bugün

12 eylül 2010 anayasa değişikliği referandumu

* (bkz: entry üstteki entrylere cevap niteliğinde)*
--spoiler--
hakkında az konuşup yine öksürüğüme döneceğim.

gerizekalı argüman:
hayatınızda hiç 26'sına birden evet ya da hayır cevabı vermeniz gerekecek şekilde sorular soruldu mu? sorulsa birkaç tanesi doğru diye hepsine evet der misiniz?

kişilik bozukluklarının kendi gerçekliklerini geliştirmiş bir dimağ tarafından egzajere edileceğini biliyorum da bu kadarını beklemezdim. insanlar kafalarında paranoya ve korkuyla yarattıkları gerçekliğe bazen öylesine derin bir bağlanma sergiliyorlar ki; savunmak için ortaya koydukları argümanlara keçilerin bile sıçarak güleceğinden şüphe duymuyorum.

önce sormak isterim: siz hiç, anayasa oylayabildiniz mi? anayasa hazırlanırken size hiç soruldu mu? halk olarak, herhangi bir anayasaya hakikaten katkıda bulunabildiniz mi? 80 sonrasında her sandıkta silahlı askerin durduğu, cunta hükümeti tarafından gerçekleştirilmiş olanı karşıma çıkaracaksanız zaten en başta iletişimimizi sonlandıralım lütfen.

bahsi geçen o 20 küsür maddenin hazırlanması aşamasına dönmek istiyorum. iktidar partisi, anayasa değişikliğine katkıda bulunması için partilere davet yolladığında, deniz baykal sultasınca yönetilmekte olan beyaz türklerin partisi chp, dirsek göstermişti. tabi kimlik kaybından dolayı nereye yaslanacağını şaşırmış olan mhp de benzer bir tavır sergiledi. ne yapacaktı o anda akp? chp ve mhp katılım göstermiyor diye rafa mı kaldıracaktı? sen ne yaptın? sana sunulan "gel katıl" teklifine ne yanıt verdin? şimdi sevgili cehape, seni savunanlar hangi yüzle "bize hiç sorulmamış maddelerin hepsine birden evet demek zorunda kalmak istemiyoruz" diyebiliyorlar? hangi sivil toplum yapısına uyuyor senin yaptığın? anayasa yenilemesine dair herhangi bir çalışmaya katılmayıp, hazırlanmasında ciddi katkı sağlamayıp sadece anayasa mahkemesine dosya taşıyıcılığı, danıştaya yardakçılık yaparken hiç mi vicdanın sızlamadı? katkıda bulunmadığın ve geliştirilmesinde "seni seçenlerin de fikren temsil edilmesi için baskı yapmadığın" anayasa değişikliğini reddederken oy verenlerinin hakkını nasıl yemiş olduğunu hiç mi aklına getirmedin ey cehape kardeşim?

getirmemişsindir, zira senin halkla işin olmaz canım benim. sen, bu ülkede halktan neredeyse hiç oy almadığı halde devletin tüm kurumlarında yıllardır varlığını ve baskın üstünlüğünü koruyan yegane siyasi yapılanmasın. vesayetle devrettiğin o koltukların elinden alınarak kardeş payıyla herkese eşit dağıtılacak olması fikrine dahi katlanamıyorsun. senin derdin halk değil, devletin işlerliği açısından temel nitelikleri tekelinde tutan kurumlardaki koltukların. o koltukları kaybetme korkusundan ortaya çıkan hezeyanlar nedeniyle bu çırpınışların.

hadi cehapeyi anladım, doktrini itibarı ile elit türklerin hep el üstünde tutulması için çalışıyor ve bu davranışları normal, peki chp savunucularına ne demeli? yahu kardeşim sizin hiç mi aklınız yok? iki dakika ellerinizin arasına kafanızı alıp düşünemiyor musunuz? bu adamlar şimdiye dek bir tek somut katkı bile sağlamadıkları, sağlamaları için davet edildikleri halde ayak diredikleri bir şeyin reddedilmesini gerçekten halkın iyiliği için mi istiyorlar acaba? halkın iyiliğini düşünen bir parti, şimdiye kadar halk için ne yapmış bir düşünün allahaşkına.

uzatmak niyetinde değilim. sadece avrupalı kafasıyla davranış sergilemeye davet etmek istedim insanları. sivil yaşama adapte olamayacak elitistlerin çarkları dönsün diye kendinizi heba etmeyin lütfen. sivil toplum olun, kendi iradenizle karşı çıkın çıkacaksanız. takım tutar gibi partizanlık yapıyor olmanızdan dolayı çok üzülüyorum. chp ne diyorsa doğrudur diye meydanlarda yırtınıp hemen sonrasında "26 maddenin hepsini birden nasıl kabul edebiliriz?" dediğinizde, az önce yapmış olduğunuzla çelişiyorsunuz. eğer ki içinde kötüler olduğunda bir şeylere karşı çıkmak mümkünse, partinizin her yaptığını savunmaktan vazgeçin ve sezar'ın hakkını vererek "dur bakalım kardeşim" demeyi öğrenin. sivil yaşama alışmanız zor olacak farkındayım.

sivil toplum olmanın dinamiklerini gerçeklemek adına, anayasa yenileme çalışmalarının başlangıç noktasında stk'lar olarak akp'nin kapısını aşındırmanız ve baskı oluşturmanız gerekiyordu, yapmadınız. stk'ların yapmadığını chp'nin devralması gerekiyordu, kendi iradesiyle yapmadı. iktidar partisi tarafından bu sorumluluğu yerine getirmesiiçin davet edildiği zaman dahi herhangi bir girişimde bulunmadı. şimdi ağlamanın ve zırlamanın bir anlamı yok bu durumda. ne zaman ki sivil yaşamı ve sivil toplum olmayı öğrenirseniz, o zaman lle tutulur bir tepki alacaksınız.

anayasa değişikliği referandumundan elbette evet yanıtı çıkacak. çünkü yıllarca chp ve onun devlet organlarındaki kuklaları tarafından köle olarak kullanılan halk, "artık yeter" diyecek kadar cesaret kazandılar. şimdi hesap sorma sıraları geldi. sen de hesap sor. stk olarak akp'den sonuna kadar hesap sor. ancak götünü kaldırıp bir girişimde bulunmuyorsan, "bizi eziyürler" diye eziklemekten vazgeç.

neyse, gerilmeden, sinir yapmadan 13 eylül'e kadar edeceğim son referandum cümlelerini aktararak baş ağrısı yaratmaktan sakınayım istiyorum.

chp, mhp ve davet edilen diğer stk'ların kimi ve neyi boykot ettikleri belli olmaksızın ayak direyerek hazırlanmasına katkıda bulunmadıkları anayasa değişikliği, meclis tarafından iki elle kaldırılamayan oy çoğunluğu ve danıştay ve anayasa mahkemesi maratonları neticesinde referandum aşamasına kadar geldi. şimdi referandum kapıya dayanınca döne döne folluk arayan arkadaşların "bu halk aptaldır, gider evet oyu verir" ağlamaları da, elitist yaklaşımın kanıtı olmaktan öte bir anlam taşımıyor. halk, senin bildiğinden daha bilinçli artık canım. halkın elinde atık ciddi bir güç var. ben senin gibi "evet çıkarsa bu ülkeyi terk ederim" ayağına yatmıyorum ama bak onu da söyleyeyim. hayır çıkarsa çıksın ne diyeyim. hayatımda değişen bir şey olmayacak anlamına gelir. yine hsyk'da chp'liler at koşturur, yine askerin istediği olur, yine aynı terane döner durur. ama evet çıkarsa, sevinirim, neşelenirim.

lütfen kendi söylediğinizi unutmayın: nasıl ki 26 maddenin hepsine birden evet denilemiyorsa, sırf chp merkezli diye her türlü davranış ve tutumun da onay görmemesi, körü körüne savunulmaması gerekir.
açıkgözlü günler.
Entry no : 1512 (spinapubica, 07.09.2010 04:47)
--spoiler--