bugün

türk tütünü nasıl yok edildi

bizim bir zamanlar tütünümüz vardı arkadaşlar.
"türk tütünü..." dünyaca meşhur...

20. yüzyılın başında amerika'da üretilen sigaralarda türk tütünü tercih edilirdi.
görsel

bu yukarıdaki görsel rj reynolds'un ürettiği osman sigarası, osman sigarası daha sonra "camel" oldu.

rj reynolds'un en büyük rakibi lm(liggett and myers) de türk tütününden murad ve fatima adlı sigaraları üretiyordu.
görsel

türk tütünü kısacası bizim en önemli ihrac kalemimizdi.
ama biz bu ihracattan tek kuruş para kazanamıyorduk, çünkü tütün gelirlerimize el konulmuş, üretilen her tütün reji idaresi denilen küresel çetenin sömürü mekanizması tarafından toplanıyordu...

bizim ege'nin meşhur efeleri, efe efsaneleri de işte bu reji idaresine karşı dağa çıkmış baş kaldırmış birer efsane olmuştu.

çökertme'den çıkan halil'in çakır gözlü gülsüm'ünü alan çerkez kaymakam reji idaresi'nin kulu köpeğiydi örneğin.

sandalı ile reji idaresinden tütün kaçıran kerimoğlu'nu vuran kör arap da reji idaresinin jandarma kuvvetinin çavuşuydu...

pek çok efe bu reji idaresine karşı malını, ırzını, rızkını korumak için dağa çıkmış, ama osmanlı bunları eşkiya ilan etmişti. öyle kuvvetliydi reji idaresi...

işte bu reji idaresi kaliteli türk tütününü osmanlı'dan değerinin çok altında alıyor, amerika'ya kat be kat fazlası karşılığında satıyordu.
osmanlı'nın borcu bir türlü bitmiyor, ama türk tütünü dünyaya yayılıyor ve meşhur oluyordu...

konu uzun, fazla dağıtmayalım...

cihan harbi sonrası ilan edilen genç cumhuriyetimiz, osmanlı'nın bu dış borçlarını kabul etti, kabul etti ama, bu borcu kendi şartlarımızla ödeyeceğimizi beyan ettik, böylece reji idaresi'nin faaliyetlerine son verdik.
1921'de reji idaresi'nin yetki ve gelirleri kısıldı, 1923'te ise reji idaresi'nin tüm mal varlığına el konuldu ve 1925 yılında çıkarılan tütün inhisarı kanunuyla tekel idaresi kuruldu.
hani lozan hezimettir diyen gerizekalılar var ya, hah işte o gerizekalıların hezimet dediği lozan sayesinde biz reji idaresinden kurtulduk.
ve memleketimizin en önemli ihraç kalemleri olan tütün, fındık, incir ve narenciyemizi biz satmaya başladık.
bu ülkeyi, tütün, fındık ve incirin sırtında yükselttik.
(bkz: tütün fındık incirin sırtında yükselen cumhuriyet/#38454108)

hem osmanlı'dan kalan dış borçları ödedik, hem de bu ürünler karşılığında fabrikalar, demiryolları, barajlar inşa ettik...

1950 yılında türkiye'nin ihracatının yüzde 93'ü tütün, pamuk, fındık, zeytin, incir, üzüm, narenciye gibi ürünlerdi. şimdi pamuğu ithal ediyoruz, tütün yok, sigara piyasasına yüzde yüz yabancılar hakim. zeytin ve zeytinyağı bile ithal ettik. çok şükür üzüm, incir, fındık ve narenciye ithal etmiyoruz henüz.

derken küresel çete yeniden tütünümüze göz dikti.
yıl 1984.
başbakan özal yabancı sigara ithalat yasağını kaldırdı, 1986 yılında da özel sektöre tekel ile ortak olmak şartıyla sigara üretebilme izni verildi. böylece ilk özel sektör yabancı sermayeli sigara fabrikası philip morris kuruldu...

bu sayede 1925 yılında atatürk'ün kurdurduğu tekel'in tasviye süreci başlamış oldu.
1980'lerin sonları ve 1990'lı yıllarda kamuya en yüksek getiriyi sağlayan işletmelerden biri olan tekel'e düşmanlık yapılarak geçildi. sürekli tekel'in zarar ettiği söyleniyor, böyle bir algı yaratılıyordu.

1991 yılında ise küresel şirketlere sigara üretme hakkı verildi. böylece türkiye'de ardı ardına yabancı sigara fabrikaları açılmaya başlandı.

dünya bankası tarafından ülkemize gönderilen kemal derviş'in çıkarttırdığı 9 ocak 2002 tarihli 4733 sayılı tütün yasası ile de türk tütününün ölüm fermanı imzalanmış oldu...

bu kanun ile;
-tütünde devlet desteklemelerine son verildi.
-tekel'in özelleştirilmesinin önü açıldı.
-yabancı sigara üreticisi şirketlerin işleri daha da kolaylaştırıldı.
-tütün üreticisinin ürününün tekel tarafından alım garantisine kısıtlamalar getirildi.

özal ile başlayan, kemal derviş ile devam eden türk tütününün bitirilme sürecini tamamlamak ise tabi ki akp'ye düşüyordu.
akp iktidara gelir gelmez tekel'in alkollü içecekler bölümünü 2003 yılında yandaş nihat özdemir'e sattı.
bu satış tekel'in tütün ve sigara kısmının da satılacağının habercisiydi.
-----------------------
ara not: bu tekel'in alkollü içkiler kısmının satışına rakamlarla ayrı bir yazıda değineceğim ilerde.
-------------------------

gelelim tütün'ün son dönemlerine...

2002 yılında türkiye'de 36 ilimizde ve 155 ilçemizde tütün üretimi yapılıyordu.
bugün sadece 20 ilimizde ve 86 ilçede tütün üretimi yapılıyor.

yerli tütün kullanımı 2003 yılında yüzde 40 iken, 2015 yılında yüzde 15'e düştü, bugün yüzde 10 bile değil.

kemal derviş'in çıkarttığı 4733 sayılı tütün yasası sayesinde 2002 yılında 55 bin 800 ton tütün ithal ettik.
2015 yılına geldiğimizde rekor kırarak 100 bin ton tütün ithalatı yaptık.

yıllar boyu ülkemizin en önemli ihraç kalemlerinden biri olan tütünde ithalatçı olduk.

ülkemiz topraklarında yetişen tütünden üretilen sigaraların oranı 2003 yılında yüzde 43 iken, 2008 yılında akp'nin tekel'in sigara bölümünü satmasıyla bu oran 2015 yılında yüzde 13'e düştü.

artık ülkemizde üretilen tütünden üretilen sigara oranı yüzde 10'un altında.
yabancı sigaralar ve yabancı tütün piyasanın yüzde 90'ını ele geçirmiş...

2008'de tekel'in sigara bölümünün özelleştirilmesine gelelim...

tekel'e ait, samsun, tokat, malatya, adana, maltepe ve bitlis sigara fabrikaları british american tobacco firmasına 1.7 milyar dolar karşılığında satıldı.
bu rakam bu satılan fabrikaların 2 yılda elde edeceği kar karşılığı bir paraydı.
ayrıca bu fabrikalara ait tüm taşınmazlar, lojmanlar, arsalar da bu paranın içinde hediyesi olarak verildi.

bitmedi.
british american tobacco şirketi, satın aldığı bu sigara fabrikaları için ödediği parayı bu fabrikaları teminat göstererek türk bankalarından aldı.
--------------------------
ara not: benzer durum türk telekom'un özelleştirmesinde de olmuştu.
(bkz: türk telekom u alan saudi oger den yediğimiz kazık/#38257464)
--------------------------

bu arada british american tobacco'nun aldığı fabrikaların depolarında toplam değeri 125 milyon dolar olan 1. sınıf tütün bulunuyordu. bu da cabası.

bugün geldiğimiz noktada philip morris pazarın yüzde 45'ini kontrol ediyor.
diğer küresel şirketler british american tobacco(bat) yüzde 10,
japan imperial tobacco(jti) de yüzde 10 pazar payına sahip.

bunlardan başka, 2015 yılı itibariyle tütün piyasamızda cirit atan yabancı şirket sayısı 23’e ulaştı. Bunlar;
- ABD’li Anadolu Tütün ve Kaituni Tobacco Industry
- Güney Koreli Kt&G Tütün
- Hollandalı Best-Bitlis Entegre, British American Tobacco, Dimon Jti, Philip Morris Sabancı ve Reytek
- ingiliz, European Tobacco ve Imperıal Tobacco
- iranlı Turkishtobacco
- isveçli, Baykuş Tütün ve Min Tütün
- isviçreli Birtab Tarım Ürünleri ve Socotab
- KKTC firması görünen Orient Tütün
- Suudi Arabistan’ın Alafdal Nargile Tütün
- Ürdün’ün Kardeşlik Nargile Tütün
- Vietnam’ın Mekong Gıda
- Yunanistan’ın Boromik Tütün, Karelia Tütün ve Rodop Tütün şirketleri
- Lübnan’ın Hatem Tütün şirketleri

bütün bunların dışında, bugün ithal ettiğimiz tütünlerin çoğu gdo'lu...
ve bu ithal gdo'lu tütün daha da kanserojen, daha da bağımlılık yapıyor.

nereden nereye...
daha anlatacak, yazacak çok şey var. ama nesini, hangi birini yazayım.

akhisar'ı bilirsiniz.
bir zamanların tütün cennetiydi işte.
hatta akhisar'da bir de tütüncü kız heykeli var;
görsel

o heykelin önünden her geçişimde utanıyorum, her geçişimde sanki tütüncü kız heykeli biraz daha üzgün gözüküyor gözüme...

akhisar'dan izmir istikametine giderken bir de devasa binalar var.
burası zamanında milyonlarca lira harcanmış ama bir türlü faaliyete geçirilememiş(özal sayesinde) sigara fabrikası.
tütün deposu olarak kullanılmış. devasa bir alan. onlarca bina var, hektarlarca arazi içinde.
görsel

bu koca alan, bu binalar...
paha biçilemez.
bir ona bir buna peşkeş çekiliyor...

buradan geçerken de hep düşünürüm, "devleti yönetenler bu kadar mı hain olur" diye...

neyse. kafi bu kadar şimdilik.