bugün

Her devrin adamı, açıkgöz, fırıldak.
Bugünkü yazısında yine akıl tutulması yaşamış köşe yazarı.

Susamam'ı söyleyen rapçiler hdp'nin önünde bekleyen anneler için şarkı söyleselermiş.

Cumartesi anneleri de bizim annelerimizdir demiş. Tamam da, sapla samanı neden karıştırıyorsun? Cumartesi anneleri bizim de, öldürülen kadınlar, yenip bitirilen memleket, tecavüz edilen hayvanlar bizim değil mi?

herkes senin gibi ısmarlama mı yazıp söylüyor? Gitmiş bir de aynı yazısında nişantaşı üniversitesi'ne methiyeler düzmüş. Ek kontenjan tercih dönemi filan olsa gerek.

Ayıptır.
bak şimdi.....

siyasetçilerin üzerine tv programlarında gidilmesi iyi bir şey. Çünkü karşındaki kişiyi köşeye sıkıştırdığında anlarsın iyi siyasetçi mi değil mi. hatta bazen gazetecinin karşısındaki siyasetçiye zor sorular sorması, o siyasetçiye bile yarayabilir. o soruları güzelce bertaraf edebilirse, ekran karşısındaki insanların saygısını daha bir kazanır. o yüzden ben sevdiğim ve desteklediğim siyasetçilerin yandaş gazetecilerin karşısına çıkmasından memnuniyet duyarım.

ama....

zor soru sormak farklıdır, karşı tarafı itibarsızlaştırmaya çalışmak farklıdır.

şu "yunan" meselesinin halkta hiçbir karşılığı yok. hiçbir chpli "ekrem başkana yunanlı demişler, artık oy vermeyeceğim" demez, hiçbir akpli de "ekrem imamoğluna yunanlı demişler, tam oy verecektim de vaz geçtim" demez. bu siyasi argüman üretemeyen insanların işi sulandırmasıdır. zamanında abdullah gül'e ermeni, Rte'ye de gürcü dediler. eeee? bu halkta bir karşılık buldu mu? bir antipatiye sebep oldu mu? hayır.

e bu meseleyi bu kadar uzatmanın sebebi ne? adam kendisi hakkında siyaset dışı bütün laf dalaşlarına katılmak zorunda mı? buna mecbur mu? Ben de diyorum ki binali yıldırım arjantinlidir. hadi bunu internette yayalım ve binali yıldırım "bakın arkadaşlar ben arjantinli değilim" diye açıklama yapsın. bu mantıklı mı?

yani ahmet hakan, bu yaptığınız akit gazetecilerine yakışmaz. istanbul'un o kadar derdi var. siz belediye başkan adayına ne soruyorsunuz? "size yunanlı diyenlere neden cevap vermediniz?" gerçekten gazetecilik anlayışınız bu mu? ve bunu yarım saat devam ettirdiniz. adam "konuyu değiştirelim isterseniz, ekonomiden konuşalım" dedi. siz hala "yunan" mevzusundasınız. ayıp ulan. mesleğinize de mi saygınız yok?
(bkz: yalıyor efendim durduramıyoruz)
her kesimden nefret kazanmış kişi... neden?

Her kesimin de "ezberini bozdu" da ondan... Aslında yıllar önce ölen merhum Philippe Noiret'nin ne tonton bir adam, ne büyük bir oyuncu olduğu ile alakalı bir entry girecektim, vazgeçtim; Ahmet hakan daha fazla hoşunuza gider!

gayrimüslim sanatçıyı bırakayım, Ahmet Hakan'ı anlatayım, çocuk hem Ahmet hem de Hakan, hem Müslüman hem Türk, böylece entrynin mala davara faydası olsun!

Ahmet Hakan bir imam-gazeteci. Meslekten imam, bildiğiniz imam. Daha önce televizyonda "enkırmenlik" yaptı, hala da yapıyor. Türkiye'nin tiraj sıralamasında birinci sırada olan "amiral gemisinde" yazıyor. Onu küçümseyenler, "AKP'nin Hürriyet konsolosu" demişlerdi. Hatta "AKP iktidardan gidince Ahmet Hakan da gazeteden ossaat gider" diyenler de çıkmıştı. Kimisi de dövmeye kalktı.

Hem islamcı çevrelerin tepkisini çekiyor, hem Kemalist çevrelerin. eski karım bile "o adamın nesini beğeniyorsun, sana hiç yakıştıramadım" gibilerden çıkışmıştı bana...

Çünkü, Ahmet Hakan, sağdan bakıyorsun sağın "klişelerine" uymuyor, soldan bakıyorsun solun klişelerine... (Övünmek gibi olmasın, bendeniz de öyleyimdir ama başka açılardan.)

Ahmet Hakan, "yaşamayı keşfederek" herkesin ezberini bozdu.

Nişantaşı "kafelerine takılıyor", espresso içiyor, falan... Gelip bunları da anlatıyor. En kral arkadaşı "rakçı" Mansur. Saldırıya da birlikte uğramışlardı. Eskiden "kız yüzünden kavga" liselerde edilirdi, iş basına sıçrayınca ilk kurban Ahmet Hakan olmuştu...

Oysa imam dediğin, namazı kıldıktan ve kıldırdıktan sonra çayını demleyecek, Hafız Burhan kasetini koyacak, yeşil kapaklı "Elmalı tefsiri" falan okuyacak, erkenden de yatacak. Karıya kıza da bakmayacak.

"Dört zevceye ve birçok cariyeye cevaz veren" islam dinini, papazlara cinsel ilişkinin ve evlenmenin yasak olduğu, bu yüzden de birçok kart eşcinsel üreten Katolik dinine benzetmeye çalışacaksınız ve kızacaksınız ha?

Ama orada arkeolog papazlar da var, sanat tarihçisi papazlar da, toplumda saygı görüyorlar.

Bizde bir imam gazetecilik yapınca fena halde ezber bozuyor. Dinciler de kızıyorlar, "gavur kahvesi" içilir mi, Mısır Çarşısı'nın arkasında mis gibi Kurukahveci Mahmut Efendi "mamulatı" ne güne duruyor? Berikiler de bozuluyorlar, Müslüman dediğin geri, ilkel, cahil olur, Atatürk devrimlerinden nasibini alamamıştır.

Oysa Latince incil okuyabilen imamlar, Santa Cecilia Müzik Akademisi'nin şan bölümünü bitirmiş müezzinler, isviçre'de saatçilik kursu görmüş muvakkitler olsa memleket kalkınacak, kimse bunun farkında değil. Ahmet Hakan magazin yapıyor, ara sıra politikaya da giriyor. Acun'un karısını salça oluyor falan...

Olamaz mı? Magazinci ille de "la-dini" olmak zorunda mıdır? ille içki içmeye, orospu peşinde dolanmaya ve barlardan yemlenmeye mecbur mudur? Alın size bu da bir "Müslüman magazincisi" işte.

Ahmet Hakan "dinci yazar" değil, bir "Müslüman aydın"... Bu da ezber bozuyor. Haa, "müktesebatı" örneğin bir abdurrahman dilipak kadar geniş ve derin olmayabilir. Bu daha hafif. Ağır olmak zorunda mı? Ayrıca kaç "laik" yazar Ahmet Hakan'dan daha ilginç ve daha önemli yazılar yazabiliyor da onu küçümsemeye kalkıyor?

Ahmet Hakan kendisinden beklenen "formata" girse de örneğin Çorlulu Ali Paşa Medresesi'nde nargile içerken ayak parmaklarının arasını karıştırıp sonra da burnuna götürüp koklasa, hem dinci yobazlar rahat bir nefes alacaklar hem laik yobazlar!
Ahmet Hakan: _Bu akşam da iftarda mıydınız?
Ekrem imamoğlu: _Evet
Ahmet Hakan: _Yoksul iftarı mı?
Sen nasıl bir insan, nasıl bir gazeteci, programcısın Ahmet Hakan? Hiç utanman yok mu? Yoksul iftarı ne demek?
Cnn Türk'teki programa yürek yiyip geldiğini düşündüm şu an.

Süleyman soylu'ya açık açık şu soruyu sordu:

- ankara ve istanbul belediye başkanları akpli olsalardı da bağışla ilgili aynı yaklaşımı mı gösterecektiniz?

Soruyu sorduğuna şu an kendi de şaşkın. Eli ayağı buz kesmiştir şimdi.

Ey Ahmet Hakan sen kimsin ya?
konuşturmamak için elinden geleni yaptı

baktı olmuyor yayını kesti.
A. Hakan, yunan medyası böyle diyo.

imamoğlu, koskoca cnn siniz, araştırdınız mı hangi gazete, kim yazmış?

A. Hakan, internette yazıyo....
mevlüt mert altıntaş'ın öldürülmesi konusunda tartışırken 'belki intihar etmiştir' gibi bir düşünce belirtti. bu adam nasıl gazeteci, nasıl haberci, nasıl televizyona çıkartılıyor ya? görüntüyü herkes gördü. adam ölmüş yatıyor, duvarda 20 tane delik var. intihar ederken kendini mi ıskaladı bu herif amk. hem de 20 kere. bunu tespit edemiyorsan ne işin var medyada, gözümüzün önünde?
görsel
Programı terkeden konuk görmüştüm de, kendi programını terk eden moderatör görmemiştim hiç, hahaha. Büyüksün ekrem başkan.
Tanım: Omurga nakline ihtiyacı olan “gazeteci”
ahmet hakan'nın kariyerine kara bir lekedir.
aa belki de akp'liler bunu evinin kapısının önünde dövmüşlerdi ya, yine yapalar diye korktu belki. o yüzden belediyenin gereksiz harcamaları ve israfları açıklayacağı sırada yayını bitirme kararı aldı.
Ekonomi iyiye gidiyormuş. Bu bir süreçmiş. Umarım asgari ücrete tabii olur yine aynı cümleleri sarf edebilirsin ahmet'çiğim. insanların siyanür içip topluca intihar etmelerinin sebebi geçinememek değil bolluk öyleyse.

Ben sana yalama demem ama elinsaf derim. Kusuruma da bakma emi.
Bugün Tayyip yalakaligi yapıp Kılıçdaroğlu'na saldıran satılık herif. Adam olamaz, olsa olsa herif olur.
Zaman kalmadı dediğinde imamoğlu “bana 12 denmişti” dediğinde suratı öyle bir hale geldi ki okullarda ders diye okutulmalı.

Tarih seni de yazacak ahmet hakan.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar