bugün

bilim

bilmek, bilimin ilerlemesi bunlar gerçekten insanı mutluluğa götürüyor mu?? rousseau çok sert laflar eder bu konuda, entellektüel küfreder desek yeridir. benzer konuya erasmus desiderius da değinir. toplum okumadığı için öncelikleri okuyan insandan farklı olur. oturup 2 saat araba motoru yada telefona gelen bi güncelleme ile ilgili konuşabiliyorlar. şaşıyorum kitaplar herkes için varken nasıl bu kadar cahil kalan insan var. neden önemli konuları es geçerken önemsiz şeyler hakkında birbirlerinin sözünü kesecek kadar heyecanla ve hevesle konuşuyorlar. platon kafası önemli işlere basmayan önemsiz şeylerle ömür geçirir diyor??! haklı olabilir mi, ne dersin?? bu yani toplumdan kopmak her entellektüelin kaderi, düşünürlerin hayatını okuyunca bunu seziyorsun çoğu sürgün hayatında, kaçarak geçen bi ömür.

peki diğer soru??acaba bilmek, bilim bunlar ahlaki açıdan bizi doğru yerlere mi götürüyor?? acaba rahat etmesini sağlamak bi insanı mutlu etme yolu mudur yoksa rahatlık fıtratımıza aykırı mı??? marksizm bu konuda yanılır kanaatimce. evet bilim teknolojiyi geliştirdi evet doğru uzaklarda ki abini arıyorsun ne hoş ama çoğu kişi göremiyor teknoloji gelişmese zaten o kadar uzağa gitmeyecekti abin. teknoloji kendi açığını kapatıyor. dostoyevski medeniyet insanın duygusal dünyasını karıştırmaktan ötesine yaramadı der. ne haklı. neyse dediğim gibi teknoloji gelişti üretim arttı ama sonra hırs açığa çıktı. herkes diğerinin üstünde olmayı istediği için toplum birbirinden huylanan insanlarla doldu. beni ilk gördüğünde 40 senelik dostu gibi davranıp 40 sene sonra işim düştüğünde arkasını dönen insanlar var etrafta. ayrıca tatmin sınırımız çok arttı. çoğu şeye sahip olunca insan elinde olan 9 tanesi ile mutlu olmaktansa olmayan 1 ine üzülüyor. bi çok kullandığımız madde varlığı ile mutluluk getirmezken yokluğunda mutsuzluk getiriyor bize.

kısacası hırstan dolayı insanlar karşı tarafa zarar vermek isteyen, onun zararında kar edecekse bunun doğru olup olmadığı ile ilgilenmeyen, bunu hiç umursamayan kişilere döndü. budizmin tam tersi istikamete hareket edip her şeyi elde etmeye uğraş verdi ve bu uzun vadede bize mutsuzluk getirdi. insan ahlaki açıdan yanlış bi alana depar atıyor. dinler nefsine sahip çık derken kapitalizm her şeyi iste diyor. tükettiğin kadar varsın. insanların çoğu bunu göremiyor.

şüpheliyim, ilmin atılım yaptığı 20. yy'a 2 dünya savaşı sığdırdık?!? bi gariplik yok mu burada??? savunamıyorum bilimi. uçaklar-tanklar-uçak savarlar-savunma sistemleri geliştirmekten daha mutlu bi hayat kurabilirdik.

bu konuda daha çok edecek laf var ilaç sektörünü kitapları eleştirsem yeridir. hayatı basitleştirmenin depresyona gittiğinden bahsetsem de olur. schopenhauer desem erich fromm desem olur yada ibni haldun...