bugün

sevdiği entry'ler

boktan bir gün

Dün kafamda kurguladigim tum olası kötü senaryolar gerçekleşti ya ben daha da bir şey demek istemiyorum. aklıma gelen iyi şeyler asla olmuyor ama kötü olan düşündüğüm düşünmediğim ne varsa üstüme çekiyorum.

bulantı

"Şimdinin içine fırlatılmış, orada bırakılmışım. Geçmişime yeniden dönmek istiyorum, ama tutsaklığımdan kurtulamıyorum."

yazarların söylemek istedikleri

Siyah ya da beyaz kalmadı artık. Her şey gri, her şey belirsiz, puslu...

nasıl hissediyorsun

Reichstag yangınından sonra hitlerin otoritesine sığınan alman halkı gibi.

ısrarcı insan

Belki empati yapamayacak kadar ahmak olduğundan, belki de karşısındaki insanın ne hissettiğini umursamayacak kadar kendi istekleri tarafından körleşmiş olduğundan laftan anlamazlar.

Ota boka lütfeeğn, binim içiiğn, kırıcak mısın benii diye sık boğaz ederek zorla kendi istedikleri şeyi sanki karşısındaki kişi onun oyuncağıymış, ya da gönlünce oynatabileceği bir kuklasıymış gibi davranarak yaptırmaya çalışırlar.

Sen kırmamak için elinden geldiği kadar nazikçe istemediğini belirtsen de o ısrarlarıyla zaten seni kırmaktan da beter eder. Sonra bir kere başını kurtarmak için istediğini yapar ve taviz verirsen, iyice yapışır. çok ciddi bir şekilde kalbini kırmadan asla kurtulamazsın. Zira aşırı yapışkan oluyor bu tip insanlar, Ayakkabıya yapışan sakız misali. En iyisi sakızı kazıdığın gibi arandaki ilişkiyi de kökten kazıyarak kurtulmaktır.

yazarların söylemek istedikleri

iyi biri olmaya çalıştıkça, kötü olan her şeyden uzak durmaya çalıştıkça, insanlar da aynı şekilde zorlamaya başlar. Sen zaten kendini zorluyorsun bir şeyler için, diğerlerine ne oluyor amk?

Mesela Neden herkes kendi hayatıyla ilgilenmiyor? neden herkes her şeye burnunu sokuyor ve Neden sikik fikirlerini kimse kendine saklamıyor?

Bu dünyaya bir kere daha gelmeyeceksiniz. Yetmiş senelik yaşamınızı asla anlayamayacağınız insanların hayatlarıyla ilgilenmekle harcamayın. Kendi hayatınızı yaşayın, diğerlerinin ne yaptığı sizi ilgilendirmesin artık.

istenmediği yerde duran insan

Durmak zorunda olan insandır. Yoksa en arsız, yüzsüz insan bile istenmediği yerde durmak istemez. istenmediğini fark ettiği anda gider, tabii gidecek bir yeri varsa.

Eğer yoksa önce gerçeklerden kaçma yoluna başvurur, Çoğu zaman yaptığı gibi. Kendini nasıl oyalayacağını bilemez. Bir süre sonra yorulur ve kaçtığı gerçek onu yakalar. yapmaktan en çok keyif aldığı şeyler bile artık keyif vermez. Hatta gereksizdir, olmasa da olurdur. Tıpkı onun gibi.

Ne kadar sevimli, cana yakın olmaya çalışırsa çalışsın bir türlü giremez gözlerine. Hem kim girmiş ki bu zamana kadar çıkarıldığı bir göze? Ne kadar çabalarsa o kadar fazlalık, o kadar eğreti olur. Yaptığı en normal, en sıradan davranış bile rahatsızlık verir diğerlerine. Çünkü kurulmuşlardır ona, Melek bile olsa kanat seslerinden rahatsız olurlar. hiçbir şey yapmasa da varlığı yeterlidir onların tadını kaçırmaya. Onun ne düşündüğünün, nasıl hissettiğinin bir önemi yoktur. tek arzuları görmek istemedikleri fazlalığın gitmesidir.

insanı yoran şeyler

anlamsız ve saçma meselelerle uğraşmak zorunda kalmak. Bunlar çoğu zaman mental anlamda zor meselelerden daha çok yorar insanı.

Kişi karşısında zor bir mesele olduğunda hiç olmazsa kendini daha kararlı hissedebiliyor ve mücadele etmekten çekinmiyor. olan bitenler mide bulandırıcı gelmiyor, kendini ne kadar aptalca şeylerle uğraşıyorum diye sorgularken bulmuyor. Diğeri öyle mi? insanı daraltıyor, bunaltıyor, daralttıkça küçültüyor, küçülttükçe dağıtıyor...

kitap alıntıları

“Acaba iyi bir şey olacak mı? Hayır dedim kendime. iyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı.”

sözlük yazarlarının itirafları

çocukken diğer çocuklar beni pek sevmezdi. genelde grubun en sevilmeyen 5. üyesi olurdum. olmasa eksikliği hissedilmeyen, bir etkinlik olduğunda çağırılmak akla gelmeyen arkadaş. çocukken kimse doğum günümü kutlamazdı. hiç doğum günü partisi tarzında bir şey yapılmadı bana. hep isterdim ama hiç olmazdı. bir gün doğum günümde evde tektim. annemler doğumgünü harçlığı ile doğum günümü geçiştirmiş beni evde yalnız bırakıp gece gelmemek üzere misafirliğe gitmişti. çocuk aklımda dedim ki herhalde bana doğum günü sürprizi yapacaklar o yüzden oyun yapıyorlar. akşam oldu bir telefon geldi. bir komşumuz aradı. dedi ki; filanca caddedeyim arabayla geçiyorum sizin evde falanca şeyim var getirir misin? tamam dedim, kaptım evden istediği şeyi gidiyorum dediği caddeye ama aklımdan da diyordum ki arabayla geçiyor, caddeye gelmiş kapıya kadar niye gelmiyor? beni yürütüyor. çok mantıksız kesin eve gittiğimde sürpriz doğum günü yapacaklar. yer miyim lan ben bunları diye yürüyorum. vardım caddeye, verdim istediği şeyi. adam eyvallah dedi bastı gaza gidiyor. arkasından da bakıyorum. diyordum ki kesin sola döner oradan benden önce eve gider. baktım sağa döndü. neyse dedim evin yoluna koyuldum. her adımda heyecanım daha da artıyordu. her adımda sürpriz partiyi gördüğümde vereceğim tepkiyi, diyeceğim sözü düşünüyordum. daha önce hiç öyle bir şey yaşamamıştım çünkü. bizim evde komşumuzun çocuğunun bile sürpriz doğumgünü etkinliği yapıldı benim yapılmadı. sonunda eve vardım, anahtarı taktım, kapıyı açtım, baktım; ev kapkaranlık. ışıklar açık olacak değil ya bu sürpriz doğumgünü dedim. oturma odasına gittim, kimse yok. mutfağa gittim, kimse yok. diğer odalara gittim, kimse yok. oturdum koltuğa ve gerçeklerle yüzleştim mecburen.

o günden sonra artık bir daha hayal kırıklığı yaşamamak için "ben doğum günü kutlaması sevmiyorum" demeye başladım. yıllardır bu yalanı söylüyorum. ailem, arkadaşlarım, hayatıma yeni giren, beni tanıyan herkes bu yalana inandı. ben bile inandım artık. bu çocukluğumdaki yalan benim gerçekliğim oldu.

evet bu gün benim doğum günüm. yine bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar insan doğumgünümü arayıp kutladı sağolsunlar. ben ise her doğum gümde yaptığım gibi aynı şarkıyı tekrar ve tekrar dinliyorum.

Müslüm Gürses - paramparça.

ne kadar maaş alsanız mutlu olurdunuz

MAAŞ ALAN BiRiSi MUTLU OLAMAZ.

hayattaki en belirgin takıntılarınız

Sanırım , düzen ve temizlik rahatsızlığı var bende, aradığım ne ise bıraktığım yerde temiz ve düzenli olduğunu görmek ,bulmak istiyorum, Özellikle mutfak derli toplu ve temiz olmalı diye düşünüyorum.

Umarım yanılıyorumdur.
Kafayı yedim desem yalan değil.

ağalar göl maya tutar mı

Büyük hilmi'nin de söylediği gibi, ya tutarsa bak tuttu..

sumukluboceginterligi

iyi geceler gülüm.
görsel

sumukluboceginterligi

Uludağ sözlüğün en ponçik yazarıdır. Çok severim kendisini. Hem o da beni sever. Kendisi yengeniz olur bu arada uyandırayım dedim.