bugün

manhattan

yakın zamanda sevgilimle 1 saatlik yolculuk boyunca sürekli tartıştığımız konuların özeti gibi akıp giden woody allen filmi. ilişkilerin karmaşıklığı, yaş farkının ilişkilere yüklediği misyon, entelektüellik ve sanata düşkünlüğün ilişkilere yansıması gibi konulara son derece yalın ve samimi yaklaşmış 1979 yapımı film. geçenlerde woody allen başlığında onun röportajıyla ilgili dipnotlar vermiştim. adam samimiyet rüzgarı şeklinde filmlerine içinde biriktirdiği ingmar bergman hayranlığına falan değinmişti. çok fazla sinemasına dair, bilgi sahibi olmamakla beraber(bilgim denk gelip izlediğim 2-3 filminden ibarettir) benim bir yığın filmim içinde bergman'ın veya fellini 'nin başyapıtları gibi bir yapıtım olmadı demesi enteresan geliyor doğal olarak. bir mütevazılıkta var. üstadlara saygı da.
şimdi manhattan, 32-33 yıllık bir çalışma. aldığım referanslara göre de allen'ın mühim yapıtlarından. izledim dün gece. son derece de beğendim. yönetmenin son dönem çalışmalarından match point 'in falan yanında cevher yani. diyaloglar zekice ilişkilerin aktarımı gene öyle. sadece belki entelektüelliği, sanat aşkını yansıtırken bir kaygısal zeminin var olduğu eleştiri olarak yansıtılabilir. yoksa diyalogların zekice oluşu gene alt metinler hayli yerli yerinde. olması gerektiği gibi.

--spoiler--
film, ısaac(42) 'ın (allen) 17 yaşındaki lise öğrencisi kızla birlikteliğini artısıyla eksisiyle bize gösteriyor. ısaac'ın arkadaşı evli olmakla beraber tanıştığı entelektüel hatunla birlikte olmaya başlıyor. daha sonra kadınla adam yollarını ayırıyor. hatun entelektüel yapısına rağmen herife takık olmakla beraber adamın evliliği icabı vaziyeti sonlandırıyor ve ısaac'la ilişkiye yelken açıyor. ısaac, çocuk deyip durduğu kızı sorgusuz sualsiz bırakıp ilk bakışta kültürlü yapısıyla itici bulduğu hatuna abayı yakıyor. kıza da öğüt vermeyi ihmal etmiyor. önüne niceleri çıkar daha çok gençsin falan diye. zamanla iyi giden ilişki entelektüel hatunun ısaac'ın arkadaşını unutamamasıyla boka sarıyor. ısaac şok olsa da kendisine hiç şans vermediği genç kızın yanında soluğu alıveriyor. tabii pişmanlıklar, gelgitler ve zamanındaki kırıcı tavrı arkasına alıp...
--spoiler--
ilişkilerdeki monotonluk ve etki-tepki, kent yaşamı, entelektüel tipler ve modern toplum eleştirisi babında mutlaka izlenmeli.
10 üzerinden 8!
edit: woody allen'a sormak isterdim şu isaac'la kendi yaşamınız arasında bağ kurdunuz mu diye? ısaac'ta ciddi bir bergman hayranı. o da öyle. bir bağ kurma ve ilişkiyi duygusal zeminde yaşama babında ortak payda yaratılmış olabilir. olamaz mı olabilir.