Allahın emir ve yasaklarını insanlara anlatan, kendilerine Silsile-i aliyye adı verilen islam alimlerin otuz dördüncüsüdür. Seyyid Mustafa Efendinin oğludur. 1865 te Vanın Başkale ilçesinde doğdu. 1943 te Ankara'da vefat etti. Kabiri Ankara yakınındaki Bağlum kasabasındadır.

(bkz: ukte doldurmak)
(bkz: kendini ukte doldurmaya adamis yazar)
Üstad Necip fazıl'ın "Efendim! Benim Efendim! Benim, güzellerin güzeli Efendim! diye seslendiği;
"Allah dostunu gördüm, bundan altı yıl evvel;
Bir akşamdı ki, zaman, donacak kadar güzel"
diye de bir şiirinde tarif ettiği mürşidi, hocası...
milli mücadele'ye maddi ve manevi birçok katkısı olmuştur.
(bkz: ahmet arvasi)
necip fazıl kısaküreğin hocası olan muheterem bir zattır. üstad tarafından ona ve silsile-i aliyye büyüklerine yazılan bir şiir söyledir;

SONSUZLUK KERVANI

Sonsuzluk Kervanı, "peşinizde ben,
Üç ayakla seken topal köpeğim! "
Bastığınız yeri taş taş öpeyim.
Bir kırıntı yeter, kereminizden!
Sonsuzluk Kervanı, peşinizde ben...


Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller...
Ufuk önlerinde bayrak kulesi.
Bu gidenler Altun Kol Silsilesi;
Ölçüden, ahenkten daha güzeller.
Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller...


Sonsuzluk Kervanı, istemem azat!
Köleniz olmakmış gerçek hürriyet.
Ölmezi bulmaksa biricik niyet;
Bastığınız yerde ebedî hasat.
Sonsuzluk Kervanı, istemem azat.

1952 necip fazıl kısakürek
arkasında doğru düzgün hiç bir yazılı eser bırakmamış kendinden öncekileri taklit etmiş sıradan bir nakşi şeyhi. tefekkuh ve kıyas'a karşı bu zatın neden bu kadar büyütüldüğünü anlamak mümkün değildir. hele şu #2785615 entryde zamanın en büyük din adamı demişler ki güleyim mi ağlayayım mı bilemedim. duyan da zanneder ki ibn-i arabi gibi, ibn-i kayyum gibi bir adam var karşımızda.sanki şıblî,iskilipli atıf, hasan basri çantay, ali haydar efendi, nursi filan başka devirde yaşamışlar. klasik yapısalcı kalıpların ötesine geçememiş, çorapsız namaz kabul olur mu kavgası yapan müridleri çoktur. hele bir müridinin seadet i ebediye diye bir kitabı vardır mikrofon kullanan imamın arkasında namaz kılınmaz, mikrofonla okunan ezan ezan sayılmaz gibi abuk subuk şeyler söyler. cevab veremedi adındaki o meşhur kitabı da bu zatın müridleri basmaktadır zaten. he bu adam bence kendi halinde bir adamdır, tanımıyorum iyi bir adam da olabilir kendileri.muhtemelen yine müridler uçuruyor. ama müridleri bence hep yaşasın, oldukça komik tipler. hoş komik olmayan islamcı kaldı mı o da ayrı bir mevzu.
merhum hüseyin hilmi ışık efendinin hocası, büyük islam alimi zat. ayrıca hocasız denen kişiyi huzurundan kovmuş ve kendi kafasından uydurduğu sözde tefsirleri ona göstermesi durumunda sobaya atıp yakacağını söylemiştir. kuddise sirruh.
kendisi peygamber efendimizin soyundan gelmektedir. hitabette anılış şekli;

seyyid abdulhakim arvasi hazretleri şeklindedir.

van doğumludur. soyundan gelenler günümüzde arvas soyadını taşımaktadır. özellikle osmanlı'nın son döneminden sonra büyük bir hızla bozulmakta olan "ehli sünnet vel cemaat itikadını" ayakta tutmuştur. islam dinine hizmetleri büyüktür.
allah ondan razı olsun, denilesi ilim ışıgı üstad, alim, mücahid.
abdulhakim arvasi * seyyid olup silsile i aliyenin otuz dördüncü halkasidir.

zamaninin kutbu'l irsadi, son asrın günesi, müceddidi...

büyük ilim ve feyz hazinesi efendim, sultan vahdettin han'dan da sevgi ve muhabbet görmüs, sultan kendisinin dualarini istemistir.

bircok degerli insan kendisinden ders almistir. necip fazil kisakurek'in hocasi olarak taninir daha cok, üstadin üstadi... necip fazil eserlerinde hocasindan sık sık bahseder; onu, onun güzel ahlakini ve kendi hayatini nasil etkiledigini anlatir.

bilmiyorum ondan önce zaman varmıydı,
hakikatler bosluga bakan aynalarmıydı?

abdulhakim arvasi hazretleri ayni zamanda büyük ilim adami hüseyin hilmi ışık efendinin de hocasidir, kendisi yazili bir eser birakmamis olmasina ragmen hüseyin hilmi ışık bütün ilmini ondan almistir, bütün eserleri onun dersleri üzerinedir.

(bkz: tam ilmihal seadet i ebediye)
bu zamanda doğru bilginin çıktığı kaynağın öğreticisi olarak adlandırılabilicek kişi.
allahütela şefaatine nayil eylesin denilesi büyük zattır.din düşmanlarına sert çıkışları vardır fakat bunun yanı sıra fitne çıkarmamak için uğraşan kimsedir.etrafında bulunanlardan birinin '' hocası olmayanın hocası şeytandır '' cümlesinin örneğini gösterdiği bilinir.abdulhakim arvasi hazretlerini reddedip kendi yolunu cizmeye kalkmış ve sonucunda edepsizlik sonucunda sapıtmış ve yoldan çıkmış idir. konuyu dağıtmanın hacedinde bulunmadan önemli bir zat olduğunu belirterek noktalarım.
şu cümlelerin sahibidir:
" ben bir seyyidim. Yani bu demektir ki türk değilim. ama yeryüzünde üç türk kalsa biri ben olurdum. bir türk kalsa da yine o ben olurdum. çünkü türkler olmasa bugünkü manada islamiyette olmazdı."
sizin de düşünmeniz gerekir, cemaat-i müslimiin.
üstad necip fazılın mürşidi,ahmet arvasinin babası,hüseyin hilmi ışığın hocası; islam alimi...sahibüzzaman said nursi(r.a) ile arasının limoni olduğu bilinir...buna karşın üstad-ı azam bediüzzaman said nurside(r.a),nakşi mürşidlerinden biri olan abdulhakim arvaside(k.s) muadil olmasada yüksek alimler olduklarından talebelerine birbirlerine karşı sebb(küfür,beddua,hakaret) ettirmemişlerdir...ehl-i sünnet konusundaki sağlam duruşlarıyla hayırla anılacak kimselerden birtanesidir abdülhakim hoca...
necip fazıl kısakürek'in müridi olduğu islam alimi. necip fazıl bu kişi ile tanıştıktan sonra şiirlerindeki keskin dönüş gözle görülür şekilde hissedilebilir.
necip fazıl daha öncesinde zevk şairi iken; bu zat ile tanışmasının ardından kaldırımlar gibi mistik şiirler yazmaya başlamış ve mistik bir şair olmuştur.
an itibariyle torunlarıyla birlikte çalışma şerefine nail olduğum büyük allah dostu. seyyid olup hüseynidir.
necip fazıl okyanustan bir damla içmiştir. o ve ben kitabında anlatır onu.
söz dinlemez, ipe sapa gelmez bir bohem necip fazıldı. necipçik olmuş, kalbinden vurulmuştur.

(bkz: bütün bunları aklım almıyor ama kalbime sığıyor)

efendim

benim efendim !
ben sana bendim !
bir üfledin de
yıkıldı bendim.
ben ki, denizdim,
dağbaşı bendim.
şimdi sen oldun,
âleme pendim.
benim efendim !

benim efendim ,
feza levendim !
ölmemek neymiş;
senden öğrendim.
kayboldum sende,
sende tükendim!
sordum aynaya:
hani ya kendim?
benim efendim !

benim efendim !
emri yüklendim!
dağlandım kalbden
ve mühürlendim.
askerin oldum,
başta tülbendim;
okum sadakta,
elde kemendim.
benim efendim.

(nfk/1978)
son devrin en büyük islam alimidir. şeffati nasip olur inşallah.
kendisini gören köylüler, bu zat mübarek bir insandır, nur yüzlüdür diye dua istemişler, ''şu ümmete dua et de kurtulsun!'' demişler de, merhum seyyid şöyle demiş: ''böylelerine dua edilmez, edilse de tesir etmez!''
Önemli Türk düşünürlerinden Seyyid Ahmet Arvasi ile aynı aileden olan ve Necip Fazıl'ı yolundan döndürdüğü söylenen rahmetli bir muhterem insan.
yıllarca ayasofya kürsüsünde ders vermiş sufî ve âlim. ayasofya'yı müze olarak gördüğü için utanç duyduğu ve ''ayasofya keşke yıkılsa da, müslümanlar bu zilletten kurtulsa!'' dediği rivayet edilir.
Vanlıdır. 3 sene önce ziyaretine gitmiştik.
hazret ile ilgili çalışmaların yapıldığını bildiğim arvasi derneği'nin kurulmasına vesile olmuş mübarek.
babası seyyid mustafa efendi ve bütün dedeleri zamanlarının alim ve fadılları idiler. imam-ı ali rıza bin musa kazım soyundan olup seyyid oldukları, irak'daki şer'i mahkeme defterlerinde yazılıdır.

Tarikat silsilesinde Seyyid Fehim, Seyyid Tâhâ vasıtasıyla Nakşibendiyye'nin Hâlidiyye kolunun kurucusu Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi'ye ulaşır.
Islam düşmanlarının ve islam deccalinin planlarına alet olmaktan kurtulamayan zavallı, bîçare zat. iman hakikatlerinin istanbul'a yayılmasında çok büyük engel olmuştur. Fakat tabii ki bu hakikatlerin yayılmasina tüm dünya engel olmak istese de ne işe yarar?

(bkz: ihtiyar hoca)