bugün

entry'ler (51)

dünyanın 7 harikasını dinlemek

the piano guys grubunun bu söz konusu olan 7 harikayı "dile" getirmek için başlattığı amaçtır. bir de böyle görüp dinleyin.

çin seddi için: http://www.youtube.com/watch?v=NCaH-qqTWpk

kurtarıcı isa heykeli için: http://www.youtube.com/watch?v=CHV6BjuQOZQ

edit: şuan 2 tanesi tamamlandı yeni videolar yüklendikçe yenilenecektir başlık tarafımca.

iyi bir depresyon

massive attack dinlemeden asla olunmayacak durumdur.

the piano guys

çello ve piyanoyla adeta sevişen gruptur özellikle çellocu kendinden geçer.

edit: bu aralar dünyanın yeni 7 harikasında çalmak gibi bir amaç edinmişlerdir. çin seddi ve kurtarıcı isa heykeli tamamlanmıştır gerisini merakla bekliyoruz.

edit2:

çin seddi için: http://www.youtube.com/watch?v=NCaH-qqTWpk

kurtarıcı isa heykeli için: http://www.youtube.com/watch?v=CHV6BjuQOZQ

dünyanın 7 harikasını dinlemek

karagül

babannemin her cuma takip ettiği, sırf onun yaptığı tatlı yorumlar yüzünden arada birlikte izlediğimiz dizidir.

one day at a time

Massive Attack ve Damon Albarn, muhteşem ikiliyi birleştiren düetin ismidir.

kitap okumak boş iş yeea diyen insan

muhabbeti hiç bir yere götürmeyen, yüzeysel sohbet edilecek insandır.

yazarların ruh hallerini anlatan şarkılar

Massive Attack & Damon Albarn - One Day At a Time.

sözlük yazarlarının bira tercihleri

efes malt - kırmızı tuborg, kış biraları da güzeldir tabi ki rakının yokluğunda.

türk sigorta sistemi

üstteki yoruma tamamıyla katıldığım boktan, sistem bile denmesine şüpheyle bakılması gereken düzenleme.

arrow

kurgusal olarak bir çeşit batman ve arkham city ilişkisinin aynısı.

the good the bad and the queen

şu linkte albüm dinlenebilir. pişman olunmaz.

http://www.youtube.com/watch?v=Zj48tmz6QLo

unutulmaz film replikleri

Kader

"Birden durup dururken icim ciz etti. Bir baktim gene ayni karin agrisi. Oyle ozlemisim ki seni. Donerken bir meyhane gordum, bir iceri girdigimi hatirliyorum bir de rakiya yumuldugumu. Arkasindan en az 4 cigaralik. Sonra bi gozumu actim karsidan karli daglar geciyor. Bir daha actim basimda bir cocuk 'Kalk abi' diyor, 'Kars'a geldik'. Otobusten indim yurumeye basladim. Dedim allahim neredeyim ben, burasi neresi? Sonra guc bela burayi buldum. Kapinin onunde durup dusundum. Dedim 'Bekir, bu kapi ahret kapisi, bu kopru sirat koprusu, bu sefer de gecersen bir daha geri donemezsin', 'iyi dusun' dedim, dusundum, dusunuyorum, ama olmadi, donemedim. Sonra 'bak oglum' dedim kendi kendime, 'yolu yok, cekeceksin. isyan etmenin faydasi yok, kaderin boyle. Yol belli, eg basini, usul usul yuru simdi'."

Masumiyet

-çocuk neden sakat abi?
-doğuştan… doğuştan denmez aslında. hamileyken babasından ağır bi dayak yemiş.
-babası nerde?
-sinop’ta
-hapishanedeki? geçen gün uğur ablayı hapishaneye giderken gördüm…
-sevgilisi…
-onun için mi bu şehirdesiniz? ha?
-uzun hikaye karışık… bu kaltakla aynı mahallede büyüdük. mevlanakapı’da. babası zabıtaydı. alkolik hasta bi adamdı rahmetli, erkenden de gitti zaten. bu anasıyla yoksul, perişan… bizim tuzumuz kuruydu, hacı babam yapmış bi şeyler. bi de zagor vardı. (burda müzik girer) bizim eski evin kiracısının oğlu. babası filimciydi yeşilçamda. cepçilik, arpacılık, her yol vardı itte. ama sevimli, yakışıklı oğlandı. bizimkine aşık etmiş kendini. ben efendi oğlanım, okul mokul takılıyorum o zamanlar. öylece büyüdük gittik işte. ne bok varsa? hep askerliği beklerdim. dört sene kaldı, üç sene kaldı… sonunda o da geldi gittik. bizde de herkes bunu bekliyormuş; gelir gelmez yapıştılar yakama. ev düzüldü, kız bulundu, çeyiz falan filan… nikahlandık. iki taksi bi dükkan verdi peder. dükkanda koltuk moltuk satardım. bi gün bu orospu çıkageldi. hiç unutmam, görür görmez cız etti içim. böyle basma bi etek dizine kadar, çorap yok, üstünde açık bi bluz, saçlar maçlar… pırlanta anlayacağın. şunun bunun fiyatını sordu, dalga geçti benimle. kanıma girdi o gün. tabii taktım ben bunu kafaya. ertesi gün bi soruşturma… dediklerine göre yemeyen kalmamış mahallede. ama asıl zagor’a kesikmiş. zagor’da kaftiden içerde o sıra. bi gün, süslenmiş püslenmiş; zırt geçti dükkanın önünden. yazıldım peşine. tuhafiyeciye gitti, pastaneden çıktı; minibüs otobüs, geldik sağmalcılar’a; benim içimde bi sıkıntı. işi anladım tabii: zagor’u ziyarete gidiyo. bi tuhaf oldum, piçi de kıskandım. uzatmayalım çaresiz evlendik ötekiyle. o ara zagor içerden çıktı. sonra bi duyduk; kaçmış bunnar. altı ay mı bi sene mi; kayıp. hep rüyalarıma girerdi orospu. o gün dükkana gelişini hiç unutamadım. benimkine bile dokunamaz oldum. sonra bi daha duyduk ki iki kişiyi deşmiş zagor: biri polis, ikisinin de gırtlağını kesmiş. karakolda beş gün beş gece işkence buna. arkadaşlarının öcünü alıyorlar. kaltağa da öyle… önce öldü dediler zagor’a, sonra komalık. ankara’da oluyor bunnar. bizimki bi gün çıkageldi mahalleye. zagor içerde, en iyisinden müebbet. bi sabah dükkana geldim, baktım bu oturuyo. önce tanıyamadım. anlayınca içim cız etti. cız etti de ne? tornaya değmiş gibi oldu. çökmüş, zayıflamış, bembeyaz bi surat… ama bu sefer başka güzel orospu. oranın şarkıları gibi. kalktı böyle, dimdik konuşmaya başladı. dedi para lazım, çok para. zagor’a avukat tutacakmış. ilerde öderim dedi. esnafız ya bizde, “nasıl?” diye sormuş bulunduk. orospuluk yaparım dedi, istersen metresin olurum. içime bişey oturdu ağlamaya başladım, ama ne ağlamak! işte o gün bu günden beri bu orospuyla tam yirmi yıl geçti. uzatmayalım, zagor’a müebbet verdiler. ama rahat durmaz ki piç! ha birini şişledi, ha firara teşebbüs; o şehir senin bu şehir benim, cezaevlerini gezip duruyo. orospu da peşinden. sonunda dayanamadım: ben de onun peşinden… önce dükkan gitti, ardından taksiler. karı terk etti, peder kapıları kapadı. yunus gibi aşk uğruna düştük yollara. iş bilmem, zanaat yok. bu durmuyo hiç. ilk yıllar ufak kahpeliklere başladı, sonra alıştı. gözünü yumup yatıyo milletin altına. gel dönelim diye çok yalvardım. evlenelim, pederi kandırırım, zagor’a bakarız: yok. kancık köpek gibi izini sürüyo itin. n’aptı buna annamadım. kaç defa dönüp gittim istanbul’a. yeminler ettim. doktorlar, hocalar kar etmedi. her seferinde yine peşinde buldum kendimi. bi keresinde döndüm, biriyle evlenmiş bu, hamile… beni abisiyim diye yutturduk herife. nedense rahatladım, ohh dedim, kurtuluyorum. bu da akıllanmış görünüyo. yüzü gözü düzelmiş, çocuk diyo başka bişe demiyo. sinop’ta oluyo bunnar. ben de döndüm istanbul’a. doğumuna yakın, zagor bi isyana karışıyor gene. hemen paketleyip diyarbakır cezaevine postalıyorlar. çok geçmeden bizimki depreşiyo gene; o haliyle kalk git sen diyarbakır’a, üç gün ortadan kaybol… herif kafayı yiyo tabii. dönünce bi dayak buna: eşek sudan gelinceye kadar. kızın sakatlığı bu yüzden. sonra çocuğu doğuruyo. uzun zaman anlaşılmamış. ortaya çıkınca bi gece esrarı çekip takıyo herife bıçağı. çocuğu da alıp vın diyarbakır’a, zagor’un peşine. allahtan herif delikanlı çıkıyo da şikayet etmiyo. ben o ara istanbul’da taksiden yolumu buluyorum. epey bi zaman böyle geçti. yine her gece rüyalarımda bu. zagor’un diyarbakır cezaevinde olduğunu duymuştum o sıra. bi gece bi büyükle eve geldim. hepsini içtim. zurnayım tabi. bi ara gözümü açıp baktım: karlı dağlar geçiyo. bi daa açtım, başımda bi çocuk, kalk abi, diyarbakır’a geldik diyo. baktım, sahiden diyarbakır’dayım. bi soruşturma… kale mahallesi vardır oranın, bi gecekonduda buldum, malımı bilmez miyim? görünce hiç şaşırmadı. hiç bişe demedik. o gece oturup düşündüm. oğlum bekir dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle, yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi. o gün bugün usul usul yürüyorum işte.

çabuk unutulan hatalar

ilk kez yapılıyorsa unutmanın mümkün olduğu yanlışlardır. tekrarında yanlış, hataya dönüşür pişmanlık üst seviyededir.

arkadaşının pringlesını yalamak

(bkz: ilkokul şakaları)

sen sus sadece seviş diyen hatundan tırsmak

2. efendimden sonrasında soğudum okumadım.

öpüşürken alt dudağı ısıran kadın

bir hardcore fantezicisidir.

gıcık olunan kelimeler

emir kipleri içeren cümleler.

hiroshima ve nagazaki ye atom bombası atılması

hangi savaşta olursa olsun sivil insanların ölümü her zaman savaş suçudur bana göre, bu kadar açık ve nettir.

damon albarn

tarzını her zaman sevdim, severim.

buraeksi

evet buyrun benim. anlatın dinliyorum