laiklik ile dinsizliği birbirine karıştırma

Bu nokta çok hassastır.Türkiye'de laiklik vardır deyince malesef herkes dinini özgürce yaşıyor gibi bir sonuç çıkarmakta kağıt üzerinde laik yazısıyla kendini avutmaktadır.Çünkü Türkiye uygulanan "laiklik" değil "laisizm".Bunu uygulamadan anlamamız gerekir.Çünkü laiklik "din ve vicdan özgürlüğü"nü hedef alan bir olguyken,ülkemizde "din eğitimi" ve "baş örtüsü" gibi ilginç ve bir o kadar da çağdışı yasaklar bulunuyor.Bu yasaklar malesef laiklikle bağdaştırılmak isteniyor.Oysa laiklik bunları yasaklamaz.Aksine engel olanı reddeder.
Ülkemizde sözde laiklik uygulaması yüzünden halkımız laikliği benimsemiyor.Çünkü laikliği yanlış uyguluyoruz.Elit bir kesimin doğrultusunda din üzerine bir baskı aracı olarak kullanılıyor.Bu yüzden ülkemizdeki laiklik anlayışını halkın benimsemesini beklemek oldukça mantıksız.
Önce laikliğin tanımı yapmak gerekiyor.Din işleriyle devlet işlerinin ayrılması gibi "yüzeysel" bir kavramın dışında;din ve vicdan özgürlüğünün bir garantisi olarak açılanması en kabul gören tanımıdır.Atatürk de bu noktaya değinmiştir.Ancak ilerleyen senelerle birlikte darbeci zihniyetin ürünü olan jakoben usulü anayasalarla bu Atatürkçü laiklik ilkesi kavramı yerini ateist-laikliğe bırakmıştır.Bir bakıma laisizm.Din kavramı tamamen dışlanmak istenmektedir.
Bu değerlendirmelerin doğrultusunda Türkiye laik bir devlet anlayışındadır diyemiyoruz.Çünkü olmadığını gösteren birçok sosyolojik olgu var.