entry'ler (19)

evi okula en yakın olup hep geç kalan öğrenci

ileride büyüyüp iş hayatına başlayınca evi ofise en yakın olup işe en geç gelen ofis elemanı olmaya adaydır.

the day before the day

bana da tanıdık olan bu his daha iyi tarif edilemezdi...

antichrist

şimdiye kadar hiçbi filmden aynı anda hem nefret edip hem de hayranlıkla izlememiştim.von trier effect bu olsa gerek.

song to say goodbye

mükemmel bir şarkıya çekilmiş mükemmel bir videosu olan parça.klibi seyredip duygulanmayan insan değildir.artık yaşlanmış olan ebeveynlerimle ilgilenirken kendimi bazen o çocuk gibi yorgun ve çaresiz hissediyorum.

yunanca

ufff ya daha zor bi dil olamaz herhalde...ingilizce falan idiotik bi dil kalıyo yanında adeta.
bi de çok şaşırtmacalıdır,yunangiller bizim bebek dediğimize kukla, parmak dediğimize daktilo der.dünyada herkesin aynı şekilde söylediği hospital,airport kelimeleri için bile ayrı ayrı kasıcı kelimeleri yakıştırmakta bi sakınca görmemişlerdir kendileri.ama yine de hoş bi dildir.

cuma ya kalsa

bir kez daha kendi kendime türk sit comlarında neden oyuncular bu kadar kasılıyor diye bir kez daha sormama neden olan dizidir.oyuncular sanki ilkokul müsameresinde rol kesiyolarmış gibi, diyaloglar hep kesik kesik,espriler kasıntı...ne zaman sıkı bi türk sit comu izliyeceğiz? avrupa yakasını farklı kılan orjinal olmasıydı galiba...

mango indirim günleri

herhangi bir mango mağazasının önünde bekleyen erkek popülasyonunun top rakamlara ulaştığı günlerdir,bu sayı özellikle haftasonları içeride alışveriş eden kadın kalabalığına paralel oranda artış gösterir.

boğa burcu

boğa-yengeç uyumluluğu bahsi kesinlikle trişkadır.öyle bi uyumluluk yoktur,yengeçin aşırı duygusallığı realist ve mantık abidesi boğayı intiharın eşiğine getirecek kadar sıkabilir.eğer böyle bi beraberliğiniz varsa yol yakınken son verin.tecrübeyle sabittir.

yunanca

kasmadan öğrenilemeyecek dil.ayrıca yunanlılar öyle motor takmış gibi konuşuyolar ki diyalogun bi yerinden yakalayım da sohbete katılayım demek için çooook çalışmak gerek.ingilizce de de dil mi canım diyesi geliyo insanın.

mango

yakında Bodrum'da da şube açacak olan ispanyol giyim ve aksesuar mağazası.

hamilelik şüphesi

discovery channel'da cumartesi günleri yayınlanan "I didn't know I was pregnant" serisi takip edilmeli.insanın aklı almıyo,bi kadın nasıl olurda 9 ay boyunca hamile olduğunu hiçbi şekilde anlamaz!!!Karnım ağrıyo,fasulyeyi fazla kaçırdım gaz yaptı galiba diye wc ye girip ellerinde bebeleriyle dışarı çıkıyolar!!!!!Hiç mi şüphelenmez insan,hiç mi periyodunu takip etmez,bu ne biçim vurdumduymazlıktır,bu ne kendini bilmezliktir!

italyanca

ispanyolca,fransızca bilen için öğrenmesi kolaydır,ya da italyanca biliyosanız bu 2 dili çok kolay öğrenirsiniz.gramerleri çok benzer.italyanca ingilizceye benzemez,öyle 2 ay'da öğrenirim falan diye boşuna kendinizi kandırmayın.hele ezberiniz kuvvetli değilse hiç bulaşmayın çünkü ing.deki gibi I go,you go,they go diye fiiller basit bi şekilde çekilmez,her şahısa göre her fiil çekimi değişir.ezberleyene kadar sizi kanırtır.o yüzden italyanca ne kadar erken yaşta öğrenilirse o kadar kolay gelir.ama bi öğrenildi mi konuşması o kadar zevklidir ki...
italyanlar da aynen bizler gibi,çok eğlenceli ve anlayışlıdırlar,sizin çat pat bile italyanca konuşmanız onları mutlu eder ve sizi desteklerler.
italyancayı istanbulda öğrenebilecek en iyi yer italyan kültür'dür (eğer özel hoca tutma gibi bi lüksünüz yoksa tabii).
italyanlarla çalışmak da çok eğlencelidir,çalıştığınız sektör ne kadar sıkıcı olursa olsun onlarla bi şekilde herşey daha kolaylaşır,ingilizler ve fransızlar kadar bunaltıcı değillerdir.ama o uzuuuun telefon konuşmaları yok mu,hayattan bi süre kopmanıza neden olabilirler.hee bi de italyan iş arkadaşınız erkekse dikkat edin,sarkma potansiyeli fazladır.

bodrum

tüm bir kış boyunca yalıkavak'tan torba'ya,ortakent'ten türkbükü'ne heryerin yeni su borularının monte edilmesi nedeniyle delik deşik olduğu yerdir.
yurdum insanının B planıdır,işler sarpa sarınca neden herkes Alaçatı'ya,Kuşadası'na ya da Urla'ya değil de Bodrum'a kaçar?Kışın günler çooook ağır geçer,adeta bir günde 2 gün yaşarsınız.Kışın bazen çooook sıkıcıdır.Herkes bilmez ama Bodrum'un en güzel zamanı yaz değil kesinlikle ilkbahardır,tabiatın uyanışı Bodrum'daki kadar hiçbir yerde bu kadar çekici ve büyüleyici olamaz.Öte yandan giderek artan yapılaşma yüzünden yazın tatile gelenler geçen yıl uzun ağaçların yer aldığı arazilerde koca siteler dikilmiş olarak bulabilirler.
Yeni açılacak olan alışveriş merkezi,özel hastanesi ve kahve zincirleriyle küçük istanbul olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.

orgazmik lezzetler

portakallı çikolata,taze çekilmiş kahve kokusu,kadıköy baylan pastanesindeki kup griye,koko (sinemada yenince daha lezzetli oluyo sanki),çikolatalı milkshake ve annemin mantısı.

insanın büyüdüğünü anladığı an

babanı ya da anneni kaybettiğin andır.ya da annen/baban yaşlandığı için onların çocuk senin de yetişkin olmaktan başka alternatifin kalmadığını anladığın zamandır.

hiçbir şeye şaşırmayan insan

büyük bir ihtimalle botoks yaptırmış olan insandır.

sigarayı bırakmak

5 ocak itibariyle yeni yıl kararı olarak trak diye bıraktığıma kendimin bile inanamadığı hadisedir...2 ay geçti bırakalı,bisiklete bindiğimde gittiğim mesafeye tıkanmadan varabilmek tekrar başlamamak için en büyük etken şimdilik.

vavien

şimdiye kadar seyrettiğim en iyi türk filmi,senaryo ve karakterler harika!engin günaydın umarım devamını getirir...

babanın ölmesi

ölüm ve baba kelimeleri birbirine ne kadar da tezat, ona hiç bişey olmaz diye düşünürsün ama birden oluverir işte!23 mart'a az kaldı ve tam 3 yıl olacak gideli ama sanki hala dün gibi..son nefesinde yanında olamamak,kafamdaki keşkeler,içilen sayısız a/d'lar,artık dua etmeyi bıraktığım için acaba bana kızıyomudur diye abuk sabuk bi yığın düşünce,televizyonda güldüğüm bi espriye o da kesin gülerdi diye düşünmek...o tarihten beri ben kimsenin küçük kızı değilim,artık büyüdüm,hem de hiç istemeden...