bugün

abdulkerim kirca

tsk kurmayları tarafından kucaklanan bir sürü cinayetin zanlısı eski binbaşı.

"masumiyet karinesi" denen şeyle "zanlıyı savunmak" arasındaki fark sanırım pek bilinmiyor.

hakkındaki iddialar gözetildiğinde kendisini savunanların bu iddiaların doğru çıkması karşısında ne yapacaklarını merak etmekteyim. 1940'larda 30 köylüyü kurşuna dizen komutanın ismini geçen yıl kışlalara verdikleri gibi bu gibi "kahraman"ları da kutsarlar, bundan eminim.

--spoiler--

ergenekon'un 16 ölüm kuyusunu bildiğini iddia eden jitem itirafçısı abdülkadir aygan, "kırca sağlık-sen diyarbakır şubesi'nden necati aydın, mehmet ay ve ramazan keskin'in kafalarına yanımda sıktı. bunları toprağa gömdük" dedi. aygan'ın anlatığı kırca dönemindeki infazların bazıları şöyle:

idris yıldırım: silopi'den alındı elazığ'da öldürüldü.
servet aslan: siirt eruh'ta infaz edildi.
edip aksoy, sıdık etyemez: silopi ile cizre arasında bir dere yatağına gömüldüler.
ahmet ceylan: diyarbakır yenişehir'de infaz edildi.
mehmet salim dönen: jitem'e getirildi. jitem'de üzerinden 7 bin mark çıktı. bunları kırca aldı. işkenceyle öldürüldükten sonra cesedi atıldı.
ihsan haran: jitem'de sorgulandı ve infaz edildi.

--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar