bugün

dua

aynen yarım saat önce yaşanmıştır.

--spoiler--
fuzuli ortodontik tedavi görmektedir. artık tedavinin sonlarına yaklaşan fuzulinin dişlerine takılıp çıkarılabilen aparat takılmıştır. fuzuli yakın kasabadaki bir piknik alanında piknik yaptığı sırada bu aparatı düşürmüş, ancak lan nasıl olsa ucuz bir şeydir, hem yenilerim güzel olur mantığıyla dişçiye gitmiş, dişçiden aldığı 150 $ ama birşeyler yaparız cevabından sonra (gerçi sağolsunlar baya ilgilenip yadımcı da oldular) fuzuli tutuşmuş ve kaybetmenin üzerinden tam 5 gün sonra aparatı aramaya tekrar yakın kasabaya gitmiştir.
--spoiler--

mekana varan fuzuli, dua okumaya başlar. hususan ayet-el kürsi'yi okur. aramaya başlar. arar, bulamaz. 3 kere (yanlış hatırlamıyorsam) "bulamayacağım, herhalde evde bir yerde" mantığıyla ayrılmak düşüncesi gelir. ancak bir yerden de ayrılmamak için çok baskın bir duygu vardır.

derken fuzuli'nin telefonuna bir mesaj düşer: "arasana acil". mesaj fuzuli'nin çok sevdiği arkadaşlarından birine aittir. fuzuli derhal arar, önemli bir şey olabilir düşüncesiyle...

mesajın gelmesinden 30 sn sonra:

a: aslanım benim be... kaç kişiye mesaj attım, kimse dönmedi.
f: nasılsın aga?
a: iyiyim. baksana, ne diyeceğim. bende kontör yok. bize yemek ısmarlsana telefonla.
f: tamam, olur.
a: adresi, telefonu veriyorum.
f: verme, mesajla! ya başka birisi olsa ana avrat söverdi sana ya... (dertli fuzuli)
a: ne oldu ya, hayrola?
f: ya, şu an bir piknik alanındayım, benim ağızlık vardı ya onu kaybetmiştim, dişçi de 150$ çekti, üzerime yağmu yağmaya başladı...
a: hadi ya... ben şimdi arkadaşlara da söyleyeyim. bereber dua ederiz, inşallah bulursun.
f: inşallah aga ya. hadi at mesaj... görüşürüz.
a: tamam.

fuzuli telefonu kapatır. biraz durduktan sonra, aramaya devam etmek için başını aşağıya indirir. ve şaşırır. ordadır. ayağının ucundadır aradığı şey. müthiş bir sevinçle derhal arkadaşını arar...

bunları yazarken, risale-i nur'larda anlatılan, Hz. Yunus'un kıssası aklıma geldi. hz. Yunus'un gece, dalgalar, yunus, olumsuz bir faktör olarak karşısındaydı. ancak o "la ilahe illa ente subhaneke inni küntü minezzalimîn" demişti. gücü denize de, dalgalara da, yunusa da geçene yalvarmıştı. ve salih-i selamete çıkmıştı.

evet dua, en zor şartlarda, şartların yaratıcısı ve müdebbirine yakarmaktır.

not: bu arada, "lan 150$ için, amma muhabbet yaptı adam ya" diyebilirsiniz. ancak; üst üste bazı şeylerin birikmesi sonucu bu kadar sıkıntı oluşturdu bende.