancak insanlar, senede bir kere bahçelerini ekip biçerek bütün bir yıl boyunca geçinebildilerse, işlerini bildiklerini varsayıyorum. Şimdi insanlar aynı işi nasıl yapacağını her sene kara kara düşünür oldu. Saçmalığın daniskası resmen.

Deli gibi haykırmak istiyorum. Bırakılan onca mal, mülk, para veya toprak nerede şimdi? Kimin kumar borcuna gitti bütün bunlar? Kim kendi şehveti ve zevki için harcadı bu mirasları? Dedem ben 14 yaşındayken vefat etti. Onun zamanında yaptığı hamleler sonucu bir eve, arabaya, bahçeye sahibiz. Fakat bana para vereceğine parayı nasıl kazanacağımı öğretseydi, yani demek istediğim bütün atalarım bu şekilde ilerleseydi haddi hesabı olmayan paralar ve mallar şerefsizlerin kumar borcuna gitmezdi. Ah ulan ah. Rahat rahat yazıyorum çünkü yüzyıllardır kimse bu konuda adam gibi adım atmamış olacak ki günümüzde atalarımdan elime geçen, yazılı olarak hiçbir şey yok.

insanlar kendini yırtıyor para kazanmak için. "Haftada tatil olmasa da sürekli çalışsam ama daha fazla para alsam." kafasıyla ilerleyenler var. Maalesef bu durumun en büyük suçlusu sadece bir miktar miras bırakarak kalan nesillerin geçinebileceğini düşünerek hata yapan akrabalardır. Aslında bu durum da mantıklı. Fakat yıllardır sülalelerde toprakları vs. satıp parasıyla son model araba alan, karıyla kızla yiyen insanlar var.

Zamanında alınmayan ibretin bedelini birileri ödüyor ve zamanla o birileri varlık sahibi oluyor. Atalar sonraki nesilleri uyarmadığı için bu durum tekrar ede ede devam ediyor ve dünyanın daha çok ömrü varsa bu gibi durumlar da yaşanacak demektir. Önlem almak şart. Eğer sonraki nesle verilecek vasiyetler, ibretler, dersler ve akıllar varsa, bunun üç-beş harflik isimle yapılması çok zordur. Evet, bu durumun altında verilen ismin araştırılması isteği de yatabilir. Ancak maalesef bu durum yeterli gibi görünmüyor...

Söz uçar yazı kalır millet!

Tanım; Sülalede olsun veya olmasın, önemli bir şahsın ismini sülale boyu yaşatmaya çalışan insanların bu durumun yetersiz olmasına rağmen çekinmeden hata yapmaya devam etmesidir.
Sadece sinir bozmaya yarayan akrabalar yok olsa keşke bir mucizeyle. Nefret ettiğiniz insanların sizi eleştirebilecegini sanması ne kadar da ironik.
Allaha şükür akrabadan yana yüzüm gülüyor.
Anne tarafı ile aram iyi de baba tarafı çok gereksiz keşke hepsi farklı yerlerde yaşasaydı.
Düğünlere ve cenazelere sizi düşündükleri için değil, ortamı koklamaya gelirler.
Kim hangi şartlar da yaşıyor? kim kaç para kazanıyor? ne iş yapıyor?
Bunun peşinde koşarlar.
Tatlı cümleler ile size yaklaşıp bunları öğrenmeye çalışırlar.
Eğer durumunuz kötüyse üzülmüş gibi yaparlar. Ama içten içe bayram ederler.
Çünkü böylece kendilerini daha güçlü hissederler.
+ ulan benim durumum kötü ama bunun ki daha kötü. Benim halim yine iyiymiş...
Düşünceleriyle kendilerini tatmin ederler. Size nasihat vermek onlar için büyük zevktir.
Eğer durumunuz iyiyse, çok para kazanıyorsanız:
akrabalar sizin karşınızda kendilerini böcek gibi hissederler.
O zaman Sizinle konuşurken bile kelimeleri seçerler. Ve Kuyruklarını bacak aralarına alırlar.
En iyisinin anasını s*keyim!

Akrabalarından fayda gören var mı bilmiyorum ama benim akrabalar süzme o*spu çocuğu. Benim ve ailemin huzurunu kaçırmaktan başka bir boka yaramıyorlar.

Gözümde köpeğim kadar değerleri olmayan insanların, hayatıma karışmak istemesi beni deli ediyor. Eğer bir gün katil olursam akrabarımı da vurucam..
Arkadaşlar Allah kurtarsın ben dedemin evinde kalıyorum ve benim akrabaların çoğu izmir'de ben Yalova'ya kaçtım. Arada arıyorlar ama cevap vermiyorum. Çok zor bir durum. Rahat bırakmazlar bilirim.
Birer birer Kaybedince anlarsınız değerlerini, çabuk unutulurlar ama hiç hazetmediğiniz akrabalarınızı bile özler hale gelirsiniz, birde ana, baba yaşamıyorsa insana biraz daha fazla koyar bu durum,
her işe karışırlar.