bugün

ogün samast ın çocuk mahkemesinde yargılanması

bazı insanlar vardır, onlar hep genelin gördüğünü değil de "sır" ve "giz" olanı görürler. bu onların her zamanki görev ve işlev tanımlarıdır. günün mahut zamanlarında akil adam rolüyle temsillerler tiradlarını. o tiradlar uğruna genele göre bariz olanın aksini söylemek düsturu bambaşka bir şiardır onlar için. o yüzden onlar devletin katili çocuk ilan etmesini, bu yolla katil olana az bir ceza kesmesini, azıcık cezaya razı gelen bir katilin de mevzunun ardındaki gölgesi ağır adamları satmayacağını söylemiş olmamızı fırsat bilip "çocuğa ceza kesmelerini istiyorsunuz. siz taş atan çocuklar yasası'nı istemiştiniz oysa!" diye diye geriniyorlar.

biz çocukları öldürenlerden hesap sorsunlar dedik, onlar çocukları hapse attılar. haliyle uğur kaymaz'ın öldürücüleri ve devlet aklı iftihar ede ede ve çomak sokarcasına gözümüze beraat etti. ülkenin yargıtay'ı var, evet! 23 nisan'da yurdun dört bir yanı(!)nda her nasılsa bayram coşkuyla(!) kutlanıyorken dipçiklenen o çocukların görüntülerini izleyeli ve unutalı sanki bir asır oldu. ama işte ogün samast olunca mevzu, "arkadaki eli koruyorsunuz" diye diye mevzunun ardındaki gerçeği(!) bizim gibi heyecanlı değil de sebat ederek gören o akil adamlar piyasaya çıkıyor ve cepkenlerinin cebindeki saklı gizli gerçek tasavvurlarını derdest ediyorlar. biz de o an anlıyoruz ki aslında meselede suçlu olan ne ogün samast ne de ardındaki o gün gibi ortada ama her nasılsa "karanlık el" olan o el değil. suçlu biziz.

biz tmk mağduru çocuklar'ın yargılanmasındaki karanlık el'i de biliyoruz, siz o sıra karanlık düşlerdeydiniz. paşanız ve başbakanınız iyi çocukları tanıtıyorlardı "tanırım iyi çocuktur" ritüelleriyle.

neyse ki siz varsınız, siz, akil adamlar. kalp gözleriniz ve güzel yüreğinizle olayların ardındaki sırra vakıf oluyorsunuz. neyse ki siz varsınız, neyse ki siz...
güncel Önemli Başlıklar