tarafsız bir görüş olmakla beraber tamamen yoruma açıktır, particilik zihniyeti ile oy vermek, tamamen akli ve hür idareyi yok saymaktır. çünkü mevcut şartlar önümüzdeki seçimlerin provası ele alınıp herkesin elindeki yüzdeyi görme kavgasına sebep olmuştur.

evetçilerin akp yanlısı hayır diyenlerin chp ve mhp ve oy kullanmayan sayısının bdp yanlısı olduğunu düşünmek hata olur. neyse elime geçen bir broşür de hiç bir parti adı bulunmaksızın referandumun getirisinden bahsetmiştir.

madde 1 pozitif ayrımcılığın kapsamı genişletiliyor. anayasanın 10. maddesine "çocuklar, yaşlılar ve özürlüler ile harp vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz" ibaresi ekleniyor.

madde 2 herkes kendisi ile ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olacak. kişisel veriler ancak kanunda öngörülen hallerde ve kişinin açık rızası ile işlenebilecek.

madde 3 anayasanın "seyahat hürriyeti başlıklı 23. maddesine " vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturulması sebebi ile hakim kararlarına bağlı olarak sınıflandırılabilecek ifadesi ekleniyor.

madde 4 çocukların korunmasına yönelik yeni düzenleme getiriliyor. her çocuk korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça ana ve baası ile kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahip olacak. devlet her türlü istismara karşı çocukları koruyucu tedbirleri alacak.

madde 5 bir kişinin aynu zamanda aynı iş kolundan birden fazla sendikaya üye olması yolu açılacak.

madde 6 memurlara ve diğer kamu görevlilerinew toplu sözleşme yapma hakkı tanınıyor.

madde 7 grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketi sonucu grev uygulanan iş yerinde sebep oldukları maddi zarardan sendikanın sorumlu tutulmasını öngörüyor. siyasi amaçlı grev ve lokavt, genel grev ve lokavt, iş yeri işgali, iş yavaşlatma ve diğer direnişlere ilişkin yasaklar kaldırılıyor.

madde 8 (330 kabul oyuna ulaşamadığı için tekliften düştü.) siyasi partilerin kapatılmasını meclisin iznine bağlıyor.

madde 9 kamu denetçiliği (ombudsman) kurumu oluşturuluyor.

madde 10 milletvekilliğinin düşürülmesi uygulaması kaldırılıyor.

madde 11 başkanlık divanı ikinci devre dönemin sonuna kadar görev yapacak.

madde 12 yüksek askeri şura'nın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeni ile emekliye ayırma hariç, her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açılıyor.

madde 13 anayasanın 128. maddesine memmurlara tanınacak olan toplu sözleşme hakkı yansıtılıyor.

madde 14 memurlara yönelik uyarma ve kınama cezaları yargı denetimine açılıyor.

madde 15 adalet hizmetleri ile savcıların idari görevleri yönünden adalet bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hakim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri eli ile yapılacak.

madde 16 askeri yargının görev alanı yeniden belirleniyor. buna göre askeri mahkemeler asker kişi tarafından işllenen askeri suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli olacak. devletin güvenliğine , anayasal düzene ve düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her durumda adliye mahkemelerinde görülecek siviller, savaş hali dışında askeri mahkemelerde yargılanamayacak.

madde 17anayasa mahkemesini'nin yapısı yeniden düzenleniyor. anayasa mahkemesi 17 asıl üyeden oluşacak. 3 üyesini meclis seçecek.

madde 18 anayasa mahkemesi üyelerinin görev süresine limit getiriliyor. üyeler 12 yıl için seçilecek bir kişi iki defa üyeliğge seçilemeyecek.

madde 19 anayasa mahkemesi'ne kişisel başvuru hakkı hakkı tanınıyor. meclis başkanı, genel kurmay başkanı, kuvvet komutanları ile jandarma genel komutanı da görevleri ile ilgili suçlardan dolayı yüce divanda yargılanacak.

madde 20 anayasa mahkemesi iki bölüm ve genel kurul halinde çalışacak.

madde 21 askeri yargıtay üyelerinin disiplin ve özlük işlerinde askerlik hizmetinin gereklerine bakılmayacak. bunun için hakimlik teminatı esasları dikkate alınacak.

madde 22 askeri yüksek idare mahkemelesi üyeleri için de hakimlik teminatı getiriliyor.

madde 23 hakimler ve savcılar yüksek kurulunun (hsyk) yapısı değiştiriliyor. bu kapsamda, halen 7 olan hsyk'nın üye sayısı 22'ye çıkarılacak. adalet bakanı olmaya devam edecek.

madde 24 ekonomik ve sosyal konseyanayasa kapsamına alınıyor.

madde 25 12 eylül darbecilerine yargı yolu açılıyor. anayasanın 12 eylül dönemindeki milli güvenlik konseyi üyeleri ile bu dönemde kurulan hükümetler ve danışma meclisinde görev alanların yargılanmasını önleyen geçici 15. madde yürürlükten kaldırılıyor.

madde 26 3 geçici maddeden oluşan çerçevede madde, anayasa mahkemesi ve hsyk'nın yapısı ile ilgili geçici düzenlemeler içeriyor. parti kapatmalar ile ilgili geçici düzenlemeler ise 8. maddenin düşmesi çerçevesinde yeterli oy alamayarak paketten çıktı.
http://www.facebook.com/n...a-ne-olur/138823052823139
(bkz: anayasa değişikliği sonrası olacaklar)
vallaa iyiymiş, napak evet diyek kanka.
*yabancılara toprak satışları engellenemeyecek.
*mayınlı arazilerin 49 yıllığına yabancılara kiralanabilecek.
*Türkiye başkanlık sistemine geçilebilecek.
*eğitim yerelleştirililebilecek.
*eğitimde ana diller kullanılabilecek.

*aym'e kişisel başvuru hakkı ve ombudsmanlık sayesinde
AiHM yolu kapanacak, Türkiye artık mahkum edilemeyecek

*Sendika ağalarımıza yeni kaynak sağlanacak
*işverenlerin korkmasına gerek yok, nasıl olsa
hükümet grevleri erteleyecek ve Danıştay erteleme kararının yürütmesini durduramayacak.

Pozitif ayrımcılık yapılacak. (Yalandan kim ölmüş ki ?)
Sakat kadrolarının % 90'ı boş. Resmi nikah yapmadan yaşayan
onbinlerce aile var. Belediyeler hala kadın sığınma evlerini kurmadılar. Oysa bu konudaki yasalar yıllardır yürürlükte.
yargının akp hükümeti denetimi altına girmesi demek.
yargı hükümetin denetimi altına girecekse evet verilmelidir. hükümet dediğiniz bu halkın % 47'si olduğuna göre halkın denetimine giren bir yargı olması gereken yargıdır. ne o öyle seyfi oktay'ın denetiminde yargı mı olur*.
1) Tayyip Erdoğan'ın sultanlığı yani mutlak hakimiyeti kesinleşecek.
2) Alınan oyların yüzde 99'unun AKP'ye ait olduğu ilan edilecek.
3) Üniter yapı ve federasyon modeli yandaş güruh tarafından tartışmaya açılacak!
4) Kürtlere özerklik konusu gündeme getirilecek!.
5) Yeni bir Anayasa yapılmasının acil gerekliliği dillendirilecek.
6) Yeni Anayasa'ya Devletin kurucu unsurlarının Türklerle beraber Kürtler olduğu maddesinin konması da konuşulacak!
7) PKK ve Öcalan'a genel af temel gündem yapılacak.
8) Kerkük, ABD tarafından Barzani'ye peşkeş çekilecek ve AKP iktidarı buna hiç itiraz etmeyecek!
9) Yargı topyekün yandaş yapılacak!
10) Hükümet hakkında olumsuz laf eden, demokrasiye komplo kurma iddiasıyla Ergenekon misali metotlarla yani gizli tanıklarla içeri tıkılacak.
11) YARSAV ve benzeri muhalif örgütlenmelerin tamamı kapatılacak.
12) Danıştay hedef yapılacak ve bu kurumun tasfiyesi gündeme getirilecek!
13) Medyada yeni planlamalar
yapılacak.
14) Personeline maaş ödeyemeyen Karamehmet medyasını yandaş bir işadamı satın alacak...
15) Turgay Ciner'in medya grubuna da Cüneyt Zapsu ya da benzeri bir isim ortak edilecek.
16) Aydın Doğan'ın yine üzerine gidilip bıktırılacak ve medyadan tamamen çekilmesi sağlanmaya çalışılacak.
17) Aydın Doğan medyası Tayyip Bey'in ifadesi ile yine onu seven bir işadamı grubu tarafından satın alınacak ve topyekün yandaş olacak.
18) Tam bu süreçte Harp Okulları'na, imam Hatip Okulu mezunlarının neden alınmadığı tartışmaya açılacak.
19) Bugüne kadar mürteci eğilimlileri ihraç eden TSK, bundan böyle darbeci eğilimde diye Atatürkçüleri ve anti Amerikancıları ihraç etmeye başlayacak!
20) Sermayede servet değişimleri hızlanacak.
21) TÜSiAD'ın yönetimi değişip yandaş bir kadro işbaşına gelecek.
22) Evet çıkması durumunda muhalefet bölünecek ve CHP'den iki ayrı yapı oluşacak.
23) CHP'den istifa edecek büyük bir grup DSP'de bütünleşecek!
24) MHP'de de Bahçeli açıktan hedef alınacak.
25) Tayyip Erdoğan muhalefetteki bu dağınıklık tablosundan yararlanarak seçimi erkene aldırtıp baskın yapacak.
26) iletişimden, iş dünyası ve sivil toplum örgütlerine kadar bütün kurumları ele geçirilen bir ortamda muhalefet partilerindeki kaosun da katkısı ile AKP üçüncü kez tek başına iktidar olacak.
27) iktidar olmanın hemen akabinde kamuoyunda pişirilip şekillendirilen yeni Anayasa yapılacak ve Türkiye yeni bir idari planlama adıyla bölgesel yönetime, yani federasyona geçecek.
28) Yeni Anayasa ve idari düzenlemelerle beraber başkanlık sistemine geçilecek.
29) Tayyip Erdoğan başkan olacak!
30) Bu şekilde Mustafa Kemal'in Cumhuriyeti, Tayyiban Cumhuriyetine dönüşecek!

http://www.yg.yenicaggaze...zargoster.php?haber=14703
--spoiler--
yargı hükümetin denetimi altına girecekse evet verilmelidir. hükümet dediğiniz bu halkın % 47'si olduğuna göre halkın denetimine giren bir yargı olması gereken yargıdır. ne o öyle seyfi oktay'ın denetiminde yargı mı olur*.
--spoiler--
çakma demokratların ve demokrasiyi araç olarak kullanan ibibiklerin zihniyetini faş edecek durumdur.
adamlar (lafın gelişi) utanmadan sıkılmadan diyebiliyor ki; yargı hükümetin denetimi ltına girecekse evet!
demokrasi nedir? erkler ayrılığıdır. yani? yasama, yürütme ve yargı erklerinin ayrımıdır demokrasi.
hiçbirinin diğerinin üzerinde hüküm sürememesidir. ortaokul çocukları bile bilir bunu.

hal böyle iken %47'nin emrine girsin yargı demek için katıksız faşist olmak gerekir, aynı hitler gibi.
ki, bunların zihniyeti de bu dur.

peki koç, senin %47 dediğin, oy verenlerin yüzde 47 si. toplam seçmenin ise % 35 i. yargıyı % 35'in emrine verdik.
geri kalan % 65 ne? gayrı milli irade mi?

hadi git çay koy da tosuncuklarla beraber için. hadi.
ateistler şehir hamamında gusl ettirilip imana getirilecekler,

aleviler sunni yapılacaktır,

meclis feshedilip şura kurulacak,

meşruti monarşiye geçilecek,

laikler soğuk suda 40 kez yıkanacaklardır.

edit: yerseniz.
yavaş yavaş ziki tutacağız.
1)"adalet bakanı", "kurul başkanı" sıfatı adı altında istediği savcıya istediği gibi soruşturma açabilecek, hayatını kaydırabilecek ve buna karşı asla yargı yoluna gidilemeyecek.

2)anayasa mahkemesine üyelerin büyük bir çoğunluğunu iktidarın kontrolü altında bulunan kurumlar atayacak. yani iktidar partisi(akp, chp, mhp, vs. hangisi olursa olsun)için anayasayı istedikleri yönde değiştirmek dahada kolaylaşacak.

3)yargı çok büyük bir hızla siyasallaşıp iktidar partisinin etkisinin altına girecek. zaten yarı bağımlı olan yargı bu durumda tamamen bağımlı hale gelecek.

bunun gibi aklıma şimdi gelmeyen çok ciddi 3 5 madde daha var. anayasa maddelerini haklımızın nerdeyse %85-95 i bilmiyor. "akp dediyse doğrudur" yada "akp dediyse yanlıştır" zihniyetinde halkımız. daha referandumun ne için yapılacağından haberdar olmadan ahkam kesenler var. insanın içi acıyor.

nereye gidiyoruz biz böyle...
Eski tas, eski hamam herşey aynı kalacak. Yargı tamamen parti liderlerinin eline geçecek. Seçim kanunu değişmedikçede bu hep böyle devam edecek. Sıkıyorsa AKP seçim barajını indirsin ve de partilerdeki lider sultasının bir numaralı nedeni olan seçim kanunu ve siyasi partiler kanunu değiştirsin. Demokrasiymiş? Nedense bu demokrasi Mart tezkeresine akp içinden hayır diyenlere uğramadı. hepsi büyük bir özenle rte tarafından liste dışı kaldı. milletvekillerinin kaderi liderin iki dudağı arasındaysa bu ülkede hiç birşey değişmez.
(bkz: kompüter lütfen cevap veriniz)
bir sik olmaz. oylayarak bir şeyleri değiştirebilecek olsanız, oy kullanmanıza izin vermezlerdi.

olduğu varsayılan burjuvaziye var olan alternatiflerden hangisinin daha etkili olacağının yarışıdır bu en nihayetinde. sistem, sistem olarak var olacağı sürece de, cumhuriyet burjuvazisinin, daha dindar ya da daha az dindar olması sistemin bekçilerinin umrunda olmayacaktır. anadolu tipi sünni islam geniş ve cahil halk topluluğunda semirdikten sonra az milliyetçi bol militarist türkçü sosla bulanmış bu basit cahil ve yüzyılların yeme içme alışkanlıklarından dolayı çirkin olan halk durduğu sürece ortada ne abd ne ab ne diğer egemen güçler için sorun yoktur.

oylayın sonuna kadar.
normalde ülkenin bölünmesi lazımdı ama olmadı, yine tutmadı kemalistlerin şakası.