bugün

- abd yalakası olduk
- dış ilişkilerde fiyaskoyuz
- kriz var
- dinle yönetileceğiz az kaldı

gibi konularda bütün suçun akp'de olduğunu söyleyenlerin istemeyerekte olsa doğruladığı önerme.

lan akp gelmeden önce abd'ye rest çeken bir başbakanımız var mıydı?! dış ilişkilerimiz nasıldı? diğer ülkelerin devlet başkanlarının yanında bizim başbakanlarımız nasıl duruyordu, şimdi nasıl duruyor?
akp'nin,
abd yalakası değiliz
dış ilişkilerde süperiz
kriz psikolojik
dinle işimiz yok, biz siyaseti dine alet etmiyoruz vb. söylemleri sonrasında ile entrydeki eleştiriler ve kaygılar dile getirilmiştir. önecki hükümetlerle karşılaştırıp dış ilişkilerde kötü oldu bu ülke diyen yok. akp'nin sunduğu argümanlara, yaptıklarıyla çeliştiğini gösteren cevaplar var sadece.
bilinçli yapılan kampanyadır. aslıda türkiye nin önceki başbakanlar zamanın da koyun muamelesi görmesine tepki gösterenler şimdi bıdıbıdı biz böle demedik nerde kaldı medeniyet diye bağırarak kendi türkürdüklerini afiyetle neyse daha da bişey demiyorum.
bush un karşısın da hanım kız
gençlik heyecanıyla yapılan bir şeydir. büyüyünce de düzelmiyorlar ya orası ayrı.
akp günah keçisi değil günahı keçilere yükleyen çoban kılığında karşımıza çıkmıştır. günahın ta kendisidir.

sınıfta yapılan bir yoklama gibidir..

nerde yolsuzluk? burda
nerde ihaleler? burda
nerde argo konuşma? burda
nerde hak hukuk adaletsizlik? burda

nerde dürüstlük?

öğretmenim babası okuldan aldı o arkdaşı. *
başbakan'In abd'ye rest çektiği zanneden, muhtemelen tüm gün atv izleyip zaman okuyan kişi iddiası.

dış ilişkilerimiz akp gelmeden gayet iyiydi. kıbrıs konusunda söz sahibiydik bilmem hatırlar mısınız?

kuzey ırak konusunda söz sahibiydik.

ayrıca kimi kast ediyor ben gayet anladım ancak bu ülkenin hiç bir başbakanı halkına böyle kaba ve artis, dış ülke liderleri karşısında pısırık ve aciz olmamıştır. tecavüze uğramak? tecavüze uğrayan vatandır, halktır.

hangi ülkede yaşıyorsunuz anlamıyorum ki.

pc başında oturup "herşey güzel" demek kolay. bi sabah üşenme de git bak bakalım ssk'lara, devlet hastanelerine, insanlar ne halde.

hayvancılıkla uğraşanlara, çiftçilik yapanlara sor.

siftah yapmadan dükkan kapatanlara sor.

kredi kartı borcu yüzünden intihar edenlerin ailelerine sor.

bırakın bu "delikanlı rte" ayaklarını.

onun delikanlılığı anca vatandaşa söküyor.

ek not:

ayrıca moderasyona da burdan sesleniyorum.
yeri geliyor "sçan yazar" kelimelerinden 15 gün çaylak yapıyorsunuz insanları.

burda belli bir düşünceyi savunan bir topluluğa alenen küfür ediyor adamın biri.

bu gibi durumlarda adam akıllı yaptırımlar uygulamazsanız daha çoooook a...na k...an olur bu sözlüğün.
allah allah dedirticek tespit. sen bu ülkede meydana gelen her iyi şeyi, yapılan her güzelliği sahiplen, bütün bunlar akp döneminde oldu diye böbürlen ama kötü giden işler için topu geçmişe at. nerde o bolluk anam babam.
oksimoron bir ifadedir aslında. akp iktidardadır ve böyle olması doğal.

temel argümanlarla akp'yi başarılı ilan etmek imkânsız. istihdam krizden önce de çözülememiş bir sorundu yani bu ülkede akp işsizliği çözmek için gerekli hamleleri yapamamıştır. işsizlik krizle birlikte baş göstermemiştir. bir akp başarısızlığıdır.

cari açık krizden önce de vardı şimdi de var. krizden önce 40 milyar dolar civarıydı şimdi yaklaşık 42 milyar dolar. yani cari açığın finanse edilmememesi bir akp başarısızlığıdır.

biten terörün başladığı bir dönem yaşadık 2002'den itibaren. bu da bir akp başarısızlığıdır. tarımın durumu, reel sektörün durumu bunların hepsi akp başarısızlığı.

akp döneminde başarılı denilebilecek adımlar bankacılık sektöründe atıldı. özellikle bddk mevcut krizi bankacılık sektörü açısından iyi kotardı şimdiye kadar. ancak reel sektörün içine düştüğü borç ödeyememe durumu banka kredilerine bulaşırsa bankacılık sektörünü de zor günlerin beklediği çok açıktır.

nihayetinde akp temel ekonomik verilere göre başarısızıdır. akp ekonomik anlamda faizcilik dışında hiçbir şey yapmamıştır. tabi akp'nin seçmen kitlesinin faize bakış açısı da bu durumda ayrı bir oksimoron.
ayak ayak üstüne atmayı dış politika zannedenlerce akp'yi aklama çabasıdır.

şimdi bir yerde "ayşe tatile çıksın" diyebilen ve batıyı karşısına alabilme cüretini gösteren bir başbakan -ki, densiz şair ona tecavüze uğramış kız gibi yakıştırması yapıyor- diğer yanda evlatlarımıza kurşun yağdırılmasının akabinde "bu konuyu sayın bush ile görüşeceğim" diyen biri.

george michael da böyle sakallı, dipçik gibi bir abimiz ama ne olduğunu cümle alem biliyor. hani şekle baksan ayıboğan ama tuvalette neler dönüyor anam babam. kamera önünde erkeklik gösterisi yapmak kolaydır, mühim olan kapılar kapanınca ayaklar ile baş arasında 90 derecelik bir açı oluşmamasıdır.

güney kıbrıs'ı tanıma sözü ver, kuzey kıbrıs'ı peşkeş çekme sözü ver ab desteği al, ırak'a girmek için abd'den izin al, cargill'in durumuna için acısın ızdırap duy sonra adı "dik duran dış politika" sürdürdüğünü iddia et, abd desteği al.

bir de ulan ırak'ta binlerce insan öldü, her gün onlarcasının haberi geliyor, o ölüme ortak olmak için bir taraflarını yırtmışsın üstelik "8 milyar dolar kredi mi, 1 milyar dolar hibe mi?" diyerekten kan üzerinden pazarlık yapmışsın, sonra çıkmışsın "siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz" ırak'ta olanlara neden sessiz kaldın şimdiye kadar? ırak'takiler insan değil mi?

ortadaki tablo çok açıkken hala "akp neden suçlu olsun ki?" serzenişleri yok mu, hakikaten komedi.
ermeni meselesini bile üzerlerine yıkmaya çalışan bi zihniyetin yaptığı bir olaydır. iktadardır güç ondadır herşeyi yapabilmelidir mantığı ile yaşayan fakat gücün milletten geldiğini ututanların, türlü bahanelerle iktidarı yıpratma çabalarının sonucudur. ayakları kayıp düşseler iktidardan bilirler. viyana kuşatmasının başarısızlıkla sonuçlanmasının tek sebebi akp hükümetidir.
bütün iktidara gelmek isteyen partiler bu türden suçlamaları bilerek gelirler zaten. nedir bu yeni görmüş gibi kendilerini savunmalar. zaten ben vatandaş olarak iyiliklere bakmam, onları yapmak zaten onların görevi. bunu bir ekstra gibi sunmaları ve geçmiş ile karşılaştırmaları zaten çok saçma. geçmişteki basiretsizlikleri saymayın bana, sen zaten onları düzelticem diye gelmedin mi güzel kardeşim? ve en çok da oy verdiğim partiyi eleştirirm, günah keçisi yaparım, nedir bu kraldan çok kralcılığın sebebi?