bugün

selahaddin eyyubi

selahaddin eyyubi,melikşah komutasındaki türk atabeyinin (ak-sungur) torunu konumundadır.sungur eski türklerde doğana benzeyen, yırtıcı, avcı kuş anlamına gelir(tdk sözlük).bölgeye yıllarca yerleşmiş olmanın verdiği bir etkiyle ismi arapça konmuş bir türktür.Çünkü o dönemde yaşanan yer arapların çoğunlukta olduğu bir bölgeydi. -şanlıurfa 1146 yılında musul atabeyi alaattin zengi'nin oğlu nurettin mahmut ve onun başkomutanı selahattin eyyubi tarafından geri alınarak fransız kontluğu'na son verilmiştir. şanlıurfa'nın türkler tarafından geri alınması, II. haçlı seferi'ne sebep olmuştur.
Eyyûbî hanedânı üyelerinin büyük çoğunluğunun adları, en eski türk adlarıdır. selahaddin'in ağabeyinin adı turanşah'tır. kardeşlerinin adları ise, tuğtekin ve böri'dir. selâhaddin'in dayısının adı, şihabeddin mahmut b. tüküş idi. gene selâhaddin'in hanımlarından birisi olan unar bey kızı ismetüddin amine türk'tür. iki eniştesi de türk'tür. bunlardan birisi, unaroğlu sadeddin mesut; diğeri ise muzafferüddin gökbörü idi.Eyyûbî hanedanının bir türk hanedanı olduğunun en açık delillerinden birisi de, devrin şairlerinden ibn senâül-mülk'ün, haleb'in selâhaddin tarafından alınmasından sonra yazdığı medhiyesidir. bu medhiyenin bir beyitinde, şair şöyle demektedir: "arap milleti, türkler'in devletiyle yüceldi. ehl-i salip (haçlı) davası, eyyûb'un oğlu tarafından perişan edildi.
"Eyyûbî hanedânının devlet teşkilatı, karahanlı ve gazneli türk devletlerinde başlayan ve selçuklular'la gelişen teşkilatın aynıdır. sultan, divan, meşveret yani kurultay, üstâzüddâr (saray idaresi, şarapdarlık, çeşnigîrlik gibi görevleri yürüten kişi), hâcîblik, silâhdârlık, emîrahurluk, davâdârlık, el-mükebbis, taşdarlık, çavuşluk gibi saray teşkilâtı, türk-islâm devletlerinin bir devamıdır. adliye işlerine bakan kazaskerlik müessesesi bilindiği üzere osmanlılar'da devam edecektir.Eyyûbî ordusunun temelini ve büyük çoğunluğunu tavâşî adı verilen türk memlûkları teşkil etmekte idi. bu türk ordusu, bağlı bulundukları komutanların adlarına göre el-nuriyye, el-esediyye, el-necmiyye, el-salâhiyye gibi adlarla adlanırlardı. selâhaddin devrindeki bu türk memlûklu ordusu komutanları arasında bahaeddin karakûş, şerefeddin karakuş el-takavî, izzettin cavlı, şarimüddin kutluaba, hüsameddin sungur el-halâtî gibi türkler bulunmakta idiler.
Hakimiyet alâmetlerinden birisi de, bilindiği üzere bayraktır. eyyûbîler'in bayrağı sarı renkte idi. amblemi de kartaldı. eyyûbî hanedânı türk geleneklerine uyarak, açık sarı rengi kendi hakimiyet rengi olarak kabul etmişti. ayrıca bayrağına, bir türk amblemi olarak kartalı koymuştu. kartal, eyyûbîler'den başka selçuklular'ın, artuklular'ın da devlet sembolü olmuştur.Türk hakimiyet sembollerinden birisi de mehter'dir. eyyûbî sarayında da türk geleneklerine göre yer alan mehter, nevbet vurur ve büyük saygı görürdü. hatta selâhaddin, gözde cariyelerinden birisini, sarayın yüksek memurlarından birisi olan mehterbaşı ile evlendirerek, bu kuruluşa verdiği değeri göstermişti. Selâhaddin'in hayatta bulunduğu sürede, büyük bir türk-islâm devleti özelliğini gösteren eyyûbî hanedânı, selâhaddin'in ölümünden sonra, oğulları ve kardeşleri arasında paylaşılmıştır. mısır'daki son eyyûbî hükümdârı turanşah, türk memlûk komutanlarından aybeg tarafından ortadan kaldırılmıştı (1250).~http://www.turkforum.net/showthread.php?t=412472~
Ayrıca Selahaddin Eyyübi'nin eşide Türk'tür.Baktıysanız kardeşlerinin ismide öz be öz türkçe'dir.Kürt tarihçi Şerefhan Bidlisi bile yazdığı kitapta bu adları vermiştir. Bununla birlikte, o dönemlerde, o şartlarda bir Arap'ın ya da Kürt'ün bir Türk adı almasının mantıklı bir açıklaması yoktur.
Ben kendi düşüncelerimin kaynaklarından birisini burada önünüze koydum bakalım kürt olması hakkında görüşlerin kaynağı nedir?