bugün

entry'ler (108)

zall

--spoiler--
uzun süre entry girmemiş olan beni entry girdirmeye iten bir puanlama sistemi.
--spoiler--

dur la dur ispatı olsun, ha kendi silerse ya da silinirse spoiler de verdim, kanıt olarak dursun, screenlerini de alın lan.

(#18312678)

vaaaay! subjektif takılıyoruz he. hani nerede sadece yazarı ilgilendirecek derecede subjektif zamazingosu?
sözlük benim sözlüğün canımı sıkmayın ''vallaha sataram köyü ha'' diyorsan bilemeyiz, haklısın ağam; biz maraba kısmısı agasının pokunun üstüne pok eder mi hiç?

tanım: patrondur.

house dad md

(#18410034) süper fikir.
pratik düşünen, işi yokuşa sürmeyen insanları severim.
nick altında bile tanım getirme olayına kılım, of aman ya neyse bir tanım getirelim de silmesinler;

tanım: pratik düşünen bir yazar.

edit: görücü usulü hakkındaki görüşlerine tamamen katılıyorum ''severek'' evlenmiş biri olarak.

bob marley sözleri

--spoiler--
tesadüf bir başlangıçtır, finali sen oynarsın; perdeyi kader kapatır.
--spoiler--

akıl dolu sözlerdir.

gizem karaca

kendisi adına üzüldüğüm bir oyuncudur.
tamam bir hatadır olmuş insanız sonuçta ancak buradan bir ders çıkarmak gerekiyor, o görkemli dünyanın paspasını kaldırdığında altından tonla pislik çıkıyor, ayrıca gizem karaca gibi gencecik bir kız ilk değil, belkide adı duyulmamış niceleri var böyle.
yazık etti kendisine, eğer gerçekten kullandığı doğru ise tabi -ayrıca kimseyi yeşillik olsun diye emniyete almazlar-.
allah yardımcısı olsun hem kendisi hem ailesi için zor bir durum, şimdi ne kadar uğraşsa da o damgayı yemiş oldu.
tabi buradan ailesine de selam ederim, hatayı kendilerinde aramaları gerekir, kızlarında değil.

evlenir evlenmez çocuk yapan çift

çocuğa halayda karar vermiş olması muhtemel çifttir.

ben bu yazıyı sana yazdım

çocukların geleceği için katlanacağız bu düzensiz hayata. elden ne gelir ki? her şey çocuklar için. biraz daha sık dişini be.
biz senle ne zorluklara katlandık, ulan seviyorum seni be karı. *

bizim okul dizisini beğenen ergen

kendisine acınılası ergendir.

ortalama biri olunduğunun hissedildiği an

en sevdiğin dostları, kodaman zengin adamları, senden farklı olduğunu düşündüğün adamları birer birere kabre koyduğun andır.
herkes fazlasıyla basit.

avukatlara başörtüsü serbestliği

insani bir haktır ve doğru bir karardır.
şimdi sağcısı solcusu, bu yazıyı görüp ''helal!'' diyeni, ''hassiktir lan!'' diyeni de düzgünce okusun;
şimdi güzel kardeşim, bir insanın nosyonunu kafasında kıçında bilmem neresinde olan bir şey mi belirliyor?
peki o kişinin tercihlerini kim belirliyor?
o tercihlerini kullandırmama konusundaki hakkı sana kim veriyor?
bir başörtülü avukat, doktor, memur, işçi... bilmem ne... kendi alanındaki yetkinliği baş örtüsü ile mi ölçülür?
laiklik ve siyasi obje vurgusu yapanlara zaten acıyorum, laf anlatmaya değmez.
kısacası yerinde ve geç kalmış bir karar. olması gerekiyordu.

en sevilen yazar olmak

ee yani?
sonrası merak edilen bir durum.
en iyisi kıyıda köşede kendince yazmak.

intihar etmek yerine aselsan da işe girmek

şehit düşerek onurluca ölmektir.

üniversiteye yeni başlayacaklara tavsiyeler

kpss'ye şimdiden hazırlan. çok lazım olacak.

severek evlenmek

genelde görücü usulü olmayan evlilikler için kullanılan tabirdir.
sanki görücü usulünde silah dayıyorlar, he dayadıkları oluyor ama istisna.

görücü usulü evlilik vs flört evliliği

görücü usülü evliliklerin daha uzun sürdüğü araştırılmalarla doğrulanmış olmasına rağmen, flört evliliği candır.

(bkz: severek evlenmek)

sözlükçülerin en eften püften başarıları

24 saatlik vardiyanın son 2 saatinde çıkan aksaklıktan dolayı belirsiz süreli olarak orada kalma talimati almamız ve orada olduğumun 59'uncu saatinde ayakta kalarak, tam 7 saat sonra kendimi yatağa atmış olmam. 66 saat uyumadım başarı mı? değil tabi ki.

kadınlara en çok yakışan şeyler

kılsız bacaklar.

öğrenci işlerindeki suratsız yaratık

her öğrenci belgesi isteyişte yedi sülalesine sövülen organizmadır.
ama bir de şöyle bakmak gerek olaya, adamın transkript çıkarmaktan cinsi sikilmiş, artık bilgisayara entegre yaşıyor o da var. he haklı bir sebep mi? değil tabi, para alıyor karşılında işi ne pezevengin.

sözlenmek

(bkz: amanın da amanın minnoş)

toz pembe bir evredir.
işi resmiyete dökmüşsün abi, sağda solda yakalanırsak akşamına kız dayak yer mi? bir daha görüşemezsek ne olur, babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi gibi sorular yok, dilediğin zaman tak koluna gezin babam gezin.
tabi abisinin belirlediği saate kadar.
en kıyak mekanları gez, hayaller kur; telekominikasyonik seksler de cabası, telefonda iletişebildiğin kadarı ile libido gereksinimleri karşılama falan, ileri de yapacaklarını anlatma felan canım hehe.

yalnız çok masraflı iş. elbiseler takılar, hazırlıklar, sürekli alınan ama evlendikten sonra hiç kullanılmayan o bohçalar ve paçavralar...
ama güzel günlerdi, hatırlarım; 19 ayda biriktirdiğim 3 haftada toz olmuştu, hanımla evlendiğimin ilk gecesi soğan kırıp yemiştik menemenle beraber.
eski günler, güzel günler işte.
tadını çıkarın, evlenince o tat kaçacak çünkü.

dilemim

10. nesil bir yazar. hoş gelmiş.

eroin

tedavi sürecinde hiçbir şekilde yasal bir yaptırım uygulanmayan uyuşturucudur.
buna müptela olanların çoğu hastahaneden sonra mahkeme sürecinin başlayacağını sanır. kardeşim benim yok öyle bir şey, taksim'de şurda burda bok içindeki bir tuvallette ölmek mi? yoksa sokakta üzerinde yakalandığında en az 5 yılı sana kitlemeleri mi, yoksa adam gibi tedavini görüp insan gibi hayatına devam etmek mi? hangisi?

bu maddenin bir diğer yüzü var ki o da paradır. içen adamı anladık, bağımlı olmuş gariban, içmese olacaklar da malum.
bir de satanları var ki bunların onlar daha da müptela. para da bir nevi uyuşturucu işte.
neresi olduğu mühim değil, bir kara sınır kapısında adamın yedi sülalesi eroin işindne içeri de ama halen daha bu işlerin peşinde.
sorduğunda ise ''ne yapah! bizim işimiz budır'' cevabı alırsın, para bok gibi, zibil.

allah kimseyi düşürmesin.