bugün

kronik solcu

ülkeyi beğenmeyip, polise taş atıyorlarmış, ülke zaten çok güzel, işsizlik yok denecek seviyede kişi başına düşen milli gelir 50.000 dolar, işsizlik maaşı da var sağlık hizmetleri de bedava. üstelik ulaşım da bedava, ev fiyatları sudan ucuz kirayı veremiyecem sokakta kalacam derdi yok mis. neyi eleştiriyorsa bu adamlar ve polis o kadar iyidir ki işkenceyle kimseyi öldürmez, öğrencileri köşe başlarında sopayla dövemez, gaz sıkıp kimsenin huzurunu bozmaz. polis gaza boğduğu sokakta camdan çıkıp bebek var gaz sıkmayın diyen kadına sikerim senin bebeğini demez, zaten polis öğrenci dostudur, farklı kimliklere sonuna kadar saygılıdır, asla kimseye şiddet uygulamaz gerekirse de amirlerine bu konuda direnir, kültürlüdür de aynı zamanda, kendisine taş atılsa bile güler geçer bilir ki hayvan gibi zırhı vardır kendisine bir şey olmayacaktır, tatlı dille eylemcileri uyarır canım benim. böyle şeker gibi harika bir şeydir ama solcu buna rağmen hiçbir şeyi beğenmez bu harika ülkede neyi eleştirebilirsiniz ki zaten. bu solcu eleştirecem ayağına devletin ve polisin ne bok olduğunu görmeyen veya görmezlikten gelen olaylara tek taraflı bakan faşistlereydi.

bu da sola: sol'un bugüne kadar yaptığı en büyük hata, türkiye'de sol olmaktır. üniversitede felan görüyorum bu insanları yok işçi sınıfı yok halk bir sürü boş laf. hangi sınıf amk, hangi halk hangi devrim? bilmesek yutturacaklar da... sanayide de çalıştım, gerçek yüzlerine gördüm bu insanların alayı işçi arkadaşının kuyusunu kazıp patronun gözüne girmeye çalışan, alacağı yeni araba için bankalara yalvaran, evine saçma sapan eşyalar alıp akrabalarına hava basan dedikocu kalitesiz, cahil kimseyi düşünmeyen, yalancı ve alçak kimseler, kendinden alçak gördüğü 15 yaşındaki çırağa bile her türlü aşağılamayı işkenceyi reva görür bu insan müsveddeleri. gidin bir kendinizi dinleyin bu adamlardan gidin bu adamların kadınlara bakış açısını görün, gidin o adamların cahilliklerene şahit olun kaç saniye dayanabilirsiniz merak ediyorum. bu adama git eşitiz patron felan yok de ben niye çırakla eşit olcam yeha der çırağı ''ezemiyorsak niye ustayız amk?'' mantıkları kısaca böyledir. böyle bir irin için mi savaşıyorsun, sana ne oluyor amk git okulunu bitir bin şu eşeklerin tepesine sane ne lan. hala sosyalizmle sana asla destek vermeyecek işçilerle vakit kaybediyorsun? kaç can bu uğurda boş yere gitti, cepheydi zart zurttu, insanları kandırdı, boş eylemler yaptırıldı bir çok genç okulunu bitiremedi hapislerde çürüdü, farkındalık yaratabilecek, kitleleleri peşin sürükleyebilek onlarca isim bir bir yok oldu sonuç ne koca bir hiç, olmayacak işlerle uğraştınız. faşizmle mücadele dediniz ama sizin asıl hedefiniz olan işçi sınıfı faşistin kralıydı soma'da akp gibi neolirabel bir partinin seçim kazanması, size cevap olmadı mı? gerçekler hep böyleydi ve böyle de olacak.

konudan biraz sapıyorum, peki asıl sorun ne, işçi sınıfıyla ilintisi olmayan sol neden ayakta?
Türkiye'nin asıl sorunu birçok farklı görüşün, inancın etnik grubun bir arada yaşamasıdır. Bu gruplardan halice büyüğü olan sunni türk kimliği devlet idolojisi gereği koruma altına alınmışken diğerleri, tam olarak bıçak sırtındadır. her an yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya olan ve zaman zaman kıyımdan da geçen farklı kimlikler eğilimsel olarak sola yaklaşıyor, yanlış olan şey burada başlıyor. farklı gruplar daha gerçekçi bir yaklaşımla, kendi siyasi ve fiziksel savunmalarını hızla hazırlamalı. gerekiyorsa diğer kimliklerle kartelleşerek var oluş mücadelelerini vermelidirler. bu direniş, hiçbir birey sosyal alanda, kamu alanında, baskın kültürde ateist, eşcinsel, kürt, alevi, müslüman olmaynan(agostik deist vs) süryani ermeni, rum, musevi, hristiyan olduğu için ayrıma tabi tutulmayana, her birey kendini güvende hissedebilene kadar bir başka değişle bu sistem değişinceye kadar devam etmelidir.