adnan menderes

secimlerde istedigi yerlerden oy alamayinca ya orayi ilce (kirsehir) yapan yada il olmasi gereken bir yeri (besni yerine adiyaman il olur) ilce olarak birakan eski asiri muhafazakar basbakan. ama simdi kendisini aratmayacak yobazlar doldu memlekete.

1951-1960 yılları arasında 43 kişinin idam kararına imza attı ve hepsi idam edildi.nerden bilirdi kendisine de kamyon çarpacağını kader...

bu başlığa 344 entry girilirken tahkikat komisyonu başlığına 4 etry girilmesi bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan gerizekalıları bir kez daha gün yüzüne çıkarmıştır. neyse siz adnan menderes demokrattı ondan asıldı felan diye konuşup götünüzü parmaklamaya devam edin. bakın bakalım tahkikat komisyonu neymiş. niye olmuş o darbe. ha bu darbeyi meşru kılar mı elbette hayır. ama gözünüzü seveyim biraz bilginiz olsun. biliyorum bunu eksileyecekler çünkü medya bu adam demokrattı ondan asıldı diye bu arkadaşları zamanında çok kandırdı. eksiliyecekseniz yine eksileyin ama önce biraz okuyun şu tahkikat komisyonunu ve neden kurulduğunu okuyun. araştırın.

bir takım kansız soysuzların dar ağacına gönderdiği demokrasi şehidi.

neden asıldığı tam olarak açıklanamayan başbakandır.

asılmasaydı bu kadar kendisine tapılırmıydı merak etmekteyim.tıpkı
deniz gezmiş gibi...

türkiye ye gelmiş geçmiş en iyi 10 yılını yaşatan başbakanıdır.katilleri gün yüzü görmemişlerdir.cellatları sokak köşelerinde köpekler gibi öldü,salim başol a esnaflar ekmek bile vermedi,semt değiştirmek zorunda kaldı.ordu ve chp nin ise durumu ortada.

kendisine oy vermeyen ili ilçe yapacak kadar demokrat , abd için askerimizi kore'de savaşmak zorunda bırakacak kadar vatan severdir.

birilerinin soyunu 10 yıl iyi yaşatmış olan başbakan. konu türkiye ise; ekonominin anasını belledi, dış borç almayı alevlendirdi, bir kore muhabbeti vardır ki tadından yenmez. gel gör ki her şeyin bir şakşakcısı vardır, bu herifinde.

çoğunuzun bilmediği bir köy enstitüsü muhabbeti vardır ki o da tadından yenmez. hakettiği şekilde öldü.

(bkz: amerika aşığı)

bundan 60 sene önce içimize amerikayı sokan kişi. bu kadar darbenin ambargonun amerikan uşaklığının mimarı.

hala o amerikayı çıkaramadık içimizden. nasıl yatıyor o mezarında allah bilir.

acaba adnan menderes başlığı altına yorum girenlerden kaç tanesi tahkikat komisyonunu , o dönem içerdeki gazeteci sayısını suzan sözen olayından sonra bunu yayınlayan gazetecilere ne yaptığını biliyor? bunu neden sorduğumu soracak olacaksanız merak işte? merak ne güzel şey güzel şey merak...

tarihimizde idamı hak edip de bunu yaşayan tek zat. darağaçlı heykeli dikilmeli.

1923'de anadolu coğrafyasında kurulan "meşruti monarşi" idaresini, demokratik cumhuriyete tekamül ettiren büyük zat, demokrasi şehidi. iktidarda bulunduğu 10 yıllık süre zarfında, ülkeyi hayallerin ötesine taşıdı. hem ekonomik olarak hem de demokrasi olarak. bazı kansız kemalistler bugün menderese türlü iftiralarda bulunsalar da tarihi kayıtlar ortadadır. türkiye, 1950 ile beraber büyük bir demokrasi atılımı içine girmiştir. kimse o dönem iskandinav demokrasileri gibi olduğumuzu iddia etmiyor. zaten öyle olması zamanın ruhuna aykırı olurdu. yanlışlar yapıldı ancak sonuç itibariyle ülke oligarşik düzenden kurtarıldı, chp'nin yarattığı "imtiyazlı sınıflar" birer birer yok edildi. basına kısmi sansür uygulansa da birçok haklar verildi. basın mensuplarının sendika kurabilmesi, sosyal sigortadan yararlanması, işvereniyle yazılı iş anlaşması yapabilmesi, kıdem tazminatı alabilmesi demokrat parti döneminde çıkarılan 5953 sayılı kanunla olmuştur.

bunları bilmeyen beyin fukarası cühela takımı "basına şöyle sansür vardı", "insanlar böyle susturuldu" diye zırvalarını orta yere sıçıyor. tabi o zırvaları çıktığı yere tıkmak lazım ki ortalık temiz kalsın.

1950 evvelinde mevkutelerde hükümet* aleyhinde yazı, karikatür vs. olamazdı. zira tek parti döneminde basın, önce 1925-29 arasında yürürlükte kalan "takrir-i sükun" kanunu ile sonra ise 1931 yılında çıkarılan matbuat kanunu ile baskı altına alındı. takrir-i sükun kanunu cumhurbaşkanına gazete kapatma yetkisi, matbuat kanunu ise bakanlar kuruluna gazete kapatma yetkisi verdi. tek parti döneminde bir yandan kanunla bir yandan cebirler basın kıskaca alındı. tan baskını yapanlar "kahrolsun komünistler! yaşasın inönü" sloganlarını atıyordu.

menderes döneminde ise "tan baskını" gibi karanlık hadiseler yaşanmadı. çıkarılan kanunların bir kısmı basını özgürleştirdi bir kısmı ise kısıtladı. ancak hiçbiri tek parti dönemindeki basın sansürü gibi olmadı. dp döneminde çizilen karikatürler ile tek parti döneminde çizilen karikatürlere bakıldığında fark anlaşılacaktır. tek parti diktatörlüğü döneminde salt propaganda metinleri/çizgileri varken dp döneminde celal bayar ve menderes hayvan suretinde çizilmiş, en acımasız eleştiriler yapılmıştır. bunları da görmek lazım.

gelelim meselenin özüne. "oh iyi oldu menderesi astılar, o da basına çok sansür uygulamıştı" diyenlere üç şey söyleyeceğim; bir, hukuk devletinde menderes'i cezalandıracak kuvvet, namussuz birkaç eşkıya değil mahkemelerdir. * iki, her sansür uygulayanı asacaksak tek parti yöneticilerinin hepsini darağacına yollamamız gerekirdi ve üç, insanların idam edilmesinden haz alacak kadar şeref ve haysiyet duygunuzu ne zaman kaybettiniz?

birine muhalif olmakla o kişinin idamını desteklemek çok farklı şeylerdir. muhalif olmak gayet insani bir durumdur ancak idamı desteklemek açıkça vicdan ve haysiyet yokluğunun göstergesidir.

bu arada sıkça tekrarlanan bir zırvayı da yine çıktığı yere sokalım; abd'yi içimize menderes sokmuş. bence asıl mesele size ne sokmuşlar da bu kadar saçmalıyorsunuz?
marshall planı, inönü döneminde kabul edildi.
truman doktrini, inönü döneminde kabul edil.
imf ile inönü döneminde anlaşıldı.
abd'den ilk borç mustafa kemal döneminde alındı.
bu kadar hadiseden sonra iktidara gelen menderes'in abd'ye sırt çevirmesi ne kadar mümkündü? chp hükümeti abd ile "sarsılmaz" ilişkiler kurmuşken, türkiye'yi abd'nin ileri karakolu yapmışken menderes'in ne yapması gerekirdi? bu arada menderes dediğimiz insan sovyetler ile işbirliği yapacak diye abd kuklası yeniçeri bozuntuları tarafından asılan başbakan değil miydi?

1937 yılına kadar ertekin soyadını kullanmıştır.

Ben bu orduyu yedek subaylarla bile yönetirirm dedikten sonra 27 mayıs darbesi ile yağlı urganı boynunda gören ''madein usa'' barkotlu siyasetçi...

"ben orduyu yedek subaylarla da idare ederim" dediği iddia edilen ve 27 mayıs darbesi ile yağlı urganı boynunda gören ''madein usa'' barkotlu siyasetçi...

ikitidardan devrilmeden 6 ay kadar önce 3 kişinin daha şahit olduğu bir sohbette can dostu edhem menderes'e ;

"vilayat-ı şarkiye'de hasıl olan irticai cereyanların ırkçı saikle hareket eden dersim bakiyelerinin marifeti olduğunu geç idrak ettik" demiştir ve "celal bey de konudan müteessirdir" diye eklemiştir.

uçak fabrikasını kapatmıştır. amerikadan aldığı yardımlar karne ile ekmeğe son vermiştir. bizi amerika'nın kucağına oturtmuştur. sonrasında asılmıştır. sallanmıştır.
dindar olduğunu söylenir. sadece gösteriştir. ne de olsa dindar görünen kişilerin önünde domalan insanlar vardır. işte o domalanlar bu ülkenin kaderini değiştirmiştir.

ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak,
kabahat senin,
-demeğe de dilim varmıyor ama-
kabahatin çoğu senin, domalan kardeşim...

cebrail'den, haber taze geldi: şehitliği, onanmıştır.*

ilk amerikan yardımını alan başbakan değildir. Amerikan yardımı Türkiye cumhuriyetine yılında MArshall planı dahilinde 1948 yılında Recep Peker döneminde gelmiştir.

mağrur olma padişahım senden büyük allah var tümcesini hayatından silip atmış, bunun bedelini de Türk devleti tarafından asılarak ödemiş vatan hainidir.

Odunu aday yapsam milletvekili seçtiririm mantığı bugün hala AKP iktidarıyla devam etmektedir. Vatandaş uyanmış mıdır buna bilinmez ama uyumayanlar Türk devletini koruyacaktır.

ingiliz bir abi ile adnan menderes havalimanındaki diyoloğumuz :

ia : kim bu adnan menderes ?
ea: eski bir başbakan, uzun dönem başbakanlık yaptı memlekete hizmetleri dokundu o yüzden hava alanı onun adını taşıyor.
ia: şimdi nerde?
ea: biz onu astık............

bir çok yalan ithamlarla asılan ülkemin seçilen ilk başbaşkanı. sevmeyeni çoktur, hatası çoktur, günahı çoktur ama hizmeti de çoktur. idam edilmesi, demokrasi tarihimizin hala kanayan yarasıdır.

çoğunlukçu değil çoğulcu olan 1924 anayasasının hali hazırda verdiği anti-demokratik yetkilerle yetinmeyip bir de üstüne ekleyerek fazlası ile kullanınca ve muhalefetteki chp, mp ile ckmp silmeye çalışıp tek parti olmaya çabalayınca koltuktan indirilmesine gidecek olan süreci başlatmış olan, yaptıkları kabul edilemez ancak asılması 2 kat kabul edilemez olan kıratın süvarisi.

cumhuriyet tarihinin ünlü zamparalarından eski demokrat parti başkanı ve başbakan.

http://www.haberturk.com/...uya-goturur-susuz-getirir