güzel yurdumun güzel insanları...

aynı ülkede yaşıyor, aynı havayı soluyoruz sizlerle. acılarımızı birlikte paylaşıyor, birlikte mutlu olup coşuyoruz...

ama aramızda birtakım farklar var.

biz 8 senedir gün gibi aşikar olan gerçekleri görüp yaşarken sizler sistemli bir şekilde angaje ediliyor, vatana yapılan bu en büyük ihanete ortak ediliyorsunuz...

bu ülkeyi hep birlikte kurduk.
türk, alevi, sünni, çerkes, boşnak, laz(kürt yok lan ne kürdü)

bakınız 8 yıllık iktidarın ufak bir özeti...

iktidara giden yol recep tayyip erdoğan'ın amerika'da yahudi lobisinden icazet alması ile açıldı...analarımızın, bacılarımızın başörtüleri sürekli din istismarcıları tarafından dillere dolandı. yıl oldu 2011 çözüm hala yok...

bitirilmiş pkk terörü yeniden hortladı, her gün şehirlerimize tabut tabut şehit cenazeleri aktı. türk bayrağı açanlar faşist olarak yaftalandı.

çiftçi, köylü, esnaf, kobi, memur, işçi sürekli sömürüldü...bankaların kucağına terk edildi. insanlar bilinçli bir şekilde borçlandırılarak sistemin kölesi olmaya zorlandı...

memleketimizin en önemli değerleri satıldı.

dünyada milyonlarca müslüman türk zulüm altında inlerken görmezden gelindi. islam dünyası bir terör örgütü olan hamas ve filistin ile sınırlandırıldı ve hatta filistin halkı bile bunlar tarafından kandırıldı, istismar edildi.
9 türkiye cumhuriyeti vatandaşı bunlar tarafından bile bile ölüme gönderildi...

halk dilenci toplumu yapılmaya başlandı. halkın sahip oldukları halka culüs bahşişi olarak dağıtıldı...

türkiye cumhuriyeti devleti bir hukuk devleti olmaktan çıkarıldı.
teröristler davul zurnalarla karşılandı, polis tokat yedi, teröristbaşı her gün ülkemizi hücresinden tehdit etti...
tüm bunlara rağmen teröristbaşına ödül olarak yat kiralandı, seks hayatı düzenlendi ve kendisine devlet televizyonunda "sayın" diye hitap edildi...

düzenlenen sınavlarda dağıtılan şifreler, kopyalarla benim çocuğum, kardeşim kadar senin çocuğun ve kardeşinin geleceği de çalındı, hakları tecavüze uğradı...

bu iktidar 8 yıl boyunca kul hakkı yedi...

libya'ya düzenlenen haçlı seferinde haçlı ordusu saflarında savaşıldı daha ötesi var mı be?

yediğin yoğurt bile değiştirildi...daha ne olsun?

daha ötesi var mı seçmen kardeşim?

halkın gözü boyandı, havanda su dövüldü, davul tozu ve minare gölgesi icraatlar manşet haline getirildi...

iki buçuk aylık bebek açlıktan öldü...

daha ötesi...

var mı seçmen kardeşim?

en pahalı benzini sen alıyorsun, en pahalı elektriği yine sen...
en pahalı eti yiyen senin çocuğun, en az sütü içen senin beben kardeşim...

sen 12 haziranda sadece hükümeti-iktidarı belirlemeyeceksin aslında.

türkiye'nin bölünüp bölünmeyeceğine karar vereceksin.

şimdiye kadar oy verdiğin partinin 330 milletvekilinin yarısı kürt sayın kardeşim. bu oyuna ortak olmaya, vatanın bölünüp parçalanmasına yine müsade edecek misin?

karar senin vicdanına kalmış.
12 haziranda ampulü patlatarak geleceğini aydınlatmak senin elinde...
oğlum az akıllı olun lan!
cevaben siktirin gidin ergenler sizi denilesidir dedelerimiz tarafından. bu totoşlar ne öğretildiyse onu ezberliyor sivri gibi vızıyorlar burada. olgun adamlar ak partiye oy verir. ergenlikten çıkamamışlar ya da tuzu kuru islamofobikler, meb robotları başka partilere( özellikle chp'ye meb robotları..) verirler. -yaaa, tayyip ülkeyi satıyor, yandaşa peşkeş çekiyor, badem bıyıklı, karısının başı bağlı vs.vs. bunlar okuduğunuz gazetelerde, takıldığınız sitelerde yazıyorlar siz de kendinizi o grubun parçası hissettiğiniz için emirleri aynen yerine getiriyorsunuz.
akp seçmeninin vicdanına seslenen açık mektuptur. ancak unutulan bir nokta vardır ki, zaten akp seçmeni çoğunluğu neden akp ye oy verdiğini bilmeyen, "one minute" gazına gelen, türbanı başka algılayıp sözüm ona hakkı yenen türbanlı kardeşlerinin yanında olan, kömürü pirinci sadaka gibi kabul edip, "yahu neden bu kömüre-pirince muhtaç hale geldik, önce onu sorgulayalım. hem muhtaç hale getir sonra da sadaka ver nedir bu çelişki?" demeyen, şifreyi de, ithal eti de, gdo'yu da, bir güzel yiyen, benzin fiyatını görmezden gelen, yeri geldiğinde anasını da alıp gitmeye razı bilinçsiz insanlardan oluşuyor. velhasıl ne desek boş.
kürt kökenli vatandaşlarımıza karşı aldıkları tavrı mektuba yansıtmış olan bir zihniyetin ürünüdür.
(bkz: balık baştan kokar)

(bkz: ülkede özgürlük yok diyen postalcı)

serbest çağrışım.
(bkz: gerçeğe çağrı)
(bkz: chplilere mektup)
akp seçmeninin okuyup da değerlendirmeye almayacağı mektup. neden mi? akp seçmeni devletin başında namazlı niyazlı adam ister..
(bkz: anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az)
okuyun ,az biraz okuyun , gazete okuyun ,haber seyredin siyasetin kurtlar vadisi dizisinden ibaret olmadığını anlayın allah aşkına.
sevgili akp seçmeni. sizin gibi düşünmeyen demokratik kımıl zararlılarını kaale almayınız. zira onlar kendi çaplarında eğlenirken sizlerinde onları sikine takmamanızı rica ederiz.
ergen kafalar eğleniyor eğlensin dediğim zırva. her yerde, tüm internet sitelerinde aynı geyikler dönüyor. bu beyler de gaza geliyor. modaya uyma davranışı, kız düşürme taktiği ya da zorunluluğu.. liyakat gibi bir şey bu. herkes gibi davranıca: ak partiye bok atıcan. ama dur sen beceremezsin ben sana öğreteyim. sen onları ezberle sonra her yerde söyle. anlayışıdır.

daha önce dediğim gibi: olgun adamlar ak partiye oy verir. böyle gaza gelmiş, modaya uyan ergen kafalar diğerlerine..
tahminen türbanlısı varsa daha dikkat çekici olacak mektuptur, "açık" olunca itici gelebilir belki.
laf'ı güzaftır. sözkonusu seçmenin çoğunluğu başbakanın sesinin tınısıyla, sesinin o alçalıp yükselmeleriyle, uzatılan kelimelerin musikisiyle hipnotize olmaktadır.

üstüne "ya allah bismillah" diyerek yapılan açılışlar, pek bir hassas şeyler mevzubahis olduğunda ağlamalar, durduk yerde mağduriyetler ve gerektiğinde yalandan dış politika fırçalamaları eklenince %40 ile iktidar pek tabii ki tıpış tıpış gelmektedir.

halkım demokrasiyi, düşünce özgürlüğünü, insan haklarını, sanatı, tarihi falan sklememektedir. koyundur, tek gereksinimi kendisini usulünce güden bir çoban, sürü dağılmaya başladığında havlayıp ısıran bir çoban köpeğidir.

ayrıca bu mektubun akp seçmenine değil de akp'ye yönelmekte olan mhp seçmenine yazılmış olduğu yönünde bir his var içimde, nedense...
bir akp'li olarak iplemeyeceğim mektuplardır.

(bkz: özet geç mübarek)
anketlerin çok kıçı-başı oynadığı için net veriler olmasada %35 ila % 45 arasında olduğunu düşündüğüm kitleye yönelik mektuptur.

ak parti seçmeni ne olur gözünü aç artık. bu seçim genel görünümlü yerel seçimdir. yani liderini devirmeden ültimatom verebileceğin tek yer.

bu son şansın değil şansımız. bunca olup bitene montaj deyip geçilmemeli. çıksın kanıtlasın. eğer bunları yaparsa sen de biliyorsun ben de biliyorum başbakan genel seçimde %60 alır. hepsini değil yarısının montaj olduğunu ispatlasın alır. ben hayatım boyunca dsp'ye oy verdim. yarısını kanıtlasın akp'ye oy vermezsem adiyim.

bi şunu düşünelim. başka bir parti iktidarda bunların çeyreğini yapsa ne olurdu? bence kendi seçmeninin tükürüğüyle boğulurdu. hele sol görüşlü bir parti olsa %10 yeterli kendi seçmeninin onu alaşağı etmesine.

yapmamış olduğunu bunların montaj olduğunu düşünelim ne olurdu? sorumlular kanıtlamak için kendilerini paralarlardı.

bunca olan bitene inanmıyorsunuz veya herkes yapıyor diyorsunuz. demeyin! demeyelim! size x partiye oy verin, tatava yapma bas geç, oy kullanma demem diyemem ama oyunuzun bi yakın limanı vardır muhakkak. bu yerel seçim başbakan'a herkesin başbakanı olmalısın dememiz gereken yerdir. bi kabine yapacaksan egemen bağış gibilerini koymaman gerekli dememiz gereken yerdir.

not= devletin dinlenmesi ve verilerin paylaşılması vatana ihanettir amenna ama son suriye toplantısında çıkan ve kabul edilen tape de ihanet değil mi? hadi ihanet değil etik mi? hadi etiği ahlakı geçtim böyle bir savaş olursa kim ölür? ne için ölür?

not 2= kim olursa olsun iktidarda ki yineliyorum bu seçim yerel seçimdir; devletin telekulaklardan temizlenmesi gerekir.

not 3= kimse korkmasın, inanmasın başörtüme dokunulur, gerçek kürt barışı zedelenir yalanlarına. kimse cürret edemez. 'ederse' ile başlayan bir cümle bile kurmayacağım çünkü edemez. çünkü bu ülke yeterince siz-biz oldu. artık olmayacak.

sevgiyle saygıyla sağlıkla kalın. ayrıyeten ister fikrimi önemseyin ister hafif küfürlendirin ama ne olursa olsun oy kullanın.
--spoiler--
Türkiye, dünya sıralamasında 17.’liğe ilk olarak 1976 yılında yükseldi. IMF verilerine göre 72 milyar dolar milli gelir hacmiyle 17. sıradaki Türkiye, 1979 yılında ise 16. büyük ekonomi oldu. 1980 yılında askeri darbe sebebiyle ekonomik büyüklük bakımından 20. sıraya gerileyen ülke, 1990'a gelindiğinde 203 milyar dolarla tekrar 18. sıraya yükseldi. 1993 yılına gelindiğinde 242 milyar dolarlık milli gelir hacmiyle yeniden 17. sıradaydık. IMF verilerine göre yapılan bu listede Türkiye, 6.5 milyon nüfuslu isviçre'nin hemen ardında yer aldı.

Yıllara göre bakıldığındaysa Türkiye sıralamada, bazı yıllarda ilerleme bazı yıllarda gerileme gösterdi. 1993 yılından sonra sıralamada gerilemeye başlayan ülke ekonomisi, 1998'de 20. sıraya düştü.

2000 yılında 267 milyar dolarla tekrar 18. sıraya yükselen Türkiye, 2001 krizi sonrasında, Ak Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılında ise dünyada 21. sıradaydı.

AK Parti iktidarının ilk yıllarında ivme kazanan ekonomiyle birlikte Türkiye'nin sıralamadaki yeri yükseldi. 2002 yılında 233 milyar dolarla 21. sırada olan Türkiye'nin milli gelir hacmi 2007 yılında 647 milyar dolara ulaştı ve dünyada tekrar 17. sıraya yükseldi.

2007'den sonra bu ivme yavaşladı. IMF verilerine göre geçen 6 yıllık sürede Türkiye sıralamadaki konumunu korudu. 2007'de 647 milyar dolar olan milli gelir hacmi 2013 verilerine göre 822 milyar dolara yükseldi. Fakat, bu sürede Türkiye'nin milli gelir hacmi Hollanda'yı geçti, Endonezya'nın geliri de Türkiye'nin önüne geçti. 2013 yılı itibariyle Türkiye, dünyanın en büyük 17. ekonomisi olmaya devam etti.
--spoiler--

arkadaşlar bazı şeylerin farkına varalım ki türkiye gelişmiyor.
+ 'amea hasataneler yollar yapalıyor beaa'
demeden önce sevgili kardeşim dünya ülkeleri arasında en ağır vergiyi ödediğinin farkında mısın diye sormak isterim arap emirlikleri benzine bizden 23 kat daha az veriyor
+ 'petrol oyda çıkayyor' demeden önce petrol ithal eden hangi ülkeyle kıyaslarsan kıyasla en az 5-10 kat fark olduğunu göreceksin. yani sevgili kardeşim sen deyim yerindeyse kazancının yarısını devlete verirken (bu genelde savaş zamanlarında olur) bırakta devlet o kadarcığını bari yapıversin.
+ 'ayemefe borçimuz ödendee' demeden önce bi araştır bakalım bizim tek borcumuz ımf ye miymiş. bu RTE'nin en akıllıca politikalarından biriydi türk halkının en çok kafasına takılan borç ımf borcuydu bunu ödedi ve medya kurulşları günlerce reklamını yaptı kat kat borçlandığımız diğer alanlardan ise kimse bahsetmedi.
+ 'ama o vanmünüt dedi' diyorsan evet dedi ama aynı zamanda israili karşılıklı ekonomik alışverişin güçlendiği ender ülkelerin başına getirdi akp döneminde israille olan ekonomik ilişkiler kat kat arttı. şimdi beni iyi dinle kardeşim eğer araştırma zahmetinde bulunursan türk ekonomisinin yüzde ellisinin kayıt dışı olduğunu göreceksin yani bu demek oluyorki herkesin gözü önünde bu ülkenin parasının yarısı çalınıyor ama ülkenin denetleme masası bu durum karşısında hiç bir şey yapmıyor nedeni ni düşünmek ister misin?
+'ima bizim 2023 hedefleremiz var' evet var ama farkında mısın kardeşim bu hedefler açıklanalı hayli zaman geçmesine rağmen bir arpa boyu yol gidemedik tek yükselen borçlar oldu 2023 e 8 yıl kadar bişe kaldı ak partiye göre 8 yılda 8 ülkeyi ekonomik olarak geçeceğiz sen buna hiç itirazsız inanabilirsin ama ben inanmam kusura bakma tamam önemli olan bu sayılar değil ama bazı şeyler kötüye gitmesine rağmen hükümetin yandaş medyanın bunu gizlemesi kimse kalkıpta kusura bakmayın biz bir hayal kurduk 8 ülkeyi geçmek hayal 3 tane geçebilirsek iyi demiyor herkes kendi koltuk döneminde halkı kandırmanın yollarını arıyor. daha yazılacak çok şey var eğer buraya kadar okuduysan söylediklerimin hepsini unut ama rte nin dediklerinide unut vegit kendin araştır bazı şeylerin o kadar da iyimser olmadığını göreceksin saygılarla.
(bkz: okuyamadım gardaş durumumuz yoğudu)
enflasyon yıllardır cebimizde yüzde 300'den fazla hissediliyor.
dolar 19.35 lira, euro 22 lirayı zorluyor. Tl tarihinin en zayıf alım gücünde.
kiraya çıkacak olsan 10k liradan aşağı düzgün bir muhitte daire yok.
insanlar ömür boyu çalışsalar da ev araba alamayacak durumdalar.
merkez bankasının bağımsızlığı yok. erdoğan ülkeyi naslara göre yönetiyor.
gençler anti depresan ilaçlardan burnunun ucunu göremiyor. herkes hayatının depresyonunda.
gençler arasında kaygı bozukluğu tarihinin zirvesinde.
düzgün bir iş yok, refah yok, gelecek yok! gençler dünyadan kopmuş vaziyette.
kitap alacak parası yok kimsenin. kitap fiyatlarına ek kargo da uçmuş.
pizza alacaksan cebinden 130 lira çıkarman gerekiyor. bu rakam korkunç.
soğanın kilosu 30 lira, dilim karpuz 50 lira, çilek 20 lira. oğlum bu meyve sebzelerin anavatanı anadolu.
abd ve avrupa ülkelerinden vize almak için aylarca bekliyorsun. onu da göçmen tipi var bunda deyip vermiyorlar.
ak parti'ye yakın herkes köşeyi dönmüş. yandaş gazeteciler arabalarından canlı yayın yapıyorlar. inşaat şirketleri servetlerini 20'ye katlamış.
128 milyar dolar buhar olmuş gitmiş. daha giden kim bilir neler var!
asgari ücret açlık sınırının altında.
ülkenin yarısı asgari ücretle çalışıyor, çalışmayanların çoğu da asgari ücretin 1-2K üzerinde maaş alıyor. Kölelik ücretleri.
Belçika çalışma günü sayısını azaltmış. biz 1 izin günü hakkımızı bile bazen kullanamıyoruz.
gss prim borcu adı altında gençler vergiye bağlanmış vaziyette.

tüm bunları okuduktan sonra vicdanın el veriyorsa oy ver tayyibe. hadi hadi ne duruyorsun ver oyunu! ama sen akpliye hakkını helal etmeyen bir %50 var, bilesin.
Okumadım ama eksiledim.
hala bunlara bir şey anlatılamayacağını anlamayan iyi kalpli insanlar için gereksiz hareketlerdir...
cehape seçmenine açık mektup:
dersimliyi kovun amk