bugün

"Kılıçdaroğlunun çoklu ittifak bloku türlü vaatlerle, kendinden başka aday çıkmasını önlemeye çalışıyor.

iyi ki Erdoğan var da demokrasimizi yaşatabileceğiz.

O da olmasa oluşan acaip blok tüm sesleri susturacak ve seçime tek aday girmesine izin verecek."

Babamın izinden emin adımlarla ilerliyorum, akpnin arkasındayım reisiciyim diyen kadın.

Babası utanma duygusundan, altı okun gölgesinden çekindiği için akpye katılamamıştı chp saflarında bir akpli olarak can verdi ama kızı önümüzdeki seçimlerde akp antalya mvliğine birinci ya da ikinci sıradan girer.

tam babasının kızı.

metin feyzioğlu, m.a. çelebi, nedim şener, mıarrem ince ve baykalgiller.

ulusalcıların gerçek yüzünü tüm türkiye'ye gösterdikleri için teşekkür edilmesi gereken isimler.

"iyi ki erdoğan var" yazmış lan.
bu ülkenin ateisti ile şeriatçısı, sağcı ile solcusu, mhp ile hdp, akp ile chp, yobazıyla entellektüeli arasında bir fark yok.
ideoloji din kimlik rejim ırk tartışmalarına bakın, hepsi aynı dünya görüşünde ve aynı zeka seviyesinde.
sadece isimleri değişik.
baykalın kızı bile gerçekleri görmüş cuhapenin tabanı hala görecek. gerçekten çok yazık.
rahmetli babası da zamanında bitlis te seçimlerin yenilenmesini sağlayarak erdoğan ın mv liğinin önünü açmıştı.

like father like daughter özetle.
--spoiler--
baykalın kızı bile gerçekleri görmüş cuhapenin tabanı hala görecek. gerçekten çok yazık.
--spoiler--

Frank baykalın kızının gördüğü gerçek, hükümete yaranayımda belki bir mvliği meclis üyeliği kaparımda iki yıl çalışma ile hayatımı garanti altına alırım...
neler vaat edildi acaba buna? babası zamanında gençliğimizi yaktı kızı da çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini yakmaya yemin etmiş. zaten içinin kenefliği yüzüne yansımış.
işte millet işte ulusalcılık işte feraset işte adam gibi adamlık.

Hahaha Baykal ın kızı arkadaşlar fazla söze gerek yok görüyorsunuz.

Chp neden seçim kazanamıyor diyordunuz yaa bu ulusalcı safralar yüzünden.
kayda değer bir olay değil. he he deyin geçin. sadece çomarları heyecanlandıran bir beyandır !..
aslı baykal kim ki sözlerini ciddiye alıyorsunuz.
Babasının kızı ne olacak işte.
Aslı hanım Rahmetli babasından Kemal bey hakkında kim bilir neler duydu da bu kadar şiddetli muhalefet ediyor. insan merak ediyor.
ulan az akıl be babanın annenin senin 13 15 yaşındaki vidyolarınıda yayınlarız demişlerdir
babası kaydedilirken bunları esmi geçicekler
hiç bi insanın boyun eğmemezlik yapamayacağı vidyolarda olabilir
baykallardan gelicek hiç bir açıklamanın önemi yok
koca padişah krallar esir düşünce hiç bir sözleri uygulanmaz esir diye
bunlarda böyle.
siz bakmayın azgın dinci siyasal islamcı aktrollerin
hidayete erdi babasından kimbilir neler duydu chp için falan laflarına.
bu ülkenin sorunu rejim-sistem, din, dil, ırk, kimlik, demokrasi, özgürlük, ekonomi, siyaset ve siyasetçiler, ideoloji, hukuk-yasalar, kanun koyucu-uygulayıcılar değildir.
bu ülkenin tek bir sorunu vardır ve bu sorun da thebiggraywolf'dur (bendeniz) yaşananların veya yaşayamadıklarımızın tek sorumlusu benim.

ne demek istediğimi yaşanılacak-yaşadığımız bir gerçekle örnekleyelim...
malum, En temel insan haklarından biridir konut ve barınma hakkı... Anayasal bir hak. Yani anayasa ile sağlanmış bir hak. Madde 36 yazıyor ki, “Herkes temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek, insan haysiyetine yakışır biçimde konut ve barınma hakkına sahiptir." der.
ben istanbul'da yaşıyorum, bana bu hakkı tanımayan veya bu hakkı sağlayamayan kişileri sistemi oylarımla seçiyorum. sonra devletin kamu arazisine kaçak ev-gecekondu yapıyorum. sonra yine benim bu sağlıksız ve kanunsuz (malum; deprem, altyapı, ulaşım, çevre-habitat-biyolojik açısından) yapıma-evime tapu verecek, bölgeme imar izni verecek kişileri sistemi yine oylarımla seçiyorum.
yetmiyor, bu sağlıksız ve hukuksuz binama ek katlar yaparak bu katlara imar-iskan izini verecek sistemin devamını yine oylarımla destekliyor sürmesini sağlıyorum.

malum, istanbul depremi olacak.
yıkılacak olan binama tapu imar iskan izini veren siyasi iktidarı yerel yönetimi eleştirmem ahlaksızlığım olur.
depremi tanrı yaratıcı allah doğa olayı diyerek ölümleri, basit bir doğa olayını-tanrının takdirini vs ne diyorsanız felakete dönmesini bunlara ilişkilendirmem aptallığım olur.
binayı yapanları-müteahhitlik hizmetini verenleri, yerel yönetimde denetim yetkisi bulunanları rüşvet iltimas ile suçlamam iki yüzlülük olur.
kısacası bu sistemi yaratan benim.
destekleyen benim.
sürmesini sağlayan benim.
bazı aptallar çıkıp 1999 depreminden sonra ne tedbir alındı ne ders alındı diyor ve hükümetleri idarecileri suçluyor.
oysa 1999 depremi sonrası benim anayada da geçen temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek, insan haysiyetine yakışır biçimde konut ve barınma hakkına sahip olmamı sağlayamayacak sistemi ben yarattım ve destekledim.

aynı şekilde, düşen satınalma gücü, paranın pul olması, yok olan yaşam kalitesi, açlık tehlikesi yaşayan ve yetersiz beslenme yüzünden kronik rahatsızlıkların artması, ahlak ve etik değerlerde yaşanan erozyon, kurum ve kuruluşların içinin boşaltılması, kızılayın depremde çadır satması, cehaletin ve iş bilmezliğin bir kusur olmaktan çıkması benim yüzümden.

kimse masum değil.
deprem ekonomi savaş vs açısıdan değil, demokrasilerde idarenin bir kusuru yoktur. eğer idarenin bir suçu kusuru varsa o idareyi tercih eden suçludur.
demokrasilerde iktidarlar halkın istediğini verdiği sürece iktidarda kalır.
ferrari ile otobanda 300 km sürat yapıp bir araca duvara bariyere girip yaşanan ölüm yüzünden ne arabayı yapan mühendisi be de yolu yapan iktidarı veya alkollüysem içkiyi üreten firmayı suçlayacak akıl zeka ahlak ve değerlere sahip değilim.