ab'ye girmek için tüm tavizleri vermeliyiz

Su götürmez bir gerçek.

Kişi başı 15 bin dolar'ın üzerinde gelir sahibi olan, refah içinde yaşayan bir Türkiye için ne gerekiyorsa yapmalıyız.

Vatan, millet edebiyatı yapanlar bizi fakirliğe mahkum etmek isteyenlerdir.

Refah içinde, çocukların yatağa aç girmediği ve yeteri kadar beslenebildikleri bir yaşam vatandan daha önemlidir.

Bu ülkenin her bir ferdi yılda 15 gün ege'ye, akdeniz'e tatile gidebilmelidir. Yeterince et yiyebilmeli, tüm vitaminlerini almalıdır.

Su götürmez bir gerçek.

90 milyon Götümüzü versek bile almayacakları için bir şey veriyormuş gibi yapıp hiç vermemek gerekmektedir.

olması gereken durum. araplara ve orta doğuya yakınlaşmak hiçbir şey kazandırmayacak bize. tam tersini yapmamız gerekiyor.

Biz 50 yıldır zaten batının uşaklığını yapıyoruz aldılarmı bizi yok.

avrupaya vere vere kulak arkasından dokuzuncu düşüğü yaptık.

Bugün taviz veren yarın başka bir şey verir.

Tek çare kendi birliğimizi kurmak.

ab bizi almaz oyalıyor böyle küsmeyelim diye direk reddedemiyor. ab bizi alırlarsa batar çöker.

türk birliğine girmek ya da arap birliği içerisinde bulunmaktansa düşünülmesi gereken durum. doğuya yakınlaşmak bize hiçbir şey kazandırmayacak. doğu komşumuz japonya ve güney kore olsaydı düşünülebilirdi ama değil maalesef...

ab'ye girmek için çeşitli konularda belli bir medeniyet seviyesine ulaşmamız gerekiyor. siz bu medeniyet seviyesine ulaşmada atılan adımları taviz zannediyorsunuz.

Genişletilmiş işsizlik oranı %20 olan, böyle bir kitlenin %5'i bile Batı'ya göç etse birlik devletleri için ekonomik ve günlük yaşam açısından zorlaştırıcı bir unsur olur, ilköğretimden üniversiteye kadar bütün öğretim kurumlarında kalitenin yerlerde sürünen, insan kalitesinin düşünce ve zihniyet açısından batı'nın çok gerisinde olan, katma değer üretimi düşük olan, her şeyden önce kurumsal devlet yapısını, parlamenter rejimi ve hukukun bağımsızlığını ret eden ortadoğu tipi otoriter sistemi %51 ile kabul etmiş, 5 milyondan fazla sığınmacı barındıran, medya ve düşünce özgürlüğünün olabildiğince kısıtlandığı, alt yapı ve üst yapı problemleri olan şehirleri barındıran, etik ilkelerin oturmamış bir toplumu ve devleti AB üyeleri kabul etmez. ayrıca türkiye, bu şartlar altında üyeliğe kabul edilmesi mümkün değil ama kabul edildi diyelim Avrupa Birliği Parlamentosunda nüfus itibarıyla en çok oy hakkına sahip ikinci devlet olacak ki, bu özelliği de üyelik ihtimalini zorlaştırmaktadır.

Bu ekonomi ile bizi Afrika kabile birliğine bile almazlar.

10 milyonun üzerinde afrikalı, Arap, Afgan pakistanlı kabul etmiş, ne kadarına vatandaşlık verdiği belli olmayan, Araplara din ve mezhep zaafiyyeti olan , yarısı vahhabiliğe yatkın bir ülkeyi siksen almazlar. Bi skim taviz vermeye gerek yok o godoş avrupalılara. Yaşlılarını cezayirliler faslılar siksin onların. Sikiyolar da zaten.

ab, haçlı birliğidir. müslüman bir ülkeyi kabul etmezler. ışık doğudan yükselir, yönümüzü orta asyanın zengin, bakir topraklarına çevirmeliyiz. ahahah