sakir suter

AKŞAM gazetesi yazarı, değerli gazeteci Şakir Süter'i kaybettik. Ailesine, dostlarına, basın camiasına başsağlığı diliyorum.
Üzüntüm çok büyüktür. Tam yirmi bir yıl önce yollarımız birleşti, tanıştık.
Meslek hayatımın en zorlu dönemlerindeki dostlarımdan biriydi.
1986 yılının sonbaharı... Ben Ankara'da Yankı dergisinde araştırma müdürü olarak çalışıyorum; hapisten çıkalı iki yıl olmuş. idamla yargılandığım MHP davasından yeni beraat etmişim ama olumsuz 'hava'sı devam ediyor.
Merhum Kemal Ilıcak beni istanbul'da Tercüman gazetesine çağırıyor. Birkaç ay çalışıp genel yayın müdürü olacağım.
O zaman Şakir Süter, Tercüman kadrosundaki 'en solcu' isimlerden biri olarak biliniyor.
Karşılıklı izlenimler, karşılıklı önyargılar yüzünden birbirimizden ürküyoruz.
Yeni genel yayın müdürü MHP'lidir, solcuları işten atacak!
Yeni genel yayın müdürü 'dışarıdan' bir isim, üstelik acemi...
Ve bir direniş havası, şu odada, bu odada ikili, üçlü toplantılar...

Dost ve haberci
Bu sıkıntılı hava kısa sürede dağıldı.
Şakir Süter en yakın çalıştığımız iş ve dostluk ekibinin önde gelen isimlerinden biri oldu.
Gerçekten acemiydim, o güne kadar gazete yönetmediğim gibi sayfa bile yapmamıştım. Ama benim iyi niyetimle Şakir Süter gibi arkadaşların yardımı birleşince güçlü bir ekip olduk.
Zor şartlarda başarılı bir gazete yönetimi gerçekleştirdiğimize inanıyorum.
Şakir Süter'i Tercüman'ın haber müdürlüğüne getirmiştim, uzun süre gazetede şaka konusu oldu; komünist-faşist işbirliği diye...
Şakir Süter'i asıl o zaman tanıdım: Çok dürüsttü, söylediği her şeye inanırdım, herkes inanırdı. iyi haberciydi; haber atlamazdı. En mühim özelliklerinden biri, "ayrıntılar" üzerine inanılmaz dikkatiydi! il bakışta göze batmayan ayrıntıları bulur çıkarırdı. Bu ayrıntı olayın önemsiz bir teferruatı, geçmişte kalmış bir iz, olay kahramanının sıradan bir karakter özelliği olabilirdi.
Sağ, sol ayrımının henüz silinmediği o dönemde Şakir Süter bir öneri getirdi: Rauf Tamer, Bülent Ecevit'le mülakat yapsın!
Niye ikisi?
ikisi de kibar, ince insanlar... Siyaset yüklü bir mülakat yerine, "hoş edalı" bir mülakat daha iyi olur!
Gerçekten ses getiren, sıcak bir mülakat olmuştu. Böylece o zamanki Tercüman'ı o zamanki sola açmıştık.

Dostları kaybetmek
Büyük basına adım attığım Tercüman gazetesinde, acemilik günlerimde de, ustalık günlerimde de yardım ve dostluklarını daima şükran ve saygıyla anacağım merhum Yüksel Baştunç ve merhum Abdullah Aksak'tan sonra şimdi de Şakir Süter'i kaybetmekten büyük üzüntü duyuyorum.
Hastalığından hiç haberim olmadığından ziyaretine gidemediğim için kahroldum. Şakir Süter'le birlikte çalıştığımız yıllardan dostum Burhan Ayeri'yi Akşam gazetesinden aradım, sitem ettim, niye hastalığını haber vermediniz diye... Sıkı sıkıya tembih etmiş, kimselere söylememişler.
Dostum, kardeşim, değerli meslektaşım Şakir Süter'i saygıyla, özlemle, rahmetle anıyorum. Ailesinin acısını paylaşıyorum.
Tekrar mülâki oluruz bizm-i ezelde
Evvel giden ahbâba selâm olsun erenler

talha akyol