bugün

entry'ler (91)

haossaa

grup az önce dağıldığını ilan etti.

patriyarkal aile rejimi

erkek egemen aile biçimi. geleneksel toplumda, mekaniğin üretime hükmetmediği zamanlarda kadının, kol gücünün etkin olduğu işlerde çalışmak için uygun niteliklere sahip olmadığı savunulmakta, hem annelik rolüne hem ev işlerini yapan role sahip olduğu benimsenmekteydi. modern zamanlarda kentselliğin önem kazanmasıyla patriyark daha da egemen hale geldi. kadın, ev-iş ekseninde çift yönlü sömürüye maruz kaldı. bu bağlamda, kadının iş hayatına atılmasıyla para kazanması ve kısmen özgürlüğünü elde etmesi meselesi tartışmalıdır ancak kadınların iş hayatındaki rolü sınırlıdır. çoğunluk hizmet sektöründe çalışmaktadır ve önemli, kritik konumlar halen erkek nüfusun egemenliğindedir.

kadınlar günü yoktur emekçi kadınların günü vardır

entelijansiyaya aidiyet duygusu besleyen kadının zaten kadınlar gününe dair bir fikri yoktur; politik değildir ve dünya meselelerine, cinsiyet problemlerine bir ilgi beslememektedir. muhtemelen de yanında çalıştırdığı bir emekçi kadın vardır. bu muhitin dışında yer alan kadınlar bilinçli/bilinçsiz emekçidir ve 8 mart onların bayramı olarak şekillenmiştir, onlara ithafen kutlanır.

zanaatkar

batı kapitalizminin sanayiyle birleşmesinden, üretimin makineleşmesinden ve giderek bu biçimlerin batı-dışı toplumlara ihraç edilerek evrenselleşmesinden sonra ortadan kalkan, alanında ehil kişidir. zanaatkârlar bundan 200 yüzyıl ve çok daha öncesinde toplumun ihtiyaçlarını, üretim fazlasına yol açmadan karşılarlardı. bireyler önce yeteneklerince gereksinimlerini gidermeye çalışır, yetkin olmadıkları alanda bu küçük atölyelerde çalışan, üretimin çıktısı olan mala astronomik değerler biçmeyen insanlara rağbet ederlerdi ve karşımıza kendine yeterli bir toplum modeli çıkardı. ancak 18. yy.dan günümüze uzanan siyasî, iktisadî alanlardaki hızlı ve çarpıcı toplumsal dönüşümler, zanaatkârlığı sekteye uğratmış, gittikçe ortadan kaldırmış ve toplumu şirketlere, markalara, fabrikasyona bağımlı hâle getirmiştir.*

anarşizm üzerine film önerileri

el lenguaje de los machetes.

grunge

giyim modasını büyük ölçüde lezbiyenlerin çizgisinden almış janr.

jack micheline

san francisco'dan şair ve ressam.

hit so hard

if istanbul 2012 kapsamında izleme şansı bulduğumuz bir Patty Schemel, grunge - punk, 90'lar belgeseli. burada bağımlı lezbiyen bir kadın davulcunun belli bir döneminin hikayesini izliyoruz. hem kendi deneyimlerine hem de cobain, manyak ve güçlü clove ve onların bebeklerinin özel videolarına tanık oluyoruz. '94 çıkışlı, hole'un taş albümü live through this'de kristen ve patty'nin farkını anlıyoruz.

gandu

2010 hint yapımı 'rap müzikali' fakat bir o kadar da punk. oldukça sert ve cesur bir film, yönetmenin deyişiyle 'genel ahlaka saldırı'. 11. if istanbul kapsamında da 'keşif' bölümünde yer aldı.

fernand braudel

sıkı bir tarih birikimi olan, akdenize bir 'kuzeyli' olarak hayran, 20. yy. tarih yazımının ve kendi 'annales okulu' kuşağının en önemli temsilcisi.

gravity was everywhere back then

if istanbul kapsamında izleme fırsatı bulduğumuz brent green filmi.

--spoiler--

tanrının - eğer varsa, dünyada olan bitenlere kayıtsız kalması, leonard'ın ölmekte olan karısını iyileştirmek için tüm dualarına - ki onlar aslında filmin bir eleştirisi olarak 'elle konuşmak' - ve tanrıya, inşa ettiği kuleyle daha da yakınlaşma çabalarına rağmen hiçbir değişimin gerçekleşmemesi, tanrıya ulaşamamak (gökyüzünde olduğu varsayılan), yerçekiminden uzaklaşamamak filmin çıkış noktası.

--spoiler--

standart fm

bir kaybedenler kulübü tribi. http://www.standart.fm/

btjunkie org

en kapsamlı, en düzenli torrent sitesiydi. bu 'voluntarily' filan değil; tek özgür olabildiğimiz yer olan internete vurulan bir başka ağır darbedir. kontrol altına alınmaya çalışılıyoruz. saat 2 sularında girmiştim ve bir adreste downloada tıkladığımda magnet'i kullan gibi bir uyarı çıkmıştı ki daha önce hiç böyle bir sorun olmamıştı. mıknatıs ikonuna tıklayarak torrenti indirdim. meğer can çekişmeleriymiş. neticede 3 - 4 sularında tarihe karıştı.

albert otto hirschman

iktisat tarihçisi. etnosantrik bir algıya sahiptir ve batı-dışı toplumların gelişmek, ilerlemek için batı tecrübesini model almalarını, başka bir yolun olmadığını ve bunun bir kanun olduğunu savunmaktadır. bu, doğunun özgül değerlerini yok sayan bir anlayıştır. batı ona göre zaten en ileri seviyededir, yani tüketim toplumu aşamasındadır. diğer toplumlar bu noktaya eninde sonunda gelecektir, bundan kaçış yok. her şey zamanla gerçekleşecektir, bu bağlamda zaman kutsanmıştır.

the soft machine

William S. Burroughs'un değerleri altüst ettiği güçlü bir anti - edebiyat örneği.

" chimular zaman zaman düzenledikleri festivallerde iki gruba bölünüp sopalarla birbirlerinin beyinlerini dağıtırlar ve kazanan takım kaybedenleri toplu hâlde siker ve hemen arkasından taşaklarını keserler ve her daim çiğnedikleri ve yeşil salyaları şap hastalığına yakalanmış inekler gibi damlayıp duran koka yapraklarını koymak için kese yaparlar. "

islam uygarlığının deniz kentleri

özellikle 8. ve 9. yüzyıllarda islam uygarlığının denizdeki başarıları, deniz kentlerinin gelişmesine de fırsat yaratmıştır. iskenderiye - kahire'nin limanı, palermo, tunus, bejaia, cezayir, oran, işbiliye (sevilla). 11. yy.da sicilya'nın normanlar tarafından fethi, bu hakimiyete ilk zarar veren darbe olmuştur.

islam uygarlığı

iki seyrüsefer alanının (akdeniz, hind okyanusu) ve 3 büyük nüfus kitlesinin (asya, avrupa, afrika) arasında bulunan bir ilk dönem arabistan islamı, daha sonra fetihlerle genişleyen ve antik uygarlıklarla ilişkiye geçerek ve bu dalgaları kendi içinde eriterek gelişen bir islam uygarlığı vardır. eskiçağ dünyasının bütünsel tarihini sürdürmüştür. islamı önceleyen uygarlıklar içerisinde, mö 300'lü yıllarda yakındoğuya yönelik yunanlı, iskender'in makendonyalı istilalarını bilmek önemlidir. bu temaslar sonucu kolonyal bir dönem oluşmuştur. ancak yerli halklar efendilerini sevmemişler, part - pers asıllı uygarlıklar kurmuşlar, bizans'la çetin mücadelelere girişmişlerdir. islamiyet'in muhammed'le doğuşu ve gelişimi sürecinde iran uygarlığı büyük ölçüde tahrip edilmiş, yıpranmıştır ve islam'ın arabistan'dan kuzeye yönelik fetihlerine direnememişler veya direnmemişlerdir. elbette bu kucak açış tek başına istilaların kalıcı olmasını açıklayamaz. islam'ın hızlı yayılmasını, bu coğrafyadaki bölünmüşlüklerin ötesinde bir kültürel birliğin bulunmasını işaret eder. ilk fetihleri gerçekleştirenler bedevilerdir. bunlar çölde yaşayan ilkel, göçebe, vahşi (kavgacı) topluluklardır. ömer, arabistan'daki kabileler arası çatışmalardan bu topluluğu uzaklaştırmak için kuzeye yönlendirmiştir.

eski uygarlıklarla temasa gelme, islam uygarlığının askeri, tarımsal üretim alanlarına insan sağlama yönündeki uğraşlarına da çözüm olmuştur. kuzey afrika'nın fethi, 711'de endülüs, 825 girit fetihleri, 9. yy.da sicilya'ya yerleşme, islam uygarlığını güçlendirmiş, bir soluk alma anlamına gelen, zenginliklerin taşıyıcısı akdeniz üzerindeki hakimiyetini sağlamlaştırmıştır. daha sonra abbasiler döneminde başkentin bağdat'a taşınmasıyla denizden uzaklaşma, içe kapanma ve gelişen moğol istilası 13. yy.dan sonra düşüşü beraberinde getirmiştir. batı bu dönemde istihalelerini tamamlayıp gerek kara, gerekse deniz üzerinde islam uygarlıkları üzerine yürümüş, onlara nazaran daha etkin bir konuma ulaşmıştır.

çiler dursun

yakında imge kitabevi'nden 'tv haberlerinde ideoloji' isimli kitabının yeni baskısı yayımlanacak olan akademisyen.

tuareg

islamiyetin yayılması esnasında büyük sahra'da yaşamış göçebe halk. altın ticaretiyle beslenen sahra-aşırı trafiklerin yaratmış olduğu nijer yayı imparatorluklarından mali imparatorluğunun çöküşünde büyük rol oynamıştır.

batı kapitalizmi

16. yüzyıldan itibaren etkili bir ekonomik örgütlenme biçimidir. 19. yüzyılda sanayileşmeyle, makineleşmeyle birleşerek, dünya çapında genişleyerek günümüzdeki halini almıştır. 500.000 yıllık insan türünün tekamülünde kısa bir dönem olarak görünen sanayi kapitalizmi, sonuçları itibariyle daha önceki hiçbir dönemde rastlanmayan sosyal değişmelere yol açmış, yeni bir toplumsal dünya meydana getirmiştir. şimdiki kuşaklar teknolojik yeniliklere açık, kentlerde yaşayan, sanayi sektöründe çalışan, ulus - devletlerin vatandaşlarıdır ve bu dönüşümler, gelişmeler çok hızlı bir şekilde geleneksel yaşayış tarzımıza nüfuz etmiş, onu yıkıp farklı bir biçimde yeniden inşa etmiştir.