bugün

8 temmuz 2006 uludağ sözlük tv makinası zirvesi

bascı arkadas sag olsun pankartımızı kaldırdı bi ara, hatta cevirdi baktı "bu ne, yanlıs bir sey olmasın" diye. ama biz hemen uludagsozluk dedik, "tamam o zaman" dedi.
arada muhabbet de etti bizimle, o da insan, onun da ihtiyacı var.
natalia'nın insan olmadıgına oy birliği ile karar verdik.
gonul yazar da ne hikmetse eger ikide bir bizim sozluk pankartına bakıyordu. anlayamadı once heralde. ama daha sonra anladıktan itibaren destegini esirgemedi.
hakkı devrim'e gelince, zaten babacan bir adam, bunu bir kez daha kanıtladı. gecnleri koruyan bir kaç lafı vardı da şimdi hatırlayamdım.
hakan peker, klasik hakan peker'di.
siyahi güzelle bir güzel dans etti, hatta arada güzel hareketleri vardı. yazık kızcagız da naapsın gülmek zorunda. *
suat suna agır baslılıgını bir kez daha gozler onune serdi. çıplak sesi * ile okudugu sarkılarında sesinin ne kadar temiz ve güzel oldugunu stüdyoda daha bir güzel gorduk.

programın en basında kabak gibi 3 tane pankartımız gozuktu, "http://www.uludagsozluk.com"; diye.
programın sonunda da "okan bayulgen" eski sozlukten sonra bizim adımızı da soyledi + pankart ekranda gozuktu.
eksi'ye ayar vermek zorunda da kaldık ama naapalım, onlar kasındı.
sen orada bir sürü yaratıcı taraftar varken, kısacık aklınla kalk da "gazoz mu sozluk mu belli diil. bkz: cakma sozluk" yaz. biz de alkısladık bize boyle guzel bir pankart actıkları icin. ama yakısmadı onlara.. aslında cok yakıstı da neyse.. hemen buna cevap geldi. hatta biz pankartımızı hazırlamıstık *. ve hemen kaldırdık pankartımızı. "asiti fazla, ekşiliği az sozluk". güldüler tabi, baska yapacak bir seyleri yoktu cunku.
hele bir de cakma paris hilton olayı vardı ki tam komediydi.
boyle guzel giyinmiş bir kızımız * *, malum en onde oturuyordu. kalkıp bir ara bize dogru pankart kaldırdı. "ekşisözlük taklitlerinden sakının" ama o da bilmiyordu tabi yaratıcı taraftarların orada oldugunu. nereden bilsin ki abisi. * ve hemen bizden ayarı aldı, "paris hilton taklitlerinden sakının". ben pek kıza bakmadım ama * bakanların soyledigine gore kız bizim pankarttan sonra bir daha gulememiş. * *

tv makinası zirvesi genel olarak boyleydi.
sonrasında 3 araba dolusu insan malum 8 temmuz 2006 istanbul bursa futbol maci'na gittik.

ben ve ozsaycan bursa ekibinde gorev aldık ve farklı kazandık. * *

sabah ezanından sonra biten mucedelenin devamında aynı 3 araba * * olarak herhangi bir çorbacıya gittik. corbalarımızı içtikten sonra da pidelerimizi yedik, ayranlarımızı içtik ve yavastan kalktık.
sağ olunlar, devedikeni, arjen robben ve lock ulasımda buyuk yardım ettiler.

işte boyle gecen bir gece ve sabahıydı 8-9 temmuz.
uludagsozluk için bir sey yapabildiysek, ve bunu yaparken de katılan herkes eglendi ise ne mutlu bize..