bugün
- nestor fernando muslera micol12
- 19 yıllık karısı erkek çıktı16
- sözlük yazarları 15 temmuz da neredelerdi16
- denizin içerisinde cinsel ilişki20
- aldatan erkek10
- red flag11
- kola içmenin haram olması12
- flört sürecini bitiren ölümcül flört hataları16
- sözlüğün o eski günlerinin özlenmesi20
- anın görüntüsü8
- istanbul'un fethi15
- allahı kim yarattı30
- akp türkiyesi dünyanın en rezil ekonomisi seçildi9
- türbanlı kadınların daha çekici gelmesi8
- burçlara inanan erkek22
- azeri kızları9
- kahverengi ile mavinin uyumu10
- sözlüğün gey yazarları10
- yavuz bingöl11
- sözlük kızlarının bilekleri neden kalın sorunsalı14
- dünyanın dümdüz olduğu gerçeği13
- çok su içmek12
- akp'nin türkiye'ye getirdiği kast sistemi8
- çekici kadının tüm çekiciliğini götüren şeyler27
- en iyi nemlendirici10
- haribo12
- aydinoglu bombala'nın sözlüğe vedası21
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri10
- sakıncalı bulunan kuran meallerini toplama yasası16
- karl marx ın sakalsız hali8
- arkadaşlar neden entry girmiyorsunuz12
- green flag16
- saçımı boyatsam mı boyatmasam mı düşüncesi11
- dünyaya 44 dakikada bir sinyal gönderen nesne9
- sahibinden com ölücüsü11
- deccal'in ortaya çıkması10
- türkiye'de eksik olan şeyler16
- siz siz olun aşık olmayın9
- yumurtalı ekmek8
- suriyede konsere saldırı15
- green flag sözlük erkekleri14
- ali koç'tan sözcü'ye ilan ambargosu10
- abdülhamit'in kıbrısı ingilizlere savaşsız vermesi8
- bir kız için kendini feda etmek12
- erdoğan ne yaparsa akçomarlar eleştirir9
- siyasetçi olmak isteyenlere verilecek tavsiyeler9
- türkiye'nin örnek alması gereken ülkeler15
- geceye bir şarkı bırak8
- erkek erkeğe cinsel ilişkide bulunmak12
- sözlükten hatun düşürmek14


entry'ler (47)
Güvenme kendinden başkasına. Kimseye bel bağlama.
Erkekler de kadınlar da doğuştan bir zara sahiptir. Bu zar, bağışıklık sistemi gelişinceye dek üreme ve aynı zamanda boşaltım organlarının korunması amacına hizmet etmektedir. Çocuğun gelişimi ile birlikte ise bu yöndeki ihtiyacın ortadan kalkması ve bahsi geçen bu biyolojik parçanın işlevini yitirmesi söz konusudur. işlevini yitiren bu biyolojik parçanın günümüzde genellikle ergenlik çağına gelen erkeklerde bulunmayıp da kadınlarda bulunmasının sebebi ise bu kadar basit bir beyin fırtınası ile kolaylıkla anlaşılabilecek bir husustur.
Erkeklerde ergenlik dönemine dahi kalmadan bu söz konusu zar; doktorların hekimlerin yardımları ile türlü şölenler, davetler, yemekler eşliğinde gururla göğüsler gerile gerile saf dışı bırakılırken, "erkek oldun artık" denilirken; aynı biyolojik parça farklı bir cinsiyette 'bekaret' adını almakta ve bu biyolojik parçanın yine saf dışı kalmış olması bu kez bir gurur değil, utanç ifade etmektedir.
Yaratıcının aynı amaçla bizlere bahşettiği bir oluşumu bu şekilde lanse etmek de düşünmeyi bilmeyen, düşünmeye düşman kesimlerin algısıdır.
edit: olsa nerede olacaktı diyenlere cevaben ise, zaten vardı ve de evet tam da tahmin ettiğiniz gibi etrafındaydı. Çünkü amacı dediğim gibi korumaktır.
Kafalardaki tüm soruların cevabı 'sünnet'tir.
Evet erkeklerin daha önce ilişkiye girip girmediği sünnetsiz şekilde de bilinemez. Bu da o zarın asıl amacının bekareti belirlemek olmadığını kanıtlar niteliktedir.
Erkeklerde ergenlik dönemine dahi kalmadan bu söz konusu zar; doktorların hekimlerin yardımları ile türlü şölenler, davetler, yemekler eşliğinde gururla göğüsler gerile gerile saf dışı bırakılırken, "erkek oldun artık" denilirken; aynı biyolojik parça farklı bir cinsiyette 'bekaret' adını almakta ve bu biyolojik parçanın yine saf dışı kalmış olması bu kez bir gurur değil, utanç ifade etmektedir.
Yaratıcının aynı amaçla bizlere bahşettiği bir oluşumu bu şekilde lanse etmek de düşünmeyi bilmeyen, düşünmeye düşman kesimlerin algısıdır.
edit: olsa nerede olacaktı diyenlere cevaben ise, zaten vardı ve de evet tam da tahmin ettiğiniz gibi etrafındaydı. Çünkü amacı dediğim gibi korumaktır.
Kafalardaki tüm soruların cevabı 'sünnet'tir.
Evet erkeklerin daha önce ilişkiye girip girmediği sünnetsiz şekilde de bilinemez. Bu da o zarın asıl amacının bekareti belirlemek olmadığını kanıtlar niteliktedir.
Dersini dinlerken çoğu zaman yüzümde istemsizce bir gülümseme uyandıran saygıdeğer hocamız.
78 yaşına gelmesine rağmen 20lik delikanlılara taş çıkartacak çeviklikte olan ve bu nedenle her ders hayretler içerisinde bırakan Ceza Hukuku profesörüdür. Kendisi de bu yönünü sıklıkla "Daha ölmedik yahu daha ölmedik!" diyerek akabinde de gülmesi ile latife yollu belirtmektedir. Allah başımızdan eksik etmesin.
Bu arada içel hocayı bir tek ben mi Yaşar Kemal'e benzetiyorum?
78 yaşına gelmesine rağmen 20lik delikanlılara taş çıkartacak çeviklikte olan ve bu nedenle her ders hayretler içerisinde bırakan Ceza Hukuku profesörüdür. Kendisi de bu yönünü sıklıkla "Daha ölmedik yahu daha ölmedik!" diyerek akabinde de gülmesi ile latife yollu belirtmektedir. Allah başımızdan eksik etmesin.
Bu arada içel hocayı bir tek ben mi Yaşar Kemal'e benzetiyorum?
Ne kadar burada saygınlığını yitirdiğinden, yalancı olduklarından bahsedilse de herkesin bir gün muhtaç kalacağı kişidir. Burada atıp tutanların hepsi işi düştüğünde "aman avukat canım avukat" diye yana yakıla kapısına çok gidecektir.
Türk hukukunda avukatla temsil zorunluluğu yoktur. istemiyorsanız birine vekalet vermek zorunda değilsiniz. Kimse kimseden zorla vekalet almıyor yani.
Ben kendi dava dilekçemi kendim yazarım, kimsenin beni savunmasına gerek yok ben tüm hukuki yolları bilirim diyorsan tamam tüm yazdıklarında haklısın. Ama bir dava açılacağı zaman daha dilekçeyi hangi mahkemeye yazacağını bilmeyen adam avukatlığın saygınlığını sorgulamadan önce durup bir düşünmeli.
Hukuk ve avukatlık zihinlerdeki 'yalancı, sahtekâr' algısından ibaret değildir.
Türk hukukunda avukatla temsil zorunluluğu yoktur. istemiyorsanız birine vekalet vermek zorunda değilsiniz. Kimse kimseden zorla vekalet almıyor yani.
Ben kendi dava dilekçemi kendim yazarım, kimsenin beni savunmasına gerek yok ben tüm hukuki yolları bilirim diyorsan tamam tüm yazdıklarında haklısın. Ama bir dava açılacağı zaman daha dilekçeyi hangi mahkemeye yazacağını bilmeyen adam avukatlığın saygınlığını sorgulamadan önce durup bir düşünmeli.
Hukuk ve avukatlık zihinlerdeki 'yalancı, sahtekâr' algısından ibaret değildir.
Siyah deri ceket giyin ve sakal bırakın ille bir gideriniz olur.
Sevişmek için evlenmeyi beklemekten vazgeçerseniz uçup gidecek hissiyattır.
Şu algı beni hem güldürüp hem de düşündürmektedir. Gerçekten hukuku yukarıdaki bu maddeleri tartışacak kadar basit ve lakayt bir kurum olarak mı görüyorsunuz?
Türk aile hukuku açısından evlenme sırasında yapılabilecek tek şey 'mal rejiminin' belirlenmesidir.
Evlilik sözleşmesinin dört çeşidi bulunmaktadır. Bunlar;
- edinilmiş mallara katılma(yasal rejim)
- mal ayrılığı
- paylaşmalı mal ayrılığı
- mal ortaklığı 'dır.
Bu sözleşme, mal rejimi sözleşmesi olarak da karşımıza çıkabiliyorken noterde düzenlenmemiş veya noter tarafından onaylanmamış sözleşmeler ise geçerli sayılamamaktadır.
Bir bilgi olması açısından ise bu sözleşmenin muhtemel bir boşanma durumu göz önünde tutularak yapılan bir sözleşme olduğunu söylemeliyim.
Bunlara ek olarak halihazırda yürürlükte olan Türk Medeni Kanunumuzun 23. Maddesinin hükümlerine göre 'kişilik' koruma altına alınmış olup 'kimsenin hak ve fiil ehliyetlerinden kısmen de olsa vazgeçemeyeceği, özgürlüklerinden vazgeçemeyeceği veya onları hukuka ya da ahlaka aykırı olarak sınırlayamayacağı' emredici olarak düzenlenmiştir.
Bu bilgiler ışığında "eteğin boyu, seksin süresi" gibi sözleşmeye eklenecek hukuki olmayan hususların hükümsüz sayılmaktan öteye gidemeyeceğini ve ölü bir sözleşme kurulmuş olacağını göstermiş bulunmaktayız.
Türk aile hukuku açısından evlenme sırasında yapılabilecek tek şey 'mal rejiminin' belirlenmesidir.
Evlilik sözleşmesinin dört çeşidi bulunmaktadır. Bunlar;
- edinilmiş mallara katılma(yasal rejim)
- mal ayrılığı
- paylaşmalı mal ayrılığı
- mal ortaklığı 'dır.
Bu sözleşme, mal rejimi sözleşmesi olarak da karşımıza çıkabiliyorken noterde düzenlenmemiş veya noter tarafından onaylanmamış sözleşmeler ise geçerli sayılamamaktadır.
Bir bilgi olması açısından ise bu sözleşmenin muhtemel bir boşanma durumu göz önünde tutularak yapılan bir sözleşme olduğunu söylemeliyim.
Bunlara ek olarak halihazırda yürürlükte olan Türk Medeni Kanunumuzun 23. Maddesinin hükümlerine göre 'kişilik' koruma altına alınmış olup 'kimsenin hak ve fiil ehliyetlerinden kısmen de olsa vazgeçemeyeceği, özgürlüklerinden vazgeçemeyeceği veya onları hukuka ya da ahlaka aykırı olarak sınırlayamayacağı' emredici olarak düzenlenmiştir.
Bu bilgiler ışığında "eteğin boyu, seksin süresi" gibi sözleşmeye eklenecek hukuki olmayan hususların hükümsüz sayılmaktan öteye gidemeyeceğini ve ölü bir sözleşme kurulmuş olacağını göstermiş bulunmaktayız.
"Şu an yanımda olsan sana neler söylerdim
Kafam hafif dumanlı her derdimi dökerdim
Biraz ümidim olsa ömür boyu beklerdim..."
Ömür boyu beklerdim...
Kafam hafif dumanlı her derdimi dökerdim
Biraz ümidim olsa ömür boyu beklerdim..."
Ömür boyu beklerdim...
Kardeş payı. Hiç tereddütsüz.
- Neden bir adam, yağmurlu gecede evini üç kez terkedip geri döner?
- Belki karısının onu karşılama tarzını seviyordur.
(1954)
- Belki karısının onu karşılama tarzını seviyordur.
(1954)
Dişlerin çürümesi. Öldürmüyor ama yaşatmıyor da...
Davulcudur. Hala içimi bir fena edendir. Bu yaşımda bile sahur vakitlerinde gerilmeme, huzursuzlanmama ve kalbimde tuhaf kıpraşımlar hissetmeme neden olur.
internet.
Elektrik.
Su.
Yokluklarında elim ayağım karışır, ne yapacağımı bilemez hale gelirim.
Elektrik.
Su.
Yokluklarında elim ayağım karışır, ne yapacağımı bilemez hale gelirim.
Aynadaki halini gördükçe kendisini bu hale düşüren insanı ve ağlamaya sebep olan olayı bir daha unutmamak üzere yeminlerin edileceği, sözlerin verileceği, intikam çanlarının çalmaya başladığı andır. Aynadaki akiste görülen benliğin zayıfladığı duruma neden olan kişi ve olaylar, işitilen sözler bir daha asla unutulmamak üzere hafızaya kazınacaktır.
Ev arkadaşı. Gayet açık ve net. Pişmanlıktır. Uzak durun bunlardan.
Yıldız ablanın aşk laftan anlamaz ki şarkısını söyleyerek uyandım. Uyuyorken de uyanıyorken de sevmek böyle bir şeymiş...
Tüm Türkiye hayır dese de sandıklar evet diyecektir.
Muayne mi? Bunları da yazar diye sözlüğe alıyorlar işte...
Sağlığında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün gölgesinde kalmasının acısını çıkarmıştır.