bugün
- erkeğin orospusu10
- kadınların hesap ödenirken sessiz kalması20
- cuma günü istanbula gidiyorum orada cami var mıdır13
- kadınlar erkeklerin yüzde seksenini çirkin buluyor20
- 12 mayıs 2025 pkk'nın kendisini feshetmesi20
- uludağ sözlükte sunulan imkanlar17
- akp ve mhp pkk'lıları cezaevinden çıkarır mı13
- beraber sarma sarılacak yazarlar24
- uğur yücel vs brad pitt12
- küresel12
- en unutamadığın an12
- polis vatandaşı dövebilir mi13
- chp'nin oy kaybetmesi18
- sari renkli seker35
- aptal ve cahil birine aptal ve cahilsin demek9
- kürtlerin 5000 yıllık tarihi olması13
- anın görüntüsü31
- yok mu sorusu olan14
- darwinci ateistlerin cevab veremeyeceği sorular21
- iyi geceler10
- türbeye gitmek11
- arkadaşlar buyrun ballı muzlu çilekli süt içelim9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri12
- fotoğraf makinesi alacaklara tavsiyeler11
- arabası olmayan erkek perdesiz ev gibidir13
- yengeç burcu12
- türk malı diye vestel venüs casper kullanmak8
- bedenini hemcinsine rahatlıkla gösteren kadınlar13
- keyfi verilebilen çaylaklık süresi sorunsalı35
- fenerbahçe müzesini gezip tetanoz olmak16
- hakan fidan'ın zehirlenmesi8
- galatasaray fenerbahçe farkı17
- dağdan gelen pkk evlatlarımızı bağrımıza basacağız12
- marketten ped alan erkek29
- aracınız muayeneden kaldı11
- çocuk yapmanın saçma olduğu gerçeği25
- anneler günü12
- arkadaşlar bi bakar mısınız15
- yuzırların hastalıkları8
- kemalistler neden cuma namazına gitmez30
- holding binasında dövülerek öldürülen işçi16
- davul zurnayla evden kız alma geleneği14
- young and dumb11
- müzik öğretmeninin çocukları istismar etmesi14
- gerekirse papaz elbisesi bile giyerim10
- evliliğin erkekler için sömürü düzeni olması10
- centurion9
- mustafa kemal'in askerleriyiz9
- akp ciler gazzeye14
- yazarların bulunduğu ülke9


entry'ler (47)
Güvenme kendinden başkasına. Kimseye bel bağlama.
Erkekler de kadınlar da doğuştan bir zara sahiptir. Bu zar, bağışıklık sistemi gelişinceye dek üreme ve aynı zamanda boşaltım organlarının korunması amacına hizmet etmektedir. Çocuğun gelişimi ile birlikte ise bu yöndeki ihtiyacın ortadan kalkması ve bahsi geçen bu biyolojik parçanın işlevini yitirmesi söz konusudur. işlevini yitiren bu biyolojik parçanın günümüzde genellikle ergenlik çağına gelen erkeklerde bulunmayıp da kadınlarda bulunmasının sebebi ise bu kadar basit bir beyin fırtınası ile kolaylıkla anlaşılabilecek bir husustur.
Erkeklerde ergenlik dönemine dahi kalmadan bu söz konusu zar; doktorların hekimlerin yardımları ile türlü şölenler, davetler, yemekler eşliğinde gururla göğüsler gerile gerile saf dışı bırakılırken, "erkek oldun artık" denilirken; aynı biyolojik parça farklı bir cinsiyette 'bekaret' adını almakta ve bu biyolojik parçanın yine saf dışı kalmış olması bu kez bir gurur değil, utanç ifade etmektedir.
Yaratıcının aynı amaçla bizlere bahşettiği bir oluşumu bu şekilde lanse etmek de düşünmeyi bilmeyen, düşünmeye düşman kesimlerin algısıdır.
edit: olsa nerede olacaktı diyenlere cevaben ise, zaten vardı ve de evet tam da tahmin ettiğiniz gibi etrafındaydı. Çünkü amacı dediğim gibi korumaktır.
Kafalardaki tüm soruların cevabı 'sünnet'tir.
Evet erkeklerin daha önce ilişkiye girip girmediği sünnetsiz şekilde de bilinemez. Bu da o zarın asıl amacının bekareti belirlemek olmadığını kanıtlar niteliktedir.
Erkeklerde ergenlik dönemine dahi kalmadan bu söz konusu zar; doktorların hekimlerin yardımları ile türlü şölenler, davetler, yemekler eşliğinde gururla göğüsler gerile gerile saf dışı bırakılırken, "erkek oldun artık" denilirken; aynı biyolojik parça farklı bir cinsiyette 'bekaret' adını almakta ve bu biyolojik parçanın yine saf dışı kalmış olması bu kez bir gurur değil, utanç ifade etmektedir.
Yaratıcının aynı amaçla bizlere bahşettiği bir oluşumu bu şekilde lanse etmek de düşünmeyi bilmeyen, düşünmeye düşman kesimlerin algısıdır.
edit: olsa nerede olacaktı diyenlere cevaben ise, zaten vardı ve de evet tam da tahmin ettiğiniz gibi etrafındaydı. Çünkü amacı dediğim gibi korumaktır.
Kafalardaki tüm soruların cevabı 'sünnet'tir.
Evet erkeklerin daha önce ilişkiye girip girmediği sünnetsiz şekilde de bilinemez. Bu da o zarın asıl amacının bekareti belirlemek olmadığını kanıtlar niteliktedir.
Dersini dinlerken çoğu zaman yüzümde istemsizce bir gülümseme uyandıran saygıdeğer hocamız.
78 yaşına gelmesine rağmen 20lik delikanlılara taş çıkartacak çeviklikte olan ve bu nedenle her ders hayretler içerisinde bırakan Ceza Hukuku profesörüdür. Kendisi de bu yönünü sıklıkla "Daha ölmedik yahu daha ölmedik!" diyerek akabinde de gülmesi ile latife yollu belirtmektedir. Allah başımızdan eksik etmesin.
Bu arada içel hocayı bir tek ben mi Yaşar Kemal'e benzetiyorum?
78 yaşına gelmesine rağmen 20lik delikanlılara taş çıkartacak çeviklikte olan ve bu nedenle her ders hayretler içerisinde bırakan Ceza Hukuku profesörüdür. Kendisi de bu yönünü sıklıkla "Daha ölmedik yahu daha ölmedik!" diyerek akabinde de gülmesi ile latife yollu belirtmektedir. Allah başımızdan eksik etmesin.
Bu arada içel hocayı bir tek ben mi Yaşar Kemal'e benzetiyorum?
Ne kadar burada saygınlığını yitirdiğinden, yalancı olduklarından bahsedilse de herkesin bir gün muhtaç kalacağı kişidir. Burada atıp tutanların hepsi işi düştüğünde "aman avukat canım avukat" diye yana yakıla kapısına çok gidecektir.
Türk hukukunda avukatla temsil zorunluluğu yoktur. istemiyorsanız birine vekalet vermek zorunda değilsiniz. Kimse kimseden zorla vekalet almıyor yani.
Ben kendi dava dilekçemi kendim yazarım, kimsenin beni savunmasına gerek yok ben tüm hukuki yolları bilirim diyorsan tamam tüm yazdıklarında haklısın. Ama bir dava açılacağı zaman daha dilekçeyi hangi mahkemeye yazacağını bilmeyen adam avukatlığın saygınlığını sorgulamadan önce durup bir düşünmeli.
Hukuk ve avukatlık zihinlerdeki 'yalancı, sahtekâr' algısından ibaret değildir.
Türk hukukunda avukatla temsil zorunluluğu yoktur. istemiyorsanız birine vekalet vermek zorunda değilsiniz. Kimse kimseden zorla vekalet almıyor yani.
Ben kendi dava dilekçemi kendim yazarım, kimsenin beni savunmasına gerek yok ben tüm hukuki yolları bilirim diyorsan tamam tüm yazdıklarında haklısın. Ama bir dava açılacağı zaman daha dilekçeyi hangi mahkemeye yazacağını bilmeyen adam avukatlığın saygınlığını sorgulamadan önce durup bir düşünmeli.
Hukuk ve avukatlık zihinlerdeki 'yalancı, sahtekâr' algısından ibaret değildir.
Siyah deri ceket giyin ve sakal bırakın ille bir gideriniz olur.
Sevişmek için evlenmeyi beklemekten vazgeçerseniz uçup gidecek hissiyattır.
Şu algı beni hem güldürüp hem de düşündürmektedir. Gerçekten hukuku yukarıdaki bu maddeleri tartışacak kadar basit ve lakayt bir kurum olarak mı görüyorsunuz?
Türk aile hukuku açısından evlenme sırasında yapılabilecek tek şey 'mal rejiminin' belirlenmesidir.
Evlilik sözleşmesinin dört çeşidi bulunmaktadır. Bunlar;
- edinilmiş mallara katılma(yasal rejim)
- mal ayrılığı
- paylaşmalı mal ayrılığı
- mal ortaklığı 'dır.
Bu sözleşme, mal rejimi sözleşmesi olarak da karşımıza çıkabiliyorken noterde düzenlenmemiş veya noter tarafından onaylanmamış sözleşmeler ise geçerli sayılamamaktadır.
Bir bilgi olması açısından ise bu sözleşmenin muhtemel bir boşanma durumu göz önünde tutularak yapılan bir sözleşme olduğunu söylemeliyim.
Bunlara ek olarak halihazırda yürürlükte olan Türk Medeni Kanunumuzun 23. Maddesinin hükümlerine göre 'kişilik' koruma altına alınmış olup 'kimsenin hak ve fiil ehliyetlerinden kısmen de olsa vazgeçemeyeceği, özgürlüklerinden vazgeçemeyeceği veya onları hukuka ya da ahlaka aykırı olarak sınırlayamayacağı' emredici olarak düzenlenmiştir.
Bu bilgiler ışığında "eteğin boyu, seksin süresi" gibi sözleşmeye eklenecek hukuki olmayan hususların hükümsüz sayılmaktan öteye gidemeyeceğini ve ölü bir sözleşme kurulmuş olacağını göstermiş bulunmaktayız.
Türk aile hukuku açısından evlenme sırasında yapılabilecek tek şey 'mal rejiminin' belirlenmesidir.
Evlilik sözleşmesinin dört çeşidi bulunmaktadır. Bunlar;
- edinilmiş mallara katılma(yasal rejim)
- mal ayrılığı
- paylaşmalı mal ayrılığı
- mal ortaklığı 'dır.
Bu sözleşme, mal rejimi sözleşmesi olarak da karşımıza çıkabiliyorken noterde düzenlenmemiş veya noter tarafından onaylanmamış sözleşmeler ise geçerli sayılamamaktadır.
Bir bilgi olması açısından ise bu sözleşmenin muhtemel bir boşanma durumu göz önünde tutularak yapılan bir sözleşme olduğunu söylemeliyim.
Bunlara ek olarak halihazırda yürürlükte olan Türk Medeni Kanunumuzun 23. Maddesinin hükümlerine göre 'kişilik' koruma altına alınmış olup 'kimsenin hak ve fiil ehliyetlerinden kısmen de olsa vazgeçemeyeceği, özgürlüklerinden vazgeçemeyeceği veya onları hukuka ya da ahlaka aykırı olarak sınırlayamayacağı' emredici olarak düzenlenmiştir.
Bu bilgiler ışığında "eteğin boyu, seksin süresi" gibi sözleşmeye eklenecek hukuki olmayan hususların hükümsüz sayılmaktan öteye gidemeyeceğini ve ölü bir sözleşme kurulmuş olacağını göstermiş bulunmaktayız.
"Şu an yanımda olsan sana neler söylerdim
Kafam hafif dumanlı her derdimi dökerdim
Biraz ümidim olsa ömür boyu beklerdim..."
Ömür boyu beklerdim...
Kafam hafif dumanlı her derdimi dökerdim
Biraz ümidim olsa ömür boyu beklerdim..."
Ömür boyu beklerdim...
Kardeş payı. Hiç tereddütsüz.
- Neden bir adam, yağmurlu gecede evini üç kez terkedip geri döner?
- Belki karısının onu karşılama tarzını seviyordur.
(1954)
- Belki karısının onu karşılama tarzını seviyordur.
(1954)
Dişlerin çürümesi. Öldürmüyor ama yaşatmıyor da...
Davulcudur. Hala içimi bir fena edendir. Bu yaşımda bile sahur vakitlerinde gerilmeme, huzursuzlanmama ve kalbimde tuhaf kıpraşımlar hissetmeme neden olur.
internet.
Elektrik.
Su.
Yokluklarında elim ayağım karışır, ne yapacağımı bilemez hale gelirim.
Elektrik.
Su.
Yokluklarında elim ayağım karışır, ne yapacağımı bilemez hale gelirim.
Aynadaki halini gördükçe kendisini bu hale düşüren insanı ve ağlamaya sebep olan olayı bir daha unutmamak üzere yeminlerin edileceği, sözlerin verileceği, intikam çanlarının çalmaya başladığı andır. Aynadaki akiste görülen benliğin zayıfladığı duruma neden olan kişi ve olaylar, işitilen sözler bir daha asla unutulmamak üzere hafızaya kazınacaktır.
Ev arkadaşı. Gayet açık ve net. Pişmanlıktır. Uzak durun bunlardan.
Yıldız ablanın aşk laftan anlamaz ki şarkısını söyleyerek uyandım. Uyuyorken de uyanıyorken de sevmek böyle bir şeymiş...
Tüm Türkiye hayır dese de sandıklar evet diyecektir.
Muayne mi? Bunları da yazar diye sözlüğe alıyorlar işte...
Sağlığında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün gölgesinde kalmasının acısını çıkarmıştır.