nabi

" sakın terk-i edebten kuy-ı mahbub-ı hudadır bu,
nazargah-ı ilahidir makam-ı mustafdır bu "

rivayete göre nabi'nin de içerisinde bulunduğu hac akfilesi medine şehrine yaklaşmıştır. vakit gecedir. bu peygamber aşığı aşiri uyku tutmaz bir türlü. o sırada kafilede bulunan devletin ileri gelenlerinden birinin yaklarını kıbleye doğru uzatarak yattığını görür. bu manzara karşısında çok üzülür ve yüksek sesle meşhur manzumesini okumaya başlar.

" edebi terketmekten sakın ki burası allah'ın sevgilisinin yurdudur. burası allah'ın nazar ettiği yer ve muhammed mustafa'nın makamıdır"

çok geçmeden manzumeyi duyan herkes uyanır ve toparlanır. kervan tekrar yola koyulur. mescid -i nebevi'ye yaklaştıklarında onları dehşete düşürecek bir süpriz beklemektedir.
çünkü o anda bütün minarelerden büyük şair nabi'nin gece söylediği o manzume okunmaktadır. namazlar kılınır ve müezzinlere bu işin sırrı sorulur. cevap son derece şaşırtıcıdır: bu gece efendimiz (s.a.v) rüyamıza girip bize bu beyti ezberletti ve sabah ezanından önce de okumamazı emretti.