bugün

darfur

sudanın devasa çöl ve çorak arazilerinin batısındaki altı milyon nüfuslu bir bölge.

boşverin siz şimdi o garip istatistikleri.
ben anlatmayayım sizlere oranın etnik kimliklerini.
yani bilmem kaçı hristiyan - bilmem kaçı müslüman olduğunu bilmeye ne gerek var.
yada bilmem kaçının arap müslüman - bilmem kaçının da afrikalı müslüman olduğunu bilmeye ne gerek var.
yada ne gerek var darfur da şimdiye kadar ölenlerin sayının 400 bin den fazla olduğunu bilmeye.
yada önemi var mı orda hem petrol - hem gaz - hem de krom veya demir yataklarının olduğu konusun da bilginin.

ama bilin ki her darfur lu çocuk yarın ölmek için doğuyor.
ve her darfur lu kız yarın tecavüz edilmek için büyüyor.
hamile kalan her kadın yarın karnı deşilmek için hamile kalıyor.
bugün aç veya tok kalmanın önemi yok darfur da.
nasılsa yarın öldüreleceksin.

ve sen asla darfur lu olmak istemezsin.
sen sanki gladyatör savaşı izleyen modern dünyalıların maskotu olmak istemezsin.
ve sen yardım için bize altı tane helikopte lazım diyen bm hedelerinin laflarını duymak istemezsin.
sen dünyaya zaten ölümcül bir virüsle gözaçmak istemezsin.
ve sen tecavüz edileceğin günü veya öldürüleceğin günü bekleyerek büyümek istemezsin

ey oy peşin de koşan ne idüğü belirsiz dünyanın bütün siyasileri
yok yok bu yeterli olmadı. hafif kaldı biraz.
onların bütün ama bütün sülalesi
siz istemezsin.

soykırımı yapanları ve soykırım gerçeğine götünü çevirenlerin kanlı ellerini : bugün darfur da - dün hocalı da - bir gün sonra saraybosna da daha evvel grozni de ve en son felluce de gördük ve onlar hep vardılar.

peki biz nerdeyiz?