bugün

popüler sinema

Günümüzde popüler sinema tanımı ilk olarak akla Hollywood sinemasını getirmektedir. Büyük oranda doğru olmakla birlikte popüler sinema sadece Hollywood sineması değil, Hollywood'un dolaylı olarak etkileyip popülerleştirdiği diğer ülke sinemalarının da içinde yer aldığı bir üretim ve tüketim dizgesinin tamamıdır.

Bu bağlamda popüler sinema, popüler tanımın temel ve yan anlamları ile birlikte düşündüğümüzde tüketimi kolay, ticari ve sistemi olumlayan sinemadır. Popüler sinema örneği olarak adlandırılan filmlere kaçış sineması ya da ticari sinema da denilmektedir. Çünkü popüler sinema her şeyden önce bir ticari amaç güder ve bu amaç doğrultusunda sırtını egemen ideolojiye dayadığı için, o ideolojinin meşrulatırılması işlevini yerine getirir. "...popüler filmlerin, özellikle de Hollywood'un üreterek tüm dünyaya dağıttığı filmlerin, egemen geleneksel değerlerin ve kurumların meşrulaştırılmasında yardımcı olduğunu, bunlara ilişkin uylaşımların belirli bir ideolojiyi filme damla damla zerk ettiğini iddia etmektedirler. Bu kurumlar ve değerler, bireyciliği (kendine güvenme ve yönetime güvensizlik vurgusuyla), kapitalizmi (yarışma, dikey hareketlilik, ortama uyabilenin yaşamasına ilişkin değerleriyle), ataerkilliği (erkekleri ayrıcalıklı kılıp kadınları ikincil konuma yerleştirişiyle), ırkçılığı (toplumsal iktidarın eşitsiz bölüşümüyle) vb. içermektedir." Egemen ideolojinin onanması işlevini ise tür filmlerinin uylaşımları aracılığıyla yerine getirir.

Popüler sinema genelde tür filmlerinin oluşturduğu bir yapıdır. Tür filmleri temel uylaşımlar etrafında şekillendikleri için seyirci daha afişini görür görmez bir tür filminde ne izleyeceğini bilir. Dolayısıyla tüketimi sistematize etmesi ve önceden var olan bir tüketici kitlesine hitap etmesi ile tür filmleri popüler sinemanın can damarıdır. Her tür filmi kendi görsel kodları ve uylaşımları etrafında kendi temlarını seyirciye aktarır. Ancak hepsinin yaptığı en önemli şey uylaşımları aracılığı ile popüler sinema endüstrisinin de içinde yer aldığı ve dolayısıyla yaşadığı egemen kapitalist sistemi ve onun ahlaki ilkelerini onamak ve seyirciye dolaylı yollardan kabul ettirmektir. Bu görüş "..uylaşımların seyirciyi, toplumsal düzenin temel önermelerini kabule ve bunların usdışılığını ve adaletsizliğini yok saymaya alıştırdığını iddia etmektedir." Bu ikna sürecinin temelinde iki farklı neden yatmaktadır. Birincisi egemen ideolojinin değerlerinin onanması ve sistemin devamını sağlamak, sistemin devamının sağlanması sayesinde sistemin ekonomik ilişki örüntüleri içinde kalıp kar elde etmek.

Böylece popüler sinema içinde yer almak demek bazı şartları önceden bilmek ve kabullenmek demektir. Çünkü bu sistemi değiştirmek oldukça zordur ve zaten sistemin temel amacı değişmek değil bireyleri sisteme uygun hale gelecek şekilde değiştirmektir. Scognamillo bu durumu Amerika için şöyle açıklar: "Hollywood'un kurmuş olduğu "sistem"in içinden gelen, sistemi zorlasa bile bir noktadan sonra uzlaşmaya kayar; "sistem"in dışından gelen ise fazla zorlarsa dışına itilir." Diğer bir deyişle sistemi değiştirmek neredeyse imkansız, sistem içinde kalıp değişmemek ise olanaksızdır.

Popüler sinemada sanat anlayışından önce ticarilik ve filmin pazarlamasına yönelik kaygılar gelir. Özellikle 90'lardan sonra internetin de yaygınlaşmasıyla birlikte popüler filmlerin dağıtım kanallarında yer alma süreci ve tanıtımı filmin prodüksiyon öncesi prodüksiyon aşamalarındaki yaratıcı çalışmalardan daha önemli hale gelmiştir. Bu durumun nedenlerini şöyle sıralayabiliriz. "1)iletişim teknolojisindeki gelişmeler promosyon etkinlikleri için yeni medyanın gelişmesini sağlıyor. 2)Anamecra filmlerin yapım maliyetleriyle birlikte rekabet artıyor. 3)Endüstrideki yoğunlaşma hız kazanıyor." Dolayısıyla kapitalizmin körüklediği rekabet ortamı ve gelişen teknolojiler ile birlikte sinema filmi sanatsal bir ürün olmanın ötesinde dağıtım kanallarında gezen nitelikli bir meta haline geliyor.